Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/405 E. 2019/561 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/405 Esas
KARAR NO : 2019/561

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019
Mahkememizin 2019/3 Esas, 2019/10 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesinin 2019/1174 Esas, 2019/1047 Karar sayılı ilamı gereği dosya ele alındı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tapu sicilinde İstanbul ili, Esenyurt İlçesi, ……… ada, …….) parselde kayıtlı ……… Blok ………. Kat,………. Daire numaralı bağımsız bölüm ile aynı yer ………Blok ………… Kat ………. daire numaralı bağımsız bölümün satışına ilişkin olarak davalı şirket ile müvekkili arasında adi şekilde tanzim edilen Konut/İşyeri Satış Vaadi Sözleşmesi adı altında 16/07/2017 tarihli sözleşme ve eki niteliğindeki aynı tarihli Ödeme Planı ve Taahhütnamesi imza altına alındığını, ekte sunulmuş olan Ödeme Planı ve Taahhütnamesi’nden açıkça anlaşılacağı üzere mezkur bağımsız bölümlerin toplam satış bedeli 420.000,00 TL olarak belirlendiğini ve 4 eşit takside bölünerek taksit bedellerinin ekler ile ödenmesi kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından iş bu çekler keşide edilerek davalı şirkete teslim edilmiş edildiğini, mezkur sözleşme ile davalı yanın müvekkiline……….. Projesi kapsamında olan iki konutu devretme borcu altına girdiğini, müvekkilimiz yukarıda belirtilen toplamda 420.000,00 TL bedelin ilk taksidi olarak vakıfbank sebze hali şubesi 30/11/2018 tarih 105.000 tl bedelli ……….. numaralı çeki, keşide ettiğini ve davalı yana teslim ettiğini, müvekkilinin mezkur çekle ilgili olarak borçlu olmadığının tespiti ve çekin iptali için Bakırköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesi ……… E. Sayılı dosyasında dava açtığını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ileride taşınmaz mülkiyetinin tapuda devrini yapmayı taahhüt eden bir ön sözleşme olduğunu, aşınmaz satış vaadi sözleşmeleri de resmi senet şeklinde düzenlenmesi ve noter huzurunda iki tarafça imzalanması suretiyle geçerlilik kazandığını, müvekkili ile davalı şirket arasında imza altına alınan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde düzenlenmediğini, belirterek resmi şekil şartına uyulmadan taraflar arasında imza altına alınan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespitini ve müvekkilinin davalı yana bahsi geçen sözleşmeden doğan hiçbir borcunun olmadığının tespitini ve ilerleyen zamanda bahsedilen çekin tahsili sürecine girilmesi ve cebri icra yoluna başvurulması, müvekkilimizin telafisi imkansız zarara uğramasına, ticari hayatta ve bankalar nezdinde onarılmaz bir prestij kaybına uğramasına sebep olacağından mezkur evsaflı dava konusu çekler hakkında ivedilikle çekin, davalıya ve 3. Kişilere ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dava konusunun taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti talebi olduğu, somut olayda ödeme aracı olarak düzenlenen çekler yönünden menfi tespit talebi bulunsa da temelinde para alacağına ilişkin borç ilişkisi bulunması nedeniyle TTK’nın 5/A maddesi ve 4.maddesindeki yasal düzenleme gereğince HMK m. 114/2 ve 115/2 uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili süresinde istinaf yoluna başvurmuş olup, dilekçesinde; Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunduğunu, 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi niteliğinde olduğunu, aynı Kanun’un 73. Maddesi gereğince tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamı ve mevcut delil durumu incelendiğinde; tarafların tacir olmaması ve işin ticari nitelikte olmaması nedeniyle uyuşmazlık arabuluculuk ile halledilecek işlerden olmayıp, arabuluculuk dava şartı oluşmadığı gibi, uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır.
İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi’nin 17/05/2019 tarih, ……… Esas ………… Karar sayılı ilamında; istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, görevsizlik kararı verilerek dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkememizin görevsizliğine, Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
5-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine,
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair, dosya üzerinden verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren onbeş gün içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 31/05/2019

Başkan …….
¸E-imzalı
Üye ……….
¸E-imzalı
Üye ……….
¸E-imzalı
Katip ………..
¸E-imzalı