Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/398 E. 2021/850 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/398 Esas
KARAR NO : 2021/850

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2013
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizin ……. esasında kayden görülen dava, 16/08/2013 tarihinde Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ……. esasına kayden açılmış olup, Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19/06/2014 tarihli kararı ile iş bu davanın Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… E.sayılı dosyasından verilen tefrik kararı ile aynı mahkemenin …… sayılı esasına kayden görülen davada verilen maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 04/10/2018 tarihli …… E. …… K.sayılı ilamı ile davanın 6102 sayılı TTK’da düzenlenmiş olup yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklanması ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle mahkemece görevsizlik karar verilmesi için anılan mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı neticesinde Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. sayılı esasına kaydedilen davada verilen 20/12/2018 tarihli görevsizlik kararı üzerine yapılan vaki istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 28/03/2019 tarihli …… E. …… K.sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve kesinleşen görevsizlik kararı gereği iş bu dava mahkememizin ……. sayılı esasına kaydedilmekle yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dilekçesinde özetle, müteveffa …….’in müvekkillerinden …’in eşi, …… ve …… ‘in babası, ……. ve …’in kardeşi ve …’in oğlu olduğunu, müteveffa ……’in ise müvekkillerinden …’in eşi, ……. ‘nin anneleri olduğunu, davalı …… ‘nun sevk ve idaresinde bulunan ……. plakalı otobüste 12/11/2012 tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiklerini, müteveffa …….’in eşi …’in ve babası …’in destekten mahrum kaldığını, müteveffa …….’in …’in tek erkek çocuğu olduğunu, Almanya’da …… isimli firmada 3838 euro maaş ile çalıştığını, kaza nedeniyle …..Genel Sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortasından 10/04/2013 tarihinde 225.000,00-TL, ……. sigorta şirketinden 17/04/2013 tarihinde 225.000,00-TL olmak üzere toplam 450.000,00-TL tazminat tahsil ettiklerini, ….. Genel sigorta şirketi tarafından yaptırılan aktüerya hesabında davacı eş … için 250.768,78-Euro, baba … için 18.231,21- Euro olmak üzere toplam 268.999,99-Euro destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi gerektiğini, ancak sigorta tazminat limitlerinin bu miktarı karşılamadıklarını, şimdilik eş … için 5.000,00-TL, baba … için 5.000,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL maddi tazminat talep ettiklerini, müteveffa …….’in beklenmedik şekilde vefat etmesi nedeniyle eşi …’in derin acı, keder duyduğunu, bu nedenle 30.000,00-TL, yetim kalan çocukları ……. için ayrı ayrı 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL manevi tazminat talep ettiklerini, müteveffa …….’in beklenmedik ölümü nedeniyle …’in eşinin ölümü nedeniyle derin acı ve elem duyduğunu, bu nedenle 30.000,00-TL manevi tazminatın, çocukları ……. için ayrı ayrı 15.000,00-TL manevi tazminat talep ettiklerini, tüm maddi ve manevi tazminatlara olay tarihinden itibaren faiz işletilerek davalılardan alınarak müvekillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiş. Bilahare davacı vekili maddi tazminat talebini davacı eş … için 252.200,00 TL, baba … için 10.300,00 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiş.
Davalı ……. Turizm vekilinde cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki olduğu ……. plakalı aracın 12/11/2012 tarihinde ……’da kaza yaptığını, kaza neticesinde ölüm ve yaralamaların meydana geldiğini, müvekkili şirketin işleten sıfatının bulunmadığını, müvekkili şirketin … temizlik işleri müdürlüğü tarafından 2011 yılında 33 aylık sürücülü ve sürücüsüz araç kiralama hizmet işi ihalesini üstlendiğini, ihale sonucunda kazaya karışan ……. plakalı aracı …ne kiraladıklarını, bu nedenle KTK maddei 3 gereğince aracın işleteninin … olduğunu, müvekkilinin şirketi istihdam eden olarak sorumluluğunun bulunmadığını, şoför …… her ne kadar müvekkili şirketin sigortalı çalışanı olsa da ihale sözleşmesi gereği …ne uzun süreli olarak görevlendirildiğini, bu nedenle müvekkili açısından husumetin bulunmadığını, müvekkilinin istihdam eden olduğu düşünülse bile trafik kazası nedeniyle kusur yükletilemeyeceğini, ortada hatır taşımacılığı bulunduğunu, müvekkilinin gerekli tüm özeni ve dikkati gösterdiğini, kazanın gerçekleşmesini engelleyemeyeceğini, eylem ve zarar arasında neden sonuç bağının kesildiğini, trafik kazasının davalı belediye tarafından cenaze nedeniyle ücretsiz yapılan hatır taşıması sırasında gerçekleştiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş.
Davalı ………. Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracı sadece kamu hizmeti yürütmek amacıyla diğer davalıdan bedel karşılığında davalının kendi şoförlerinin kullanım ve tasarrufu altında olmak suretiyle kiraladıklarını, sorumluluğun diğer davalı ……. Turizm de olduğunu, dava konusu olay ile müvekkili belediye arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş.
Davalı ….. davanın haksız ve yersiz açıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş.
DELİLLER:
Bakırköy ……. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas, ….. Karar sayılı ilamı, BAkırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası, Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezi’nin yazı cevabı, ……. Sigorta yazı cevabı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, trafik kazasından kaynaklı ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirildiğinde; 6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”, TBK. 52/1 maddesinde ” zarar görenin zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması veya tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması halinde hakim tazminatı indirebileceği veya tamanen kaldırabileceği”, TBK 53/3 maddesinde “ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların” ölüm halinde uğranılan zararlardan bulunduğu, 2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, 2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu, 2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde “sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”, 2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “işletenlerin bu kanununun 85. Maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortanın kapsamı başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Somut olayda, davacılardan …… ‘nin eşi, diğer davacıların babaları olan ……’ nın 04/07/2016 tarihinde akşam saat 20:45 civarında işten evine Belediyenin İETT otobüsüyle dönerken Küçükçekmece ilçesi …… Mahallesi ….. Caddesi üzerindeki otobüs durağında indiği, otobüs henüz durakta iken ve yolcuları indirip bindirmeye devam ederken, otobüsün arkasından yolun karşısına geçeceği esnada davalı …….’in sevk ve idaresindeki ……. Plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığı ve 10/07/2016 tarihinde kazaya bağlı olarak vefat ettiği, davalılardan …… ‘in aracın maliki olduğu, diğer davalı ……. sigortanın ise davalı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğu ve malik ile trafik sigortacısının sürücü ile birlikte meydana gelen zararlardan 2918 sayılı Kanunun 85. maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları noktalarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Yargılama kapsamında delillerin celp edildiği ve buna göre; Küçükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında alınan ATK ‘nın 17.08.2018 tarihli raporunda davalı …….’in tali, müteveffanın asli kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkememizce alınan 21.10.2019 tarihli kusur raporunda ise müteveffanın %70 oranında, davalı sürücü …….’in ise %30 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve alınan bu rapor ceza dosyasından alınan rapor ile ve olayın oluş şekli ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Hasar dosyası, SGK’nın mirasçılara gelir bağlanmadığına ilişkin yazısı, SED araştırması ve emsal ücret araştırması dosyaya celp olunarak davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin hesaplanması adına dosya aktüerya bilirkişisine tevdi olunmuş ve hazırlanan kök rapor dosya içerisine alınmıştır. Kök raporda hatalı bir şekilde davacılardan ………’nın 19 yaşında olması ve açık öğretim öğretim öğrencisi olması sebebiyle destek tazminatı alamayacağı kanaatiyle hesaplama yapılmamıştır. Ancak ……’nın açık öğretim öğrencisi olması sebebiyle yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre yüksek öğrenim gören ya da görme ihtimali bulunan çocukların 25 yaşına kadar destek alacağından ve eğitim ve öğretimin örgün ya da açık öğretim programında görülüp görülmemesine göre bir ayrım yapılamayacağından hesaplama yapılması için dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi olunmuş ve hazırlanan 27.08.2020 tarihli ek rapor dosya içerisine alınmıştır. Yargılama sırasında sigorta genel şartlarına ilişkin Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonraki değişiklik ile emsal Yargıtay 17 HD’nin 2016/10864 esas 2019/4882 karar sayılı ilamı dikkate alınarak yeniden hesaplama yapılması için dosya tekrar bilirkişiye tevdi olunmuş ve hazırlanan 24.05.2021 tarihli ek rapor dosya içerisine alınmıştır.
Davacı tarafından iş bu dava kısmi olarak açıldığından, aktüerya kök raporundan sonra davacılar vekili tarafından davacı ….. yönünden 17.12.2019 tarihli ilk ıslah dilekçesi sunulmuştur. İkinci ıslah dilekçesi yasağı nedeniyle ilk ıslahta belirtilen miktarlar esas alınarak davacılar …… yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk ıslahta …… yönünden ıslah talebi olmadığından ve trafik kazasından kaynaklı tazminat davasında birlikte dava açan davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduklarından, ıslah hususu her biri için ayrı ayrı değerlendirilecektir. Bu nedenle davacılardan …… yönünden ilk ıslah 10.06.2021 tarihli dilekçe ile yapıldığından, bu dilekçe hükme esas alınmıştır.
Bu açıklamalar ışığında; hazırlanan kök ve ek raporlardaki tespitler ışığında davacı …… için 113.742,32 TL, ……. için 5.416,96 TL, ……. için 9.175,84 TL, ……. için 27.359,48 TL ve ……. için 12.682,57 TL olmak üzere toplam 168.377,17 TL maddi tazminatın davalı ……. Sigorta A.Ş açısından 22.08.2017 tarihinden itibaren, diğer davalılar ……. ve ……. yönünden ise olay tarihi olan 04.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminata ilişkin talebin ise, gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceğinin öngörüldüğü, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmesi gerektirdiği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, bunların her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, davacının yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez olduğu, bu ilkeler ve olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, vefat edenin desteklerin eşi ile babaları olması, desteklerin yaşları, paranın satın alma gücü, sosyal ekonomik durumlar dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın maddi tazminat talebi yönünden tamamen, manevi tazminat talebi yönünden kısmen kabulü ile;
1-MURİS …… YÖNÜNDEN,
a) Maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE,
Davacı baba …… için 10.300,00-TL maddi tazminatın davalılar ……,…. ve ……. Turizm’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde 12/11/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı …’in mirasçılarına veraset ilamındaki hisseleri oranında verilmesine,
Davacı eş …… için 252.200,00-TL maddi tazminatın davalılar ……, ,…. ve ……. Turizm’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde 12/11/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Manevi tazminat talebi yönünden baba Musa için 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılar ……, …. ve ……. Turizm’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde 12/11/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı …’in mirasçılarına veraset ilamındaki hisseleri oranında verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
Davacı eş …… için 20.000,00-TL, çocuklar …… için 10.000,00 er TL manevi tazminatındavalılar ……, ….. ve ……. Turizm’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde 12/11/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, , fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
2-MURİS …… YÖNÜNDEN,
Davacı eş ….. için 20.000,00-TL, çocuklar …,…. … ve … için 10.000,00- er TL manevi tazminatın davalılar ……, ….. ve ……. Turizm’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde 12/11/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ( davacı … için hükmedilen tazminatın mirasçılarına veraset ilamındaki hisseleri oranında verilmesine), verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 27.494,77-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 700,20 peşin harç ve 865,00 tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.565,20 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 25.929,57-TL karar harcının tüm davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 700,20 TL peşin harç ve 865,00 tamamlama harcının 1.565,20TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.135 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.638,00TL’sının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Muris İbrahim Yönünden;
6-Davacılar ……. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 33.125,00 TL maktu vekalet ücretinin tüm davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacılar ……., …… kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.900,00 TL maktu vekalet ücretinin tüm davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar … ve ……. A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden red olunan miktar üzerinden hesaplanan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar … ve ……..A.Ş.’ye verilmesine,
Muris ……. Yönünden;
9-Davacılar ….., … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine,
10-Davalılar … ve ……. A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden red olunan miktar üzerinden hesaplanan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar … ve ……. A.Ş.’ye verilmesine,
11-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır