Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/392 E. 2022/724 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/392 Esas
KARAR NO : 2022/724

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kendisine bir daire satın almak istediğini ve davalı emlak şirketinin personeli tarafından kendisine gösterilen bir daireyi beğendiğini, davalının emlak komisyoncusu ile 12/05/2017 tarihli “Taşınmaz alım satım ve Komisyon Sözleşmesi” imzaladığını, sözleşmede alış bedelinin 201.760,00 TL olarak belirtildiğini, bu alım sözleşmesine istinaden davacının ablası tarafından ……… adına olan …….. Bank ……. Şubesindeki hesabına 15/05/2017 tarihinde ve açıklama kısmına “……… adına ……… numaralı daire satışı ile ilgili” diye açıklama yapılarak 3.000,00 TL gönderildiğini, daire satış bedelinin bir kısmının nakit bir kısmının kredi ile ödeneceğinden kredi müracaatının emlak şirketinin önerdiği bankadan yapıldığını, müvekkilinin kredi için imzasının alındığını, davalının emlak şirketi görevlisi ………’u arayarak parayı ofislerine getirmesinde ısrarcı olduğunu, ısrardan şüphe eden müvekkilinin emlak şirketi hakkında araştırma yaptığı ve şirketin vatandaşın bilgisi olmadan senet imzalattığını, daha sonra çeşitli yöntemlerle senedi tahsil etmeye çalıştığını, niyetlerinin gayrimenkul satmak değil haketmedikleri komisyon ücretlerini tahsil etmek olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin daireyi satın almaktan vazgeçtiği ve vazgeçmenin davalı şirkete iletildiğini, vazgeçmeden sonra davalı şirket görevlisi tarafından “elimizde senediniz var, yasal işleme koyarız” şeklinde müvekkili ile konuştuğunu, müvekkilinin davalı şirket ile yapmış olduğu sözleşmeyi imzaladığı sırada sözleşmeyi tutan kişinin son anda kağıdın ucunu hafif açarak davacının ne olduğunu görmediği kağıdı imzalattığını, daha sonra davalının Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldığını, bu kararı Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… Talimat sayılı dosyası ile de 07/09/2017 tarihinde davacının Pendik’te bulunan evine hacze gelindiğini ve davalı şirketin davacının bankadaki parası üzerine de bloke koydurduğunu öğrendiklerini belirterek davacının davalıya söz konusu komisyon sözleşmesi yada Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası nedeni ile herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, borcun olmadığı tespit edildiğinde senetde konusuz kalacağından icra kasasında bulunan 12/05/2017 tanzim tarihli ve 20/05/2017 vadeli senedin iptaline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında özetle; Dava konusunun dayanağının bono olduğunu bu nedenle davaya görevli Ticaret Mahkemesinin bakmasının gerektiğini ayrıca müvekkili şirketin adresinin Büyükçekmece olduğundan bahisli yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin emlak komisyonculuğu işi ile iştigal etmekte olan ve iş piyasasında saygınlığı olan kurumsallaşmış bir şirket olduğunu, bu nedenle de yapılan her işlemin kayıt altına alınmakta olduğundan şifahi herhangi bir işlem yapılmadığını, davacının rızası ve iradesi dışında imza attığı yönündeki beyan ve iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi olağan hayat koşullarına da uygun düşmediğini, davacının zararının müvekkili şirketten istenmesinin mümkün olmadığını, ayıplı mal olduğu kanaati oluşursa dahi zararın sorumlusunun ancak sözleşmenin satıcısı olabileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından sunulan 05/09/2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği görülmekle, dosyaya sunulan vekaletname incelendiğinde davacı vekilinin davadan feragate özel yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Feragat HMK nun 307. maddesi uyarınca davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.HMK nun 310. Maddesi uyarınca feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının üzerinde tasarruf yetkisi bulunan menfi tespit davasından feragat etmiş olduğu anlaşıldığından HMK 307 vd maddeleri uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat Nedeni ile Davanın REDDİNE
2-Davanın açılışı esnasında peşin olarak yatırılan 223,05-TL harçtan 492 Sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesi uyarınca feragatin ilk duruşmadan sonra gerçekleşmiş olması sebebiyle alınması gereken 80,70.-TL karar harcının 2/3’ü olan 53,8‬0-TL’ nin mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan 169,25-TL harcın karar kesinleşince ve davacı tarafa iadesine,
3-Davalının talebi bulunmaması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinden bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacının bildireceği hesap numarasına, bildirmediği takdirde masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen karara karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istanbul Bölge Adliyesi (istinaf) Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı. . 12/09/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır