Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/371 E. 2020/704 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/371 Esas
KARAR NO : 2020/704

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE : Müvekkili şirketin, nezdinde …… poliçe numarasıyla Yurtiçi Nakliyat Emtia Abonman Poliçesi ile sigortalı dava dışı ……- …… Kargo tarafından nakliyesi yapılacak olan, …….Ayakkabıcılık adlı firmanın, İzmir’de yerleşik …… Terlik ve Ayakkabı adlı firmaya 05.10.2018 tarihinde sattığı 180 koli-1440 çift ayakkabı emtiasının sevkiyat işini sigortalı firmanın üstlendiği, 06.10.2018 tarihinde sevkiyata konu 180 koli-1440 çift ayakkabı emtiasının, …… plakalı ……. marka kapalı kasa kamyonet ile ……. Ayakkabıcılık firmasından alındığı ve sigortalı firmanın Yenibosna, İstanbul adresindeki hırsızlık olayının gerçekleştiği davalı …….’ye ait olan …… Tır Garajına park edildiği, akabinde Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğünün olay yeri inceleme tutanağında da açıkça görüleceği üzere, giriş yeri tek bir nokta olan girişinde güvenlik kulübesi bulunan geceleri güvenlik ışıklandırması bulunan içinde TIR’ların da park edebileceği etrafı telle çevrili bir alan olan TIR garajında, olayla ilgili hırsızların geldiği araca ait TIR garajına giriş çıkış kamera görüntüsü olduğu, otonun sağ kapı pervazında zorlama izleri olduğu sonuç olarak 32 koli 256 çift ayakkabı emtiasının çalındığı, olayın …… Tır Garajı içerisinde meydana geldiği ve oluşan zarardan işletme sahibi …….’nin sorumlu olduğunun ortada olduğu, söz konusu sigorta poliçesinde teminat kapsamının, “İnstitute Cargo Clauscs” hükümlerine göre düzenlenmiş olduğu, buna göre, konaklama halinde bekçili güvenlikli park yerinde konaklama yapılmaması hallerinde hırsızlıkların teminat dışında olduğu, herhangi bir talep söz konusu olması durumunda, aracın kilitlenerek gerekli her türlü tedbirin alındığını ispat etme yükümlülüğü bulunduğu, buna karşılık dava konusu hadise de, sigortalı araç sürücüsünün yük ile ilgili riskleri minimize etmek amacı ile aracı girişinde güvenlik görevlisi bulunan ve telle çevrili olan TIR Parkına park ettiği, iş bu nedenle de araçtan çalınan yük ile ilgili olarak …… Tır parkının sorumluluğunun bulunduğu ve rücu muhatabının da TIR parkı işletmecisi …….’nin olduğunun şüphesiz ortada olduğu, iş bu nedenlerle ve Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi, sigortacıya ödediği tazminatı haksız fiili ile zarara sebebiyet verenlerden ve bu zarardan sorumlu olanlardan, rücu hakkı verdiği, kanun maddesi ışığında müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödenen 9,044 TL tazminat ücretinin rücuen tahsili amacıyla davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğu, açıklanan nedenlerle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı üzere, 9.044 TL alacağın 06.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Davacı yanın dava dilekçesinde; sigortalısının 06.10.2018 tarihinde gerçekleştiğini iddia ettiği hırsızlık olayında, 32 koli 256 çift ayakkabı emtiasının çalındığını iddia ettiği, davacı … şirketinin, sigortalısı konumunda olan …… Kargo- …… ile akdettiği sigorta poliçesindeki, ”Konaklama halinde; bekçili güvenlikli park yerinde konaklama yapılmadığı hallerde hırsızlıklar teminat dışı olduğu, herhangi bir talep söz konusu olması durumunda, aracın kilitlenerek gerekli her türlü tedbirin alındığını ispat etme yükümlülüğü bulunduğu, hükmüne atıfta bulunularak, dava konusu olayın gerçekleştiği yerin girişinde güvenlik görevlisi bulunduğu ve yerin tellerle çevrili olduğunun belirtildiği ve bu sebeplerden dolayı müvekkil …….’nin olayın gerçekleştiği yerin güvenliğini üstlendiğini ve güvenliğinden sorumlu olduğunu iddia ettiği, buna dayanarak da, TTK 1472. maddesi uyarınca huzurdaki rücuen tazminat davası açıldığı, öncelikle dava konusu olayın hırsızlık olduğuna dair kesinleşmiş bir ilam yahut delil olarak dosya içerisinde bulunmadığı, hırsızlık olayına dair sadece emniyetin olay yeri inceleme tutanağındaki sağ kapı pervazında zorlama izleri olduğuna dair bir bilgi olduğunun belirtildiği, olayla ilgili 28.11.2018 tarihinde düzenlenen ……. Ekspertiz raporunda olayın hırsızlık olduğunu gösteren kamera kaydı olmadığı bilgisine yer verildiği ve sadece 8472 TL son hasar tespit tutarı olduğunun belirtildiği, dolayısıyla olayın hırsızlık olduğunun kesin olmadığı, hırsızlık olduğunu kabul etmemekle birlikte bir an için aksi düşünüldüğünde dahi dava dosyası kapsamında yer alan belgelerde sigortalı …… Kargo – ……’ın kusur durumuyla ilgili hiçbir araştırma yapılmadığı, halbuki davacı şirket ile sigortalısının arasındaki poliçeye göre teminatın kapsamı konusunda sigortalının kusur durumu oldukça önem taşıyan bir husus olduğu, davacı şirketin sigortalısı konumunda bulunan …… Kargo- …… ile müvekkil ……. arasında 01.06.2016 tarihinde 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, ancak kira sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere kiraya verilen yerin, Basın Ekspress Yolu, ……. Sok. Yenibosna/İstanbul adresinde bulunan ……Tır Garajı içerisindeki 12 No’lu dükkan olduğu, anılan kira sözleşmesinin konusunu yalnızca 12 No’lu dükkan oluşturduğu, bunun haricinde dükkan veya dükkan dışı kısımlarda güvenliğin sağlanması vs. konularda yapılmış hiçbir anlaşma, sözleşme bulunmadığı, ayrıca işbu kira sözleşmesinde kiraya verilen dükkanın güvenliğinin müvekkil kiraya veren ……. tarafından sağlanacağına ve yerin güvenliğinden müvekkilin sorumlu olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi güvenliğe dair sözleşmeye ek herhangi bir protokol de imzalanmadığı, dolayısıyla davacı yanın dava dilekçesinde belirttiği şekilde çalındığı iddia edilen emtianın güvenliğinin müvekkilin sorumluluğunda olduğuna dair iddianın mesnetsiz olduğu, araç parkının kiraya verilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığı, müvekkilin, olayın gerçekleştiği yerin güvenliğini sağlamak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı, anılan maddelerde güvenlikli park yerinde konaklama yapılmadığı hallerde oluşan hırsızlıkların teminat dışında olacağı açıkça belirtildiği, davacı yanca, dava konusu olayın gerçekleştiği yerin güvenliğini müvekkilin üstlendiği ve güvenliğinden müvekkilin sorumlu olduğu iddia edildiği, buna dayanarak da konaklama yapılan yerin güvenlikli olduğundan yola çıkılarak oluşan hırsızlığın teminat kapsamında olduğu iddia edildiği ve sigortalı …… Kargo- ……’a 04.01.2019 tarihli tazminat tediyesinde görüleceği üzere numarası mezkur poliçe çerçevesinde 8472 TL ödeme yapıldığı, belirtildiği üzere müvekkilin, olayın gerçekleştiği yerin güvenliğine dair herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığından mezkur poliçeye göre; davacı yanın, teminat dışında oluşan bir hırsızlık olayı için sigortalıya yapılmaması gereken bir tazminat ödemesi yaptığı, dolayısıyla müvekkile rücu edebileceği bir tazminatın söz konusu olamayacağının aşikar olduğu, bu sebeplerden dolayı huzurdaki davanın reddi gerektiği, davanın reddinin gerektiğine dair açıklamalara ek olarak davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte davacı yanın, sigortalı …… Kargo- ……’a açıklandığı üzere 8472 TL ödeme yapıldığı, ancak müvekkilden 9044 TL rücuen tazminat talep ettiği, bu 9044 TL’yi de olayın gerçekleştiği 06.10.2018 tarihinden işleyecek faizden hariç, sadece esas alacak olarak talep ettiği, davacı yanın ödeme yaptığı miktardan fazlasını müvekkilden talep etmesi de, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte açıkça hukuka aykırı olduğu ve reddi gerektiği, izah olunan ve resen dikkate alınacak sebeplerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , sigorta şirketinin rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirmesi sonucunda; davacı … ile dava dışı sigortalı ……- …… Kargo arasında parsiyel anbar yüküne ilişkin sigorta sözleşmesi bulunduğu, hırsızlıktan kaynaklı hasar sebebiyle sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yaptığı, sigortalının ……Tır Garı içerisindeki …… Kargo isimli iş yerinin sahibi olduğu, hırsızlığın işyerinin önünde park halinde bulunan ……. plakalı mıtsubıshı marka kamyonette gerçekleştiği, davadışı sigortalı ile davalı ……Tır Parkı İşlemecisi Mahmut …… arasında 1.6.2016 tarihli kira sözleşmesinin bulunduğu, davalının cevap dilekçesinde davacı … şirketinin sigortalısı ile arasında kira sözleşmesinin bulunduğunu, bunun dışında dükkan ve dükkan dışı kısımlarda güvenliğin sağlanması vs. konularında yapılmış bir sözleşmenin bulunmadığını savunması da dikkate alınarak davaya konu uyuşmazlık hakkında mahkememizin görevi hususunun HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarından olduğu, HMK 138 maddesince dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği, HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği, HMK 1 maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilerek öncelikle bu yönde karar vermek gerektiği, emsal Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/03/1944 tarihli E.37, K.9 sayılı kararı uyarınca, “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde olduğu, davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme sonucunda sigortalısının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkının bulunması halinde bu hakkın sigorta şirketinin tazmin ettiği bedel kadar sigorta şirketine intikal edeceği, bu nedenle açılan davanın sigorta poliçesinden kaynaklı bir dava olmayacağı, bu davalarda sigorta şirketinin, sigortalısı tarafından davanın açılması durumunda nasıl yargılama yapılacak ise aynı yargılama şartlarına sahip olduğu, dolayısı ile görevli mahkemenin dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki ilişkiye göre belirlenmesi gerektiği, dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira ilişkisinin bulunması sebebiyle HMK’nun 4.maddesi de dikkate alınarak, kira ilişkilerinden kaynaklı uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemeler olan sulh hukuk mahkemelerinin olacağı, mahkememizin görevli olmayacağı (bu hususta benzer içerikte emsal Sakarya BAM 7 HD 2019/368 esas- 2019/291karar, 2019/210 esas – 2019/196 karar, 2019/209esas-2019/198karar, 2019/201 esas- 2019/218 karar, 2019/190 esas- 2019/195 karar, 2019/683 esas- 2019/923 karar, 2019/202 esas- 2019/197 karar, 2019/540 esas -2019/514 karar,2019/203 esas 2019/219 karar sayılı emsal ilamları) hususları da değerlendirilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.

4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, tarafların yüzüne karşı verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.25/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır