Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/357 E. 2020/76 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/357 Esas
KARAR NO : 2020/76

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 27/01/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının, davacı müvekkili ile ticari iş konusunda alaştıklarını ve bu anlaşma gereğği iki adet 13.000,00 TL tutarındaki bonolara karşılık gelen tutarları ödemiş olmasına rağmen mal tesliminin gerçekleşmediğini belirterek 31/07/2017 vadeli 6.500,00 TL bedelli ve 31/08/2017 vadeli 6.500,00 TL bedelli iki adet bonolara karşılık davalıya borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu bonolar bedeli olarak davalıya ödenen 13.000,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; öncelikle yetki ve görev itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, davalının davacıya verilen borç mukabilinde dava konusu 2 adet senedi aldığını ve senet bedellerinin davacı tarafından müvekkiline ödendiğini ve borç ilişkisinin bu şekilde sona erdiğini, taraflar arasında hiçbir şekilde ticari iş veya mal alışverişine yönelik anlaşma olmadığı gibi senetler üzerinde müvekkilinin isminin şahsen yer aldığını ve senetler üzerindeki bedelin nakden ahzolunacağı ifadesinden de ortada bir ticari işin olmadığının tartışmasız biçimde anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit ve alacak(istirdat) davasıdır.
Davacı taraf ikame ettiği işbu davada, davacı şirketin davalı ile ticari iş konusunda anlaştıklarını ve bu anlaşma gereği iki adet toplamda 13.000 TL tutarındaki bonolara karşılık gelen tutarı ödemiş olmasına rağmen mal tesliminin gerçekleşmediğini belirterek söz konusu bonolardan dolayı davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile davalıya ödemiş olduğu 13.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsili talep etmektedir.
Davalı taraf ise cevabında, söz konusu bonoların davacıya verilen borç karşılığında alındığı ve bedelleri ödenerek borç ilişkisinin bu şekilde sona erdiğini savunmuştur.
Adana … Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/02/2019 tarih ve … E … K sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi sonucunda dosya mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiştir.
Davanın bonodan kaynaklanması ve bononun TTK’nda düzenlenmiş olması nedeni ile TTK’nun 4.maddesi uyarınca davanın mutlak ticari davalardan olduğu ve bu nedenle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Taraflar tanık deliline dayanmış iseler de gerek dava konusunun değeri gerekse senede karşı senetle ispat mükellefiyeti uyarınca tarafların tanık dinlenme talepleri kabul edilmemiştir.
Mahkememizce her ne kadar 07/10/2019 tarihli celsede davacı tarafa yemin delili hatırlatılarak bu konuda süre verilmiş ise de, davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline dayanmamış olması ve Yargıtay İBGK’nun 03/03/2017 tarih 2015/2 Esas 2017/1 Karar sayılı kararı uyarınca bu yöndeki ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
Taraflar arasında, davacının davalıya 6.500,00’er TL tutarlı iki adet bono düzenleyerek verdiği ve toplam 13.000 TL olan bono bedellerinin ödendiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, bononun ve yapılan ödemenin davalı tarafça yapılacak iş karşılığında avans olarak yapılıp yapılmadığı ve iadesinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; bono TTK’nda düzenlenen kambiyo senetlerinden olup illetten mücerrettir. Dava dilekçesine ekli bono suretleri incelendiğinde bonolarda “nakden” kaydının bulunduğu, davalı tarafın da savunmasında bonoların davacıya verilen borç karşılığında verildiğini ileri sürdüğü görülmektedir. Davacı tarafın bonoların kendisine verilen borç para karşılığında değil de avans olarak verildiği yönündeki iddiasını HMK’nun 201.maddesi uyarınca kesin delillerle ispat etmesi gerektiği, bu konuda gerek anılan madde gerekse HMK’nun 200.maddesi uyarınca tanıkla ispat edilemeyeceği, davacı tarafın bedellerini ödediği bonoların davalı tarafa avans olarak verildiği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olması nedeni ile yemin deliline başvuramayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda erekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 27/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır