Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/348 E. 2019/699 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/348 Esas
KARAR NO : 2019/699

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/05/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 29/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka dava dilekçesinde bildirilen bonolara dayalı olarak davalı borçludan alacaklı olup söz konusu alacaklar ilgili olarak 01/03/2019 tarih …. no ile arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, ancak davalı taraf ile müvekkili arasında arabuluculuk görüşmeleri sonrasında anlaşma sağlanamadığını, avalıdan tahsili talep edilen bono bilgilerinin 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/04/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/05/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/06/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/07/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/08/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/09/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/10/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/11/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/12/2016 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/01/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/02/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/03/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/04/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/05/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/06/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/07/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/08/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/09/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/10/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/11/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/12/2017 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/01/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/02/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/03/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/04/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/05/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/06/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/07/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/08/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/09/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/10/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/11/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/12/2018 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/01/2019 vade tarihli 312,00 TL bedelli senet, 06/06/2015 düzenleme tarihli 28/02/2019 vade tarihli 312,00 TL bedelli senetler olduğunu, dava konusu alacaklarına dayanak bonoların, vade tarihleri geçmiş olmasına rağmen şimdiye kadar davalı borçlu tarafından ödenmediği, davalı borçlu tarafından ödeme yapılmaması sebebiyle, yukarıda dökümü yapılan toplam 10.920,00 TL bono bedelinin, 3095 sayılı Kanununun 2/2 maddesinde belirtilen oranda faizi ve % 0,3 oranında komisyonu ve protesto masrafı ile birlikte tahsili için işbu bonoya dayalı alacak davasının açıldığını, davalıdan tahsili talep edilen, 312,00 TL tutarındaki 28.04.2016 vade tarihli bononun TTK. 732 madde gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tahsili talep edildiğini, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla, dava konusu bonolara dayalı alacak davalarının kabulünü, davaya konu bono tutarı olan toplam 10.920,00 TL bono bedellerinin, vade tarihlerinden (TTK.m. 778/1-d, 725/1-b) tahsiline kadar 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesinde belirtilen oranda işleyecek olan temerrüt faizi, toplam bono tutarının % 0,3 oranında komisyonu ( TTK.m. 778/1-d, 725/1-d ) birlikte davalıdan alınarak müvekkili bankaya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Usule yönelik itirazlarında, davanın esas ve usul yönünden haksız olması nedeniyle reddinin gerektiğini, esasa ilişkin cevaplarında ise, şekil şartına aykırı sözleşmeyle teslim edilen dava konusu senet bedellerinin müvekkilden talep edilmesinin haksız olduğunu, müvekkilinin senet bedellerini dava dışı şirket olan … Ltd. Şti ye ödediğini, müvekkili aleyhinde açılan davanın haksız olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, öncelikle arabulucuk dava şartının usulüne uygun yerine getirilip getirilmediğinin tespitini, şayet yerine getirilmedi ise davacının açtığı haksız davanın öncelikle dava yokluğu sebebiyle, bu yerinde görülmezse haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava;Devremülk sözleşmesinden kaynaklı bonoya bağlı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu, tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;
Dava konusu uyuşmazlık kambiyo senedinin metninden kaynaklı olmayıp, devremülk sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) tanımları düzenleyen 3. maddesinde;
“Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları,
Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi;
Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi;
Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin TKHK kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal veya hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
TKHK’nın tüketici mahkemeleri başlıklı 73/1. maddesine göre; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir”. Dava konusu somut olayda, davalının keşide ederek dava dışı şirkete verdiği dava konusu bonoların devremülk sözleşmesi kapsamında düzenlenmiş olmasına ve dosya kapsamına göre davalı tarafından ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edildiğinin anlaşılmasına göre davalı tüketici sıfatına sahiptir. Davacı ise devremülk sözleşmesi nedeniyle düzenlendiği anlaşılan bonoların lehtarı olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi niteliğindedir. Dava konusu uyuşmazlık TKHK kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Ayrıca görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Yukarıda açıklanan hususlar ışığında; eldeki uyuşmazlık TTK’da düzenlenen Kambiyo Hukukundan kaynaklanmadığı, tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine ve HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine Gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi08/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır