Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/337 E. 2019/733 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/337 Esas
KARAR NO : 2019/733

DAVA : Şirket Hisselerinin Tescili-Tazminat
DAVA TARİHLERİ : 01/09/2005-10/05/2007
KARAR TARİHİ : 11/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle, davacı … ile davalı şirket ve temsilcisi olan davalı …’ın 01/06/2004 tarihli sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre davacının sermayenin çok önemli bir kısmını karşıladığını, edimini yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın buna karşılık kararlaştırılan hisse devrini yapmadığını, sözleşme kapsamında makine ve ekipman olarak getirdikleri 285.000,00 TL sermaye ile maden ocağında çalışmalara başladıklarını, 01/06/2004 tarihinden itibaren 3 ay aylık saha çalışması yapıldığını, tesis kurulduğunu, bu sürenin sonunda Orman İdaresinin kurulan tesisin ormana tecavüz olduğunu belirterek söktürdüğünü, çalışılan alanın ruhsatlı olmadığını, davacının kaldırıldığını ileri sürerek 6 aylık çalışma karşılığı ve beklemeden kaynaklı zararlarına karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin 01/01/2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, açılan bu dava İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülür iken, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas sayılı dosya ile aynı iddiaları ileri sürerek davalılar aleyhine zararlarına karşılık bakiye alacak toplamı olan 362.975,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, bu dava İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş, daha sonra İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….Esas, ….Karar sayılı ve 19/11/2007 tarihli devir kararı ile dosya Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasına kaydedilmiş, bu esas üzerinden yapılan yargılama sonucu verilen 18/06/2008 tarihli karar temyiz üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/04/2011 tarihli ilamı ile bozulmuş, aynı mahkemenin ….Esasını almış, bu esas üzerinden 20/06/2013 tarihli karar Temyiz üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 30/05/2014 tarihli ilamı ile bozulmuş, bunun üzerine dosya Mahkemelerin bölünmesi sonucu Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esasını almış, 2014 yılında bu mahkemenin mahkememiz ile birleştirilmesi sonucu Mahkememizin …Esasını almış, bozma ilamı kapsamında Mahkememizce tashih karar aşaması yönünden 16/03/2015 tarihli karar ile dosya Yargıtay …. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin … Esas,…. Karar sayılı ve 28/01/2016 tarihli kararı ile bozma kararı verilmiş, dosya mahkememize iade edilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Cevap veren bir kısım davalılar vekili, sözleşmenin şirket yetkilisi … ile davacı … arasında düzenlendiğini, şirkete ve diğer şirket ortaklarına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iddia ettiği makine ve ekipmanların mevcut olmadığını, bunların davacı tarafça alınıp götürüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar bir cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle 01/06/2004 tarihli adi ortaklık sözleşmesi kapsamında alacak ve hisse tescili davasıdır.
Mahkememizin…Esas ve …Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacak ve hisse tescili istemlerine ilişkin asıl ve birleşen davada … dışındaki davacıların davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı …’ın gerçek kişi davalılar hakkındaki davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, asıl ve birleşen davada davacı …’ın davalı şirket hakkındaki alacak istemlerinin kısmen kabulüne dair karar verilmiştir. Mahkememizin …’ın davalı şirket hakkındaki alacak istemine ilişkin kısmen kabul kararının temyizi üzerine Yargıtay …Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ve 12/03/2019 tarihli ilamı ile mahkememiz kararını vaki feragat nedeni ile bozmuş, dosya mahkememize iade edilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuştur.
Yapılan yargılamalar sonucu iddia ve savunmaya davacı vekilinin feragata ilişkin dilekçelerine ve tüm dosya kapsamına göre; davacı davasından feragat etmiş olmakla feragat kesin hüküm sonuçlarını doğurduğundan ve karar kesinleşinceye kadar her aşamada yapılması mümkün bulunduğundan karar düzeltme aşamasında davacının feragat beyanı nedeni ile davacı … tarafından, davalı …. firmasına karşı açılan asıl ve birleşen davaların sunulan protokol uyarınca feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Diğer davacılar ve davalılar yönünden asıl ve birleşen davaların temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından , davalı … firmasına karşı açılan asıl ve birleşen davaların sunulan protokol uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Diğer davacılar ve davalılar yönünden asıl ve birleşen davaların temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması nedeniyle bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Asıl dava yönünden; Harçlar kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 esas ve 1984/29 karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeleri ön inceleme aşamasından sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 29,60-TL’nin davacı tarafından yatırılan 135,00 TL’den mahsubu ile fazla yatan 105,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Birleşen dava yönünden;
Harçlar kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 esas ve 1984/29 karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeleri ön inceleme aşamasından sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 29,60-TL’nin davacı tarafından yatırılan 4.900,00 TL’den mahsubu ile fazla yatan 4.870,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Dosyadaki mevcut protokol uyarınca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı , diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/07/2019

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı