Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/295 E. 2021/633 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/295 Esas
KARAR NO : 2021/633

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2019
KARAR TARİHİ : 05/07/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin taşınmazının kiraya verilmesi hususunda davalı ile vekelat sözleşmesi yaptığını, davalının müvekillerine ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğini bu nedenle müvekillerinin zarar ettiğini belirterek dava tarihi itibari ile 32.338 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş, daha sonra dava miktarını 175.582,13 ‘ye ıslah etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; taşınmazı kiralamak için davacı ile aralarında sözleşme olduğunu davacının kira bedelini alamadığı için davayı kirala verilenden alması gerektiğinden bahisle husumet itirazında bulunduğunu, yapılan sözleşmeye göre davacıya bir taahhütte bulunulmadığını kiraların eksik yatırılmasında bir kusurları olmadığını davacının iddialarını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
Davacı tarafça, taraflar arasındaki yazılı vekalet sözleşmesi hükümlerine göre davalının sözleme gereği görevini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirmediğinden bahisle daha fazla kira gelirinden mahrum kaldıklarını ve bu suretle davalıdan alacaklı olduklarını ileri sürmüşlerdir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde; davacının kiracısından alamadığı kira bedelini kendilerinden talep etmeleri nedeniyle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği, taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinin 01/01/2011 tarihinde yapıldığı ve sözleşme içeriğinde davalının davacıya herhangi bir meblağ ödeme taahhüdünde bulunmadığı, davacıya 01/01/2012 tarihinden itibaren vekalet sözleşmesinden bağımsız olmak üzere 5 yıl süre ile 5.285,00 TL + KDV ödenmesi ve bu bedelin 5 yıl boyunca enflasyon oranında artırılması yönünde taahhütte bulunulduğu, söz konusu taahhüdün kira sözleşmesi olmayıp yalnızca ek bir ödeme yapılacağına dair taahhüt olduğunu, davalının verdiği bu taahhüdün süresinin 31/12/2016 tarihinde sona erdiğini, ancak taahhüdün sona erme tarihinin davalı çalışan yönetim personelinin gözünden kaçtığı ve davacıya 01/01/2017’den 01/01/2019 tarihine kadar sehven ödendiğini, bu durumun 2018 yılının Kasım ayında davacıya bildirildiğini…ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı tarafça her ne kadar mahkememizin görevli mahkeme olmadığı ileri sürülmüş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlığın doğrudan kira ilişkisinden doğmadığı, taraflar arasında kiraya veren-kiracı ilişkisi bulunmadığı, her iki tarafın da tüzel kişi tacir olduğu ve bu nedenle davanın nispi ticari davalardan olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli mahkeme olduğu saptanmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığım çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter belgeleri ile dosya kapsamındaki tüm deliller üzerinde bir mali müşavir ve bir emlak bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 08/01/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre tarafların ticari defter kayıtlarının uyuşmadığı anlaşılmış, davacının haklı görülmesi halinde davacının 2019 yılında aylık olarak talep edebileceği kira miktarının 17.290,77 TL + KDV olabileceği, buna göre davacı şirketin 2019/8.ay sonu itibariyle kesilecek kira faturası karşılığı talep edebileceği bakiye kira alacağının KDV dahil 94.598,73 TL olduğunun tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi heyetine bir nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişinin eklenerek tüm dosya kapsamı ile tarafların beyan ve itirazları da göz önünde bulundurularak davalının vekalet sözleşmesi kapsamında vekalet görevini kötüye kullanıp kullanmadığı, vekalet görevini gereği gibi yerine getirip getirmediği, varsa bunlardan dolayı davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne kadar zarara uğradığı hususunda ve özellikle talebin dava tarihinden geriye doğru 3 aya ilişkin olduğu hususu da nazara alınarak ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
Bu suretle dosyaya sunulan üç kişilik bilirkişi heyetinin 18/09/2020 tarihli ek raporunun sonuç kısmında; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereğince vekalet sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, davacının kira sözleşmesinin tarafı olmadığı ve kira sözleşmesi hükümlerine göre davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı, davalının davacı ile akdetmiş olduğu vekalet sözleşmesi uyarınca özenle ve sadakatle yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, vekalet sözleşmesinin, davacının Bakırköy ……. . Noterliği’nin 8 Haziran 2015 tarihli ihtarnamesi ile 31.12.2015 tarihinden itibaren yenilenmeyerek sona erdirildiği, ancak davalının 01.01.2012 tarihinden itibaren 5 (beş) yıl süre ile 5285 TL +KDV ödenmesi ve 5 yıl süre ile bu bedelin enflasyon oranında arttırılması yönündeki taahhüdünün öngörülen süre boyunca geçerli olacağı görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Alınan bilirkişi heyeti ek raporunda, mahkememiz ara kararının tam karşılanmamış olması, ara karar uyarınca belirtilen sürelerde gerekli hesaplamaların yapılmamış olması nedeni ile bu konudaki eksikliğin giderilmesi ve tarafların ek rapora itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu doğrultuda bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 15/04/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına göre 2019 yılı Ocak ayında kira artış oranının % 16,33 olduğu, 2020 yılı Ocak ayında kira artış oranının % 15,18 olduğu30/09/2020 tarihi itibariye davacı şirketi talep edebileceği zarar tutarının KDV hariç 175.582,13 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 27/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 143.244,13 TL daha artırarak sonuç olarak davalı taraftan 175.582,13 TL zararın her bir aya ilişkin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Büyükçekmece ……. .Noterliğine yazılan müzekkereye verilen cevapta, davacı tarafça davalıya gönderilen 20/02/2019 tarih ve …… yevmiye sayılı ihtarnamenin davalıya 25/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğinin bildirildiği görülmekle, davalının temerrüt tarihinin ihtarname ile verilen 3 günün sonu olan 28/02/2019 tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasında, davacıya ait taşınmazın kiralanması konusunda vekalet sözlemesi imzalandığı, vekalet sözleşmesini davacı tarafça her ne kadar Bakırköy …… Noterliğinin 08/06/2015 tarihli ihtarnamesi ile 31/12/2015 tarihinden itibaren yenilenmeyerek sona erdirildiği bildirilmiş ise de davalı tarafça 01/01/2012 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile 5.285,00 TL + KDV ödenmesi ve 5 yıl boyunca bu bedelin enflasyon oranında artırılacağı taahhüdünde bulunduğu, taraflar arasındaki vekalet ilişkisinin vekalet sözleşmesinin davacı tarafça sona erdirildiğini bildiren ihtarnameden sonra da aynın devam ettiği, dolayısıyla davalı tarafı vekalet sözleşmesi gereğince ve verilen taahhüt uyarınca sorumluluğunun devam ettiği, davalı tarafın vekil sıfatı ile davacıya karşı sadakat ve özen yükümlülüğünün bulunduğu, TBK’nun 506/2. maddesinde vekilin üstlendiği iş ve hizmetleri vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlü bulunduğunun öngörüldüğü, bu kapsamda davalının basiretli bir vekil gibi davranmakla yükümlü bulunduğu, tüm bu nedenlerle davalının 5.285,00 TL + KDV miktarından oluşan kira bedelini izleyen dönemlerle enflasyon oranında artırarak kiracıdan talep ve tahsil ederek davacıya ödemesi gerektiği, bilirkişi 2.ek raporunda davacının talep edebileceği eksik kira bedelinin hesaplandığı, ancak davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça dava tarihinden geriye doğru 3 aylık döneme ilişkin olarak alacak talebinde bulunması nedeni ile usulün taleple bağlılık ilkesi uyarınca bilirkişi 2.ek raporunda 2019/1-2-3 dönemi olarak gösterilen öneme ilişkin yapılan hesaplama uyarınca 27.336,30 TL alacak + % 18 KDV olarak 4.920,53 TL olmak üzere toplamda 32.256,83 TL alacak talep edebileceği, ileriye dönük olarak karar tarihine kadar uğranılan zarar talebi yönünden de dava tarihinden sonraki dönemin davamızın konusunu oluşturmayacağı ve ancak yeni bir dava ile talep edilebileceği anlaşılmakla davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddi gerektiği, temerrüt tarihi olan 28/02/2019 tarihinden itibaren avans faizi istenebileceği, tüm bu nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
32.256,83 TL alacağın temerrüt tarihi olan 28/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.203,46.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.052,26.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 2.203,46.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.930,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 354,56 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.838,52.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.565,90.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
05/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır