Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/286 E. 2019/1260 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/286 Esas
KARAR NO : 2019/1260

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilleri ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalının cari hesap hareketlerinden doğan borcu olduğunu, borcunu ödemediğini, açılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, müvekkillerinin davacıya borcu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiş, hatta dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması yeterli görülmeyerek anlaşamama tutanağının dava dilekçesine eklenmesi aksi takdirde verilecek 1 haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği belirtilerek dava tarihinde anlaşamama son tutanağının düzenlenmiş olması dava şartı olarak öngörülmüştür. Kaldı ki arabuluculuğa dava açmadan önce başvurulmasının yeterli görülüp anlaşamama tutanağının düzenlenmesinin dava açılmasında sonra da düzenlenerek dava şartı noksanlığının sonradan giderilme olanağı bulunduğu yönündeki bir değerlendirme, zorunlu arabuluculuk müessesesinin amacına ve ruhuna aykırı olacak ve arabuluculuğu bir anlamda formalite haline getirecektir.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir. Mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından re’sen gözetilir.
Dava konusu dosya incelendiğinde, davanın ticari davalardan olup yasa hükümleri gereği zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu anlaşılmış, dava tarihinden önce arabuluculuk anlaşamama tutanağının düzenlenmiş olması gerektiği ancak dava dilekçesi ekinde yer almadığı anlaşılarak arabuluculuk anlaşamama tutanağını sunması için tebligat çıkartılarak süre verilmiş, bunun üzerine davacı tarafça arabuluculuk anlaşamama son tutanağı dosyaya sunulmuştur. Ancak tutanağın incelenmesinden anlaşamama son tutanağının dava tarihinden sonra düzenlenmiş olduğu anlaşılmakla anlaşamama son tutanağı düzenlenmeden dava açıldığı ve bu dava şartı noksanlığının yargılama aşamasında giderilemeyeceği kanaatine varılarak davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır