Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2019/701 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/284 Esas
KARAR NO : 2019/701

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 08/07/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;müvekkili firma tarafından davalı şirkete 38/09/2015 tarihli irsaliye fatura ile ….. kod numaralı ürünler gönderdiğini, ürünlerin teslim alınmasına rağmen davalı tarafça bedelin ödenmediğini, davacı şirket ödemenin yapılması için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı şirketin takibe haksız ve yersiz sebeplerle itiraz ettiğini, anılan tüm bu sebeplerle takibe yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya Usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, cevap dilekçesi ibraz edimediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.
Dava; Ticari satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen ilamsız icra takbine vaki itirazın iptali, takibin devamı ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili yazılı delillerini, fatura suretlerini ibraz etmiş ve icra dosyası celp edilmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 21.06.2016 tarihinde 15.767,14 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı-borçluya tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 28/06/2016 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da yasal 1 yıllık sürede açıldığı görülmüştür.
İstinafa Konu Mahkememizin İstinafa Konu İlk Kararı;
Mahkememizin …. Esas, …. K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin …. Esas ve ….. Karar Sayılı Ortadan Kaldırılma Kararı;
‘Öncelikle, mahkemece doğru icra dosyası olan Büyükçekmece ….. . İcra Müdürlüğü’ nün…. Esas celp edildikten sonra davalının icra müdürlüğünün yetkisine itirazının (Yrg. içtihatları uyarınca taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı tespitine göre) değerlendirilerek icra müdürlüğü yetkili ise yetki itirazı ara karar ile red edildikten sonra işin esası hakkında karar verilmeli, icra müdürlüğü yetkisiz ise HMK 114 /2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmelidir.’
Mahkememizce bozma ilamına uyularak 08/07/2019 tarihli celsede;
HUMK’nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde sözleşmenin yerine getirileceği yerin Borçlar Kanunu’nun 73. maddesine (6098 sayılı BK 89.md) göre belirleneceği” açıklanmıştır. Alacağın faturada kaynaklandığı ve para borcunun götürülecek borç olduğu nazara alındığında davacının kendi ikametgahında(Büyükçekmece) icra takibi yapması İİK 50, HMK 10 ve BK 73. Maddesi gereği mümkün olduğundan Büyükçekmece İcra Müdürlüğü itirazın iptaline konu icra takibi açısından yetkilidir. Bu nedenle davalının icra dairesinin yetkisine itirazının reddi ile tefhimle açık yargılamaya devam olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, alınan bilirkişi raporu, tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;

Eldeki davada esasa ilişkin yapılan incelemede; uyuşmazlık faturaya konu akdi ilişkinin varlığı ve akdi ilişkinin konusu malın teslim edilip edilmediği ve takip talebine ekli faturalara bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 21. Maddesinde fatura tanımlanmıştır. Anılan Yasanın 21. maddesinde “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi, borcu ve ferileri kabul etmemiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ve faturanın davalıya teslim edildiğinin ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından davalıya malların ve faturaların teslim edildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır.
Somut olayda davacı taraf ticari defterlerine dayanmıştır. Ticari defterlerin delil olması, eski TTK’nın aksine, Ticaret Kanunu’nda değil, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiştir (HMK md. 222). Bu hükme göre, ticari defterler, belirtilen şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı (delil) olarak kullanılabilir. Ancak somut olayda davacı taraf delil olarak her ne kadar ticari defter ve bilirkişi incelemesi dayanmış ise de mahkememizce belirlenen günde ticari defterlerini hazır etmediği gibi herhangi bir mazeret de sunmamıştır. Bu nedenle taraf ticari kayıtları üzerinde alacağın varlığı için inceleme yapılmamıştır. Davacı tarafın Y.İ.B.K nun 2017/1 esas sayılı kararı uyarınca açıkça yemin deliline dayanmamış olması nedeniyle bu hakkı hatırlatılmamıştır. Bu açıklamalar ışığında davacının iddiasını ispat edemediği takdir ve sonucuna varılarak davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 252,64.-TL peşin harçtan ile icra veznesine yatırılan 100,00.-TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 208,24 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde talep edene iadesine,
3-Davacı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada yapılan 55,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacınınyüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır