Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/270 E. 2020/9 K. 06.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/270 Esas
KARAR NO : 2020/9

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2019
KARAR TARİHİ : 06/01/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkillerinin müşterisine satmış olduğu emtianın davalı tarafa taşınmak ve müşterisine iletilmesi için teslim edildiğini, taşıma sırasında emtianın zarar görererek kullanılmaz hale geldiğini belirterek emtia bedeli olan 7.500,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkilerine ödenmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının belirttiği emtiadaki hasarla müvekkilerinin taşıma hizmeti arasında illiyet bağı olmadığını özensiz taşımanın söz konusu olmadığını, davacının emtiaya uygun taşıma hizmetini tercih etmediğini ve uygun ambalajlama yapmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bilirkişi raporunda özetle; emtianın hasar görmesi ile ilgili davalının %70 davacının ise %30 oranında kusurlu olduğu, hasarlı mobilyanın tahminen 1.000 TL masraf ile tamir edilebileceğini, mobilyanın bu onarım ile ikinci el piyasasında 3.000,00 TL’ye pazarlanabileceği bu nedenle davacı zararının 5.500,00 TL olacağı belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davacıya ait emtianın davalı tarafça taşıma esnasında hasar gördüğünden bahisle uğranılan zararın tazmini talebinden ibarettir.
Davalı taraf, davacının eşyanın taşıma şeklini eşyayı teslim etmeden önce bildiği veya bilmesi gerektiğini, parsiyel taşıma yaptıklarını bu nedenle eşyanın diğer eşyalarla birlikte yerleştirilerek taşındığını, davacının eşyanın taşınmasına uygun yöntemi tercih etmediği ve eşyayı taşımaya uygun şekilde ambalajlamadığından ötürü kusurlu bulunduğunu, hasarın taşıma ile ilgili olmayacak hasarlar olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce dava konusu emtianın değeri, hasar miktarı ve kusur durumuyla ilgili teknik inceleme gerektiğinden bilirkişi incelemesine başvurulmuştur. Dosyaya bir mobilya eksperi ve bir makine mühendisi bilirkişisi tarafından sunulan 22/07/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; söz konusu hasarın meydana gelmesinde davacının % 30 davalının ise % 70 oranında kusurlu olduğu, mobilyanın onarımı yapıldıktan sonra spot piyasada 3.000,00 TL ye pazarlanabileceği, mobilyanın değeri olan 7.500,00 TL+onarım tutarı 1.000,00 TL ile davacı kaybının 8.500,00 TL olduğu spot piyasa değeri olan 3.000,00 TL nin tenzili ile meydana gelen zararın 5.500,00 TL olacağı bildirilmiştir.
Taraf itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor aldırılmış olup, bilirkişi heyetinin 12/09/2019 tarihli ek raporunda kök raporundaki görüşü muhafaza ettiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davalı tarafça taşınan davacıya ait mobilyanın taşıma esnasında hasar gördüğü, mobilyanın niteliği gereğince hassas oluşu nedeniyle taşınma esnasında davacının davalı bu konuda uyarabileceği ve yüklemeye nezaret ederek davalıyı yönlendirebileceği halde bunu yapmadığı, davalının ise taşınan emtianın zarar görmesini engelleyici önlemleri almayıp davacıyı da riskler konusunda uyarmadığı ve emtiayı gerektiği gibi taşımaması nedeni ile zarara sebebiyet verdiği, bu nedenlerle davacıya % 30 davalıyı ise % 70 kusurlu bulan bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edildiği, dava konusu emtianın değerinin 7.500,00 TL olup, bu değere mobilyanın onarılması için gereken bedel olan 1.000,00 TL eklendiğinde elde edilen toplam 8.500,00 TL’den davacının mobilyayı onarılmış hali ile satabileceği 3.000,00 bedelin mahsubu sonucunda davacının toplam zararının 5.500,00 TL olduğu kanaatine varılmıştır. Sonuç itibariyle davalının kusuruna isabet eden 3.850,00 TL yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibinin TTK uyaınca temerrüdü sağlayan şekillerden olmadığından dava tarihinden itibaren ticari faize hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
3.850,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 262,99.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 128,09.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 134,90.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 128,09.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.798,50.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 923,23 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 677,60 TL’sinin davalıdan bakiye kalanın davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
06/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır