Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/266 E. 2020/198 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/266 Esas
KARAR NO : 2020/198

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 17/10/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin uzun yıllardır nakliyat sekteründe taşımacılık işi yaptığı, müvekkilinin iş yoğunluğu ve kendi kamyonlarının seferde olması nedeniyle, dava dışı …… isimli şahsın referansıyla söz konusu nakliye işini davalıya verdiği ve davalı şirketin şoförünün kamyonu ter etmesini fırsat bilen faili meçhul kişilerin araçta yüklü maldan 28 top kumaş çaldıklarını, dava dışı …… San ve Dış Tic Aş tarafından müvekkiline 78.864,48 TŞ tutarında fatura kesildiği, davalı dava dışı …… San ve Dış Tic Aş tarafından müvekkiline fatura edilen bu bedeli, 78.000,00 TL olarak ödemeyi taahhüt ederek müvekkilinin oğlu ….. ‘ın ve davalıyla fiilen birlikte çalışan babası ….. ‘in hazır bulunduğu iş yerinde, toplam 13 adet kambiyo senedini müvekkiline verdiği, müvekkili tarfından bir kısmının tahsil edildiği, bu nedenlerle davalının kendi taşıma sorumluluğu altındayken çaldırmış olduğu mal bedelinden doğan ve bugüne kadar ödenmeyen bakiye 52.000,00 TL alacaklarını dava tarhinden itibaren işleyecek ticari faizilye birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Taraflar arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme bulunmadığını, miktar itibariyle sözleşmenin varlığının yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının taşıma işinden dolayı dava dışı şirkete karşı sorumluluğunun burçlar hukukunun temel prensiplerinin bir gereği olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas , …. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gelmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Büyükçekmece CBS Zamanaşımı Bürosunun ….. sayılı dosyasının bir sureti, Şişli Vergi Dairesinden, ….. İl Emniyet Müdürlüğünden bir kısım evrak ve belgeler dosyamız arasına celp edilerek incelenmiştir.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nakliye sektöründe taşımacılık işi yaptığını, dava dışı …. AŞ ile 250 top kumaşın Bursa’ya nakliyesi hususunda anlaştığını ve bu taşıma işini davalıya verdiğini, malların Bursa’ya geçmek üzere gemiye binmek için sıra beklediği esnada bir kısmının çalındığını, hırsızlık olayı nedeniyle soruşturma başlatıldığını, Geriye kalan malzemelerin alıcısına teslim edildiğini, dava dışı şirket tarafından çalınan kumaşlara karşılık kendilerine fatura kesildiğini, taşıma işini yapan davalının fatura bedelini ödemeyi taahhüt ettiğini ve bu kapsamda davalının babası tarafından kendilerine senetler verildiğini ancak senet bedellerinin ödenmediğini, yapılan icra takibinin sonuçsuz kaldığını belirterek ödenmeyen 52.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle taraflar arasında iddia edildiği gibi bir sözleşme bulunmadığını, miktar itibari ile sözleşmenin varlığının yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini, davacının taşıma işinden dolayı dava dışı şirkete karşı sorumluluğunun burçlar hukukunun temel prensiplerinin bir gereği olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile davalı arasında taşıma işine ilişkin olarak bir sözleşme kurulup kurulmadığı, sözleşme kuruldu ise taşımaya konu malların bir kısmının çalınıp çalınmadığı, bu kapsamda çalınan malların bedeline karşılık olarak dava dışı şirket tarafından davacıya kesilen fatura bedeli kapsamında zararın ne olduğu, davalının bu zarar miktarından sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Dava tazminat davasıdır. Davacı, dava dışı şirketten almış olduğu nakliye işini davalı şirkete verdiğini, malların bir kısmının çalındığını, bu nedenle uğranılan zararın kendilerine fatura edildiğini, bu kısım yönünden fiili taşıyıcı olan davalıdan alacaklı olduklarını beyan etmiş, bu kapsamda davalının babasından aldıkları çekler nedeniyle alacaklı olduklarını iddia etmiştir. Davacıya bu hususta açıklama yaptırılmış, davacı dosyaya sunduğu dilekçe ile, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası kapsamında 4.000,00 TL bedelli 13 adet senet nedeniyle alacaklı olduğunu beyan etmiştir. Ancak tüm bu iddialara karşı, davalı taraf sözleşmenin varlığını inkar etmiştir. Kural olarak taşıma işini konu alan sözleşme şekle bağlı olmaksızın kurulabilir. Ancak karşı tarafça akdî ilişkinin varlığının inkâr edilmesi halinde dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi gereğince, bir hakkın doğumu düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri iki bin beş yüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispatlanması gerekir. Ayrıca davalının muvafakati veya HMK 202. maddesi uyarınca yazılı delil başlangıcının bulunması halinde tanıkla ispat mümkündür. Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte, sözleşmenin varlığını ortaya koyan, karşı tarafın ya da onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan, sözleşme ilişkisinin kurulduğuna delalet edecek teslim belgesi, fatura, tutanak veya başka bir iş nedeniyle yapıldığı kanıtlanamayan ödeme belgelerinin bulunması halinde, sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Somut olayda davacı akdî ilişkinin varlığını yukarıda açıklanan yasal kurallara uygun şekilde kanıtlayamamış, zarar iddialarına ilişkin bir belge de sunamamıştır. Bu durumda tanık da dinlenemeyeceğinden, akdî ilişkinin mevcudiyeti kanıtlanamamıştır. Diğer yandan davacı taraf her ne kadar, davalının babasından aldığı çekleri sözkonusu zarara karşılık aldığını ileri sürmüş ise de, çek bir ödeme vasıtası olup illeten mücerrettir. Davalının babası, taraflara arasında kurulduğu idiia olunan sözleşmenin ve ticari ilişkinin tarafı olmadığı gibi, bu çeklerin uğranılan zarara karşılık olarak verildiğinin de dosya kapsamına göre ispatlanamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 888,03.-TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 833,63.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.560,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*