Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/265 E. 2019/1261 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/265 Esas
KARAR NO : 2019/1261

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 15/04/2019 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkili Şirketin broşür bastırmak amacı ile davalı şirketin İstanbul – Bostancı Mağazasına yazıcı almak amacı ile gittiğini, davalı şirket çalışanları tarafından broşür basmak için önerilen ürünler arasında talebi doğrultusunda en uygun olduğu beyan edilen ….. Yazıcı (……) marka model ürün, 09.02.2019 düzenleme tarihli fatura ile Müvekkil Şirket’e satıldığını, dava konusu ürünün renk püskürtme ve baskı kalitesinde sorun gözle görülebilecek kadar ortada olduğu tespit edildiğini, ayrıca ürün ile sıfıra sıfır yani kenar boşlukları kalmayacak şekilde bir broşür de basılamadığını, amacına uygun olmayan cihaz ile ilgili olarak sözleşmeden cayma hakkı veya ayıp oranında bedelden indirim de talep edilmiş olması rağmen davalı tarafın cihazı geri almayacaklarını sözlü olarak beyan ettiğini, bu hususta 15.02.2019 tarihinde Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’na başvuru yapılmış, ilgili şikayetler ile ilgili olarak yasal prosedürün işlemesi için ….. Arabuluculuk Numaralı dosyası ile dava şartı olan müvekkil şirket ile davalı taraf arasında anlaşamama tutanağı düzenlendiğini,açıklanan nedenler ile dava dilekçemizin kabulü ile cihaz üzerinde itirazları karşılar bilirkişi incelemesi gerçekleştirilmesini, ayıplı ürün fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren hesaplanacak olan reeskont faizi ile birlikte davacıya iadesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;usule ilişkin olarak ürünle ilgili olarak taraflarına herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadıklarını, müvekkili şirket tarafından satılan yazıcının ayıplı bir ürün olmadığını, müvekkili şirketin ürünün satış süresi boyunca eksiksiz, kusursuz ve hasarsız bir şekilde ve ürünün özellikleri hakkında gerekli bilgilendirmeleri yaparak ürünü teslim edildiğini, Bu nedenle davacının kendi ihmalkarlığı ve kendi kusuru ile, müşterilerine Türkiye’nin dört bir yanında hizmet veren mağazalarında ve 7/24 hizmet veren internet sitesinde genel satışa sunduğu ürünlerin tüm özelliklerini ve kapasitelerini şeffaf bir biçimde müşterileri ile buluşturan müvekkil şirketin sorumlu tutulması hakkaniyete aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; görülmekte olan işbu haksız davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi raporunda hüküm kısmında; Davacı ve davalı firma arasında ihtilafa neden olan, dava konusu cihazın satın alınma performans ve kullanım amacına yönelik yapılan incelemede; davalı satıcı firmanın satış elemenlarının yeterince dinlemeden, anlamadan ve konuyu araştırmadan sadece satış yapabilmek arzusu ile hareket edip, mevzubahis ihtilafa neden olduğu anlaşıldığından, satış elemanı ve satış departmanı yetkilisinin görevlerini layiki ile yerine getirmemiş oldukları anlaşıldığından, 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Yasası 1. bölüm 13. maddesinde ifade olunan ayıplı hizmet tarifine uyduğu görüldüğünden, davalı firma, satış departmanı ve satış elemanının bu hizmette kusurlu oldukları, taraflar arasında ihtilaf konusu ve dava konusu olan, satın alınmış yazıcının halihazır durumu ile satın alınma amacına uygun olmayıp, yapılan denemelerde baskı kalitesinin düşük olduğu görüldüğünden, satın alınan bu malın 6502 Sayılı T.K. Kanunu 1. bölüm 8. Maddesinde tarif edilen, ayıplı mal tarifine uymakla beraber, taraflar arasında satış protokolü aktedilmemiş olmasından dolayı, konunun hukuki yoruma muhtaç olduğu sonuç ve kanaatine varılarak raporunu mahkememize ibraz etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin davalı şirketten satın aldığı mürekkep tanklı yazıcının ayıplı olduğundan bahisle ürünün geri verilerek bedelinin davacıya iadesi istemine yöneliktir.
Davalı tarafça, TTK’nda belirtilen şekilde ayıp ihbarında bulunulmadığı, ayrıca ürünün ayıplı olmadığı savunulmuştur.
Mahkememizce dava konusu yazıcı ürünü üzerinde teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Makine Mühendisi bilirkişisinin 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı firmanın satın aldığı cihazı 0 (sıfır) kenarlı broşür basmak için tercih ettiğini ancak yapılan denemede cihazın satın alınma amacına uygun olmadığının ve kendisinden beklenen faydayı sağlayamadığının görüldüğü belirtilmiştir.
Satın alan tarafından beklenen faydayı sağlayamayan malın ayıplı olduğu izahtan varestedir. Yapılan teknik bilirkişi incelemesiyle ürünün beklenen faydayı sağlayamadığı, amacına uygun olmadığı tespit edilmiştir. Davacı söz konusu yazıcı ürününü, broşür basmak amacı ile satın aldığını, bunu satın alırken davalı şirketin çalışanlarına bildirdiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf cevabında, ürünle ilgili gerekli bilgilendirmeyi yaptıklarını savunmuştur. Davalı tarafın cevabında açıkça davacı tarafın söz konusu ürünü satın alırken broşür basmak için ürünü satın almak istediklerini bildirmedikleri yönünde bir savunması bulunmamakta olup, bu açıdan gerekli bilgilendirmeyi yaptığını ileri süren davalının ya gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı ya da ürünün sıfıra sıfır broşör basımı için uygun olduğu yönündeki bilgilendirmeyi yapmayıp eksik bilgilendirme yaptığı anlaşılmıştır. Aksi halde davacının kendilerine ürünün broşür basımı için uygun olmadığı yönünde bilgilendirme yapılmasına rağmen ürünü satın aldıkları anlamına gelecektir ki bu durum hayatın olağan akışına aykırı olacaktır. Dolayısıyla mahkememizce, dava konusu ürünün ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf durumu öğrenir öğrenmez müşteri hizmetlerini aradıklarını, ürünün geri alınmayacağını bildirmeleri üzerine arabuluculuğa başvurduklarını beyan etmiştir. Ürünün fatura tarihi ile arabuluculuğa başvurma tarihi arasında yalnızca 6 gün bulunmakta olup, bu da davacının TTK uyarınca yasal ihbar sürelerine uyduğu anlamına gelmektedir.
Davalı taraf her ne kadar bilirkişi raporunun davada uygulanma yeri olmayan Tüketiciyi Koruma Kanunu hükümlerine göre düzenlendiğini belirterek itirazda bulunmuş ise de hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olması ve bilirkişinin hukuki değerlendirmede bulunmaması gerektiği halde bulunmasının sonucu değiştirmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacının davalıdan satın aldığı yazıcı ürününün beklenen faydayı sağlamadığından ayıplı olduğu, davacının yasal ihbar süreleri içerisinde bildirimde bulunduğu, davacının yasal tercih hakkını sözleşmeden dönerek bedelin iadesi şeklinde kullandığı anlaşılmakla davacının davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Dava konusu ….. yazıcının davalıya iade edilmesi kaydı ile 3.750 TL satım bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Faiz uygulanması talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 256,16-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 64,05-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 191,11-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 65,05-TL peşin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 835,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
30/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır