Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/259 E. 2020/346 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/259 Esas
KARAR NO : 2020/346

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2019
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE:Davacı …. A.Ş. Almanya merkezli otomasyon teknolojisi ve endüstriyel eğitim ve öğretim programlarında sektörünün önde gelen isimlerinden olduğunu davalı …… Hid. Otomos. Elek. Mak. San. Ve Dış Tic A.Ş. İse aynı sektörde bulunduğunu, davalı şirket ticari faaliyetlerinin gerekliliği neticesinde davacı şirketten sektörel bazda, farklı zamanlarda mal satın aldığını, satın alınan malların faturasının ve fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğini, ancak fatura içeriğine yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği gibi bu faturaların karşılığı da tüm taleplere rağmen ödenmediğini, bu nedenle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü ….. esas sayılı icra takip dosyası ile davalı taraftan faturalara dayalı olarak alacak talebinde bulunduğunu, ancak davalı yanın 08/01/2019 tarihinde “takip alacaklısına ödenecek borcun olmadığı” gerekçesi ile yapmış olduğu itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalı-borçlunun işbu itirazının tamamen kötü niyetli olduğunu, itirazın kaldırılması ve takibin devamı için davanın zorunlu olduğunu belirterek davanın kabulünü, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü …… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, davalı tarafın %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Arabuluculuk aşamasının düzenli bir şekilde yapılmadığını ve bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, davacı yanın davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki neticesinde cari hesaptan kaynaklı alacağı bulunduğu iddiası ile icra takibi başlatıldığını, mevcut olmayan bir borç iddiasına karşın yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, basiretli tacir olarak hareket etmesi gereken davacının bahsi geçen alacaklı olduğunu iddia ettiği cari hesaba ilişkin olarak ihtaren bildirim yapması ve ancak bu bildirimin ardından temerrüde düşürüle bildiğini bilmesinin beklendiğini, dosya içeriğinde de taraflar arasında imza altına alınmış bir mutabakatnamenin bulunmadığını, icra takibine itirazın zaruriyet olduğunu, davacının davalıdan alacağının olmadığını bu sebebi ile alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davanın kabul edilmesi durumunda fatura tarihlerinden itibari ile faiz talebinde bulunmuş olmasının yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yan alacaklı olduğunu iddia ettiği faturaya ilişkin olarak davalı tarafa bilgilendirmemiş ve temerrüde düşmemiş olarak faiz taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, faturaların alacağı ispat edebilmesi adına şirketin sigortalı çalışanına tesliem edildiğine dair imzasının kontrol edilmesi gerektiğini, alacaklı olduklarını iddia edilen tutar itibari ile şirketlerin BA ve BS kayıtlarının da dikkate alınması gerektiğini usulen davanın reddini, esasa ilişkin olarak da davanın reddini, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalıya farklı zamanlarda mal satıldığını ve satılan malların faturasının davalıya teslim edildiğini, ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle Büyükçekmece …… icra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini ancak davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptali ile davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mevcut olmayan bir borç iddiasına karşı yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddi ile davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı tarafından davalıya satıldığı iddia olunan mallar nedeniyle düzenlenen faturalar itibari ile davacının davalıdan cari hesap temelinde alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından davalı aleyhine yürütülen icra takibi kapsamında Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağı nedeniyle 23.470,93 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yürütüldüğü, takibe süresinde yapılan itiraz üzerine yasal süre içerisinde huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava İİK 67.md anlamında itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup sunulan 08.01.2020 tarihli rapor denetime elverişli bulunmuştur.
Toplanan delillere göre;
Davanın cari hesap alacağından kaynaklandığı, davacının ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunduğu, ancak davalı tarafın incelemeye esas defter ve belge sunmadığı, HMK’nun 222. maddesine göre defter kayıtlarının lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, davanın 29.05.2019 tarihli celsesinde tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, aynı celsede HMK’nun 220/3 maddesine göre ticari defter ve belgelerin verilen sürede ibraz edilmemesi halinde ve aynı sürede delilleriyle birlikte ibraz edilmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret gösterilmez ise duruma göre belge konusunda diğer tarafın beyanın kabul edileceğinin ihtar edildiği, duruşmada olmayan davalıya da bu yönde ihtar çıkarıldığı ancak buna rağmen davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği (Yargıtay 15. HD 2016/4087 esas, 2017/261 karar), incelenen davacı defterlerine göre, davacı alacaklının davalı borçludan 23.470,93 TL alacaklı olduğu, kaldı ki BA sınırlarının alatında kalan miktarlara ilişkin faturalar hariç olmak üzere 2018 dönemindeki faturaların davalı tarafca vergi dairesine bildirildiği, bu nedenle bildirilen faturalar yönünden fatura içeriğinin davalı tarafın kabulünde sayılması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Diğer yandan alacağın cari hesaba bağlı olup likit ve belirlenebilir olması, davalının itirazında haksız olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, takibin 23.470,93 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacağın % 20’si oranında 4.694,186 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.603,29.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 283,48.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 117,35.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.202,46.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 283,48.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 755,95.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.520,64-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır