Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/258 E. 2020/328 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/258 Esas
KARAR NO : 2020/328

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 29/06/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri aleyhinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün …. E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi yapıldığını, 24.05.2016 tanzim ve 30.05.2016 vade tarihli 10.000,00 TL miktarındaki bono üzerinde bulunan imza ve yazıların müvekkillerine ait olmadığını belirterek davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Senetteki imzanın davacı …’a ait olduğunu, senet borçlusunun senetteki edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
03/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu senet üzerindeki imzanın davacı el ürünü olmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacının davalıya 24/05/2016 tanzim ve 30/05/2016 vade tarihli 10.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine yöneliktir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce, dava konusu bono aslı icra müdürlüğünden getirtilmiş, davacı asile istiktab yaptırılarak imzaları alınmış, imza asılları ilgili kurum ve kuruluşlardan getirtilmiştir.
Mahkememizce dava konusu bonoda davacıya atfen atılı bulunan imzaların davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti amacı ile grafoloji bilirkişisinden rapor aldırılmış, dosyaya sunulan 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu senette yer alan borçlu imzası ile davacıya ait imza arasında uygunluk ve benzerlik saptanmadığı, imzanın davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilerek, kendileri tarafından da davacıya ait imzaların bulunduğu belge asıllarının sunulmuş olduğunu, bilirkişinin hangi belgelerdeki imzaların irdelendiğinin belirtilmediğini, tahminlerince kendileri tarafından sunulan belgelerdeki imzaların irdelenmediğini ileri sürerek raporun denetime elverişli olmadığı ileri sürülmüş ise de; bilirkişi raporunda imzaların ayrıntılı olarak karşılaştırıldığının raporda yer alan tablolarla açıkça görüldüğü, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, raporda bilirkişinin net bir sonuca vardığının anlaşılması karşısında davalı itirazları mahkememizce kabul görmemiş ve bilirkişi raporunun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli teknik bilirkişi raporu ile dava konusu bono üzerindeki borçlu imzasının davacının eli ürünü olmadığı, bu kapsamda dava konusu bonodan dolayı davacının borçlu olarak sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş; davalının dava konusu bonoda lehtar sıfatında bulunmayıp bonoyu lehtardan teslim alan 2.ciranta/hamil sıfatının bulunduğu, bu doğrultuda bonodaki imzanın davacıya ait olmadığını bildiğinin ispatlanamaması nedeni ile kötüniyetli kabul edilemeyeceği kanaatine varılarak davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davacının davalıya 24/05/2016 tanzim ve 30/05/2016 vade tarihli 10.000 TL bedelli bonodan dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin davalının kötü niyetinin sübut bulmaması nedeni ile REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 170,78-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 512,32.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 170,78.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 716,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.29/06/2020Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır