Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/246 E. 2019/1112 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/246 Esas
KARAR NO : 2019/1112

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilleri şirket ile davalı borçlu şirket arasında karşılıklı bir ticari ilişkinin olduğu, davacı 3.527,18 Euro olan borç için İstanbul ….. İcra Müdürlüğü …. Esas numarası ile ilamsız takip yoluna başvurulduğu, ödeme emrinin davalıya tebliğinden sonra 22/10/2018 tarihinde 1.086,41 Euro (7.000 TL), 26/11/2018 tarihinde 416,38 Euro (2.500 TL) tutarında ödeme yaptığı, kalan 2.024 Euro borcunu ödemediği, arabuluculuk görüşmelerindenbir sonuç çıkmadığı belirtilerek İstanbul ….. İcra Müdürlüğü …… E. sayılı dosyaya yapmış olduğu borca itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20 ’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin icra takibini yetkisiz icra dairesinde açtığı, 20/09/2018 tarihinde gönderdiği ihtarname TTK 18/3. Maddesine aykırı olduğu, davacı ile davalı arasındaki cari hesap sözleşmesinin Türk Lirası üzerinden yapıldığı, davaya konu cari hesap sözleşmesi dönem sonu bakiye alacağı 06/06/2018 tarihi itibariyle 17.553,94 TL olduğu ve bu alacak üzerinden mutabık olduklan, davalı müvekkilleri davaya konu alacağın 22/10/2018 tarihinde 7.000,00 TL ve 26/11/2018 tarihinde 2.500,00 TL olmak üzere ödeme yaptığı, kalan borç bakiyesinin 8.053,00 TL olduğu, davanın bu tutar üzerinden açılması gerekirken Euro değeri üzerinden açılmasının hukuka aykın olduğu belirtilerek müvekkillerine açılan haksız davanın reddedilmesini, alacağın %20’den aşağı olmamak icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … Şirketine yönelik 3.257,18 EURO alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari alışveriş nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
İtirazın iptali davalarında takibin yetkili icra dairesinde başlatılmış olması özel dava şartıdır. Bu konuda davalı/borçlunun borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin de yetkisine itiraz ettiği görülmekle öncelikli olarak bu hususun tartışılması gerekmiştir. İcra takibinde talep edilen ve davamızın konusunu oluşturan alacak sözleşmeye dayalı para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri 6098 sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeridir. Bir başka deyişle para borçları götürülecek borçlardandır. İİK’nun 50 ve HMK’nun 10.maddeleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinin de yetkili bulunduğunun açık olması karşısında davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapması usul ve yasaya uygun olup, davalı/borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraza itibar edilmeyerek bu konudaki özel dava şartının mevcut bulunduğu mahkememizce saptanmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamı ve tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan 29/07/2019tarihli SMMM bilirkişisinin raporunda; Davacı şirketin ibraz ettiği davacı şirkete ait 2018 yılına ait yasal Yevmiye, Kebir ve Envanter Defterinin matbu olarak, yasal süreleri içerisinde usulüne uygun bir şekilde tutulduğu, birbirini doğruladığı 6100 sayılı HMK 222. Maddesine göre delil kudretine haiz olduğu, davalı şirketin ibraz ettiği davalı şirkete ait 2018 yılma ait yasal Yevmiye, Kebir ve Envanter Defterinin matbu olarak, yasal süreleri içerisinde usulüne uygun bir şekilde tutulduğu, birbirini doğruladığı 6100 sayılı HMK 222. Maddesine göre delil kudretine haiz olduğu, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari münasebetin cari hesap ilişkisine dayalı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafin dava dilekçesinde faturaların döviz faturası olduğunun belirtildiği örnek olarak dava dilekçesinin ekinde 03/04/2018 ….. numaralı fatura gösterildiği, faturanın üzerinde döviz faturası olduğunu ve yahut dövize endeksli fatura olduğunu belirten herhangi bir yazı ve ibare olmadığı hem davacı tarafin hem davalı tarafin belirttiği üzere taraflar arasında matbu şekilde düzenlenmiş “cari hesap sözleşmesi” de bulunmadığını, fatura üzerinde de sadece TCMB döviz kurları yazıldığı, ticari defterlerinde de sadece 19/03/2018 tarihindeki banka ödemesinde Euro karşılığının yazdığı, diğer işlemlerde döviz tutarlarının belirtilmediği, davacı şirket ile davalı şirket; davacı tarafın göndermiş olduğu mutabakat mektubunda 06/06/2018 tarihi itibariyle cari hesap alacağının 17.553.94 TL olduğu hususunda mutabakata vardığı, davacı şirketin davalı şirkete dövizli bakiyesine istinaden uyguladığı ve davalı tarafa kestiği kur farkı faturasının olmadığı, VUK 231/5. Maddesinde “… (5) Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. ” hükmü getirildiği, davalı şirketin 19/03/2018 tarihindeki ödemesinin 4.238,55 Euro olarak gönderildiği, davacı şirketin kesmiş olduğu faturaların üzerinde dövizli ya da dövize endeksli fatura olduğunu belirtilen herhangi bir ibari olmadığından ticari defterlerinde de 19/03/2018 tarihindeki banka ödemesi haricinde hiçbir işlemde dövizli tutar belirtilmediğinden dolayı cari hesaptaki faturaların dövizli ya da dövize endeksli fatura olarak dikkate alınamayacağından davacı şirketin takip tarihi itibariyle asıl alacağı 17.553,94 TL olarak tespit edildiği, davalı şirketin bu borcuna karşılık davacı şirkete 22.10.2018 ve 26.11.2018 tarihlerinde toplam 9.500,00 TL ödeme yaptığı. 31.12.2018 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten alacağının 8.053,94 TL olduğu, kesilen faturaların dövizli ya da dövize endeksli fatura olarak mahkememizce dikkate alınması durumunda 2018 yılı sonunda davacı şirketin davalı şirketten 2.022,43 Euro alacaklı olduğu, davacı tarafın davayı 2.024,00 Euro 6,2797 TL (KUR) = 12.710.11 TL olarak açtığı ve bu tutar üzerinden harç yatırdığı, davacı tarafın takip tarihinden itibaren 8.053,94 TL alacağa %19,50 Avans Faiz isteyebileceği, alacağın 2.024 Euro olarak dikkate alındığında TCMB’nin açıkladığı Kamu Bankalarınca Euro Üzerinden Açılan 1 Yıla Kadar Vadeli Döviz Tevdiat Hesaplanna Uygulanacağı Bildirilen Yıllık %4 Faiz isteyebileceği, ödeme emri düzenleme tarihinin 09/10/2018, ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihinin 24/10/2018, ödeme emrine itiraz tarihinin 30/10/2018, itirazın iptali davası açılış tarihinin 05/04/2019 olduğu itirazın iptali davasının 1 yıllık süresinde açıldığı belirtilmiştir.
Böylece mahkememizce toplanan tüm deliller muvacehesinde yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasındaki ticari alışverişler nedeni ile düzenlenen davacı şirketin kestiği faturaların dövizli/dövize endeksli olup olmadığının tartışılarak ortaya çıkacak sonuç istikametinde kanaate varılması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı şirketin kesmiş olduğu faturaların üzerinde dövizli ya da dövize endeksli fatura olduğunu belirten herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Taraflar arasında bu yönde bir sözleşmeye de rastlanılmamıştır. Her ne kadar dava dilekçesi ekindeki 03/04/2018 tarihli faturada TCMB Döviz kurları yazmakta ve ticari defterlerinde sadece 19/03/2018 tarihli banka ödemesinde Euro karşılığı yazılmış ise de diğer işlemlerde döviz tutarları belirtilmemiştir. Dolayısıyla faturalarda yer alan meblağların yabancı para cinsinden olduğunun fatura içeriklerinden açıkça anlaşılamaması ve bu yönde taraflar arasında bir sözleşme hükmü de bulunmaması nedeni ile alacak durumunun ticari defterlere ve tüm dosya kapmasına göre belirlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki mutabakat mektubunda 17.553,94 TL üzerinden mutabakata vardıkları, davalı şirketin davacı şirkete 22/10/2018 ve 26/11/2018 tarihlerinde toplam 9.500,00 TL ödeme yaptığı, bu surette 31/12/2018 tarihinde davacı şirketin davalı şirketten alacağının 8.053,94 TL olduğu tespit edilmiş olup, davacının davalıdan olan bakiye alacağının 8.053,94 TL olduğu kanaatine varılarak davanın bu kısım yönünden kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin ve takipten önce usulüne uygun bir temerrüt ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz yönünden de talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı itirazında kısmen haksız olup alacağın miktarı likit olduğundan koşulları oluşmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
Davalının İstanbul ….. İcra Dairesinin ….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali, takibin 8.053,94 TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Devamına karar verilen asal alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
Devamına karar verilen asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icrİcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 550,16.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 103,97.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 113,09.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 333,10.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 103,97.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 819,50.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 519,29 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır