Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/227 E. 2020/566 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/227
KARAR NO : 2020/566

DAVA : Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle Alacak Talebi
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkil tarafından dava dışı ……Tekstil Ltd.Şti.’ne 09.09.2018 tarihinde 07.11.2018 keşide tarihli çek verildiği ve bu çek haksız bir şekilde muhatap tarafından tahsil edilip haksız yere zenginleşildiğini, Müvekkil keşideci ile lehtar ciranta (……firması) arasında aktif cari hesap ilişkisi bulunduğunu, ancak son zamanlarda lehtar ciranta malları zamanında tedarik edip veremediği için müvekkil cari hesapta alacaklı konumda bulunduğunu, Lehtar cirantaya malların temin edilip verilmesi ya da çekin iade edilmesi yönünde şifahen bilgilendirme yapıldığını, anılan şirket malları temin edemeyeceğini ve çeki iade edeceği sözünü verdiğini, Çekin vade günü (keşide günü) geldiğinde muhatap bankanın lehtar cirantanın rızası dışında el konulduğunun bildirildiğini, çekin karşılığının olup olmadığını öğrenmek için banka gittiğini söylediğini, 2. görüşmede ise muhatap bankaya borcu olduğunu ve bundan dolayı çeke el konulduğunu beyan ettiğini, Davalı muhatap banka hukuka aykırı bir şekilde yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle müvekkilin çekini gasp edip sebepsiz zenginleştiğini, Müvekkilin bankaya bir borcu olmamasına rağmen, başka bir firmanın borcuna mahsup edilmek suretiyle çek bedelinin haksız olarak müvekkil hesabından alındığını, Müvekkil ile davalı banka arasında temel bir borç ilişkisinin bulunmamasına rağmen, lehtar cirantanın (…….) muhatap bankaya olan borcu nedeniyle haksız tahsilatın yapıldığını, müvekkilin rızası dışında ve hukuka aykırı olarak el konulan çekin iadesine, ya da çekilen paranın iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; … isimli şahıs 07.11.2018 tarihinde müvekkil bankanın ……. Şubesine geldiğini, hamili bulunduğu 1 adet çek bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, ibraz edilen 200.000,00 USD’lık çekin keşidecisinin davacı olduğu ve yetkili hamilinin … olduğunu, anılan çekin yasal unsurlarının bulunması ve ciro silsilesinde bir eksikliğin bulunmaması üzerine, hamiline ödendiğini, çekin yetkili hamilinin davacıya beyan ettiği bilgilerin tümüyle gerçek dışı olduğunu, dava konusu çek hakkında alınmış bir ödeme yasağı veya tedbir kararı bulunmadığını, ibraz edilen çek hakkında bir ödeme yasağı veya tedbir kararı bulunmadığı gibi zorunlu unsurları mevcut olan bir çekin yasal ibraz süresi içinde 5941 sayılı Çek K’nun 3/7 m. uyarınca ödeme yükümlülüğü bulunduğunu, davacı çekin ödendiği gün müvekkil bankaya gelip gerek yetkili hamile ve gerekse de bankaya bir borcu bulunmadığını belirtip çekin iade edilmesini talep ettiğini ve bu durumun çekten cayma hükmünde olduğunu, TTK’nun 799 m. uyarınca ibraz süresi içinde çekten cayılamayacağını, ancak ibraz süresi geçtikten sonra bir hüküm ifade edebileceği, müvekkil bankanın soyutluk ilkesi uyarınca ibraz edilen çekin hangi ticari ilişkiden kaynaklandığını ve taraflar arasında cari hesap ilişkisi olup olmadığını araştırma sorumluluğunun bulunmadığını, çek bedeli hamili …’ın hesabına ödendiğini, bu ödenen tutarın bir kısmı anılan şahsın hesabına tanımlı takip blokesi nedeniyle kefili olduğu ……Tekstil firmasının kredi borcuna mahsup edildiğini, anılan bu işlemin GKS doğan Rehin/Takas/Mahsup hakkına dayandığını, müvekkil banka kredi borcu için 714.401,02 TL, vekalet ücreti için 41.896,50 TL ve tahsil harcı için 15.923,51 TL olmak üzere toplam 772.221,03 TL mahsup ettiği, akabinde ……tekstil firması aleyhine İstanbul …… İcra Md. …… E. sayılı dosyası borcu haricen tahsil edilerek kapatıldığını, bu işlemden sonra …’ın hesabında 287.512,21 TL para kaldığını, bu parada haciz alacaklısı İstanbul …… İcra Md. ……. E. sayılı dosyasına 29.01.2019 tarihinde ödendiğini, davacının mal varlığından eksilen para …’ın hesabına geçtiğini, müvekkil banka uhdesine geçen bir paranın olmadığını, pasifinde azalma nedeniyle sebepsiz zenginleşen ……. olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.
DELİLLER
İstanbul Ticaret Odası sicil kayıtları, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. İcra dosyası, ……. Bankası müşteri kayıt bilgileri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava davacıya ait çekin davalı banka tarafından haksız bir şekilde tahsil edilip edilmediği, bu kapsamda davalı tarafın davacı aleyhine sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, çekin karşılığının olup olmadığını öğrenmek için vade günü davalı bankaya gidildiğini, muhatap bankanın alacağının bulunduğundan bahisle yetkilerini kötüye kullanmak suretiyle çekini gasp edip sebepsiz zenginleştiğini, kendisinin bankaya bir borcu olmamasına rağmen, lehtar cirantanın (…….) muhatap bankaya olan borcuna mahsup edilmek suretiyle çek bedelinin haksız olarak hesabından alındığını, bu sebeple rızası dışında ve hukuka aykırı olarak el konulan çekin iadesine ya da çekilen paranın iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı taraf ise, ……. isimli şahısın 07.11.2018 tarihinde bankalarının……. Şubesine geldiğini ve hamili olduğu dava konusu 200.000,00 USD’lık, keşidecisi davacı olan 1 adet çek bedelinin kendisine ödenmesini talep ettiğini, anılan çekin yasal unsurlarının bulunması ve ciro silsilesinde bir eksikliğin bulunmaması üzerine çek bedelinin hamili …’ın hesabına ödendiğini, bu ödenen tutarın bir kısmı anılan şahsın hesabına tanımlı takip blokesi nedeniyle, kefili olduğu ……Tekstil firmasının kredi borcuna mahsup edildiğini, anılan bu işlemin GKS doğan Rehin/Takas/Mahsup hakkına dayandığını, kendi banka kredi borcu için 714.401,02 TL, vekalet ücreti için 41.896,50 TL ve tahsil harcı için 15.923,51 TL olmak üzere toplam 772.221,03 TL mahsup ettiğini, akabinde ……tekstil firması aleyhine İstanbul …… İcra Md. ……. E. sayılı dosyası borcu haricen tahsil edilerek kapatıldığını, bu işlemden sonra …’ın hesabında 287.512,21 TL para kaldığını, bu parada haciz alacaklısı İstanbul ……. İcra Md. …….. E. sayılı dosyasına 29.01.2019 tarihinde ödendiğini, davacının mal varlığından eksilen paranın …’ın hesabına geçtiğini, dolayısıyla bankalarının uhdesine geçen bir paranın olmadığını, pasifinde azalma nedeniyle sebepsiz zenginleşenin ……. olduğunu bu sebeple davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına dosya Bankacılık alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış ve rapor dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Davalı bankadan gelen cevabi yazı uyarınca; dava konusu edilen çekin keşidecisinin davacı … ..A.Ş, lehtar cirantanın ……Tekstil İth. İhr. Ltd. Şti. olduğu, 07.11.2018 keşide tarihli ve 200.000 USD bedelli olduğu, ……Tekstil İth. İhr. Ltd. Şti. ’nin temsilcisi/yetkilisi …… tarafından 07.11.2018 tarihinde davalı muhatap bankaya ibraz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. TTK 780 m. hükmü uyarınca çekte bulunması gereken zorunlu unsurların mevcut olduğu, ciro silsilesinde bir kopukluğun bulunmadığı, düzgün bir ciro silsilesinin takip ettiği görülmektedir.
Yukarıda da bahsedildiği üzere dava konusu çek davalı muhatap bankaya 07.11.2018 tarihinde, ibraz müddeti içinde ibraz edildiği ve tahsil cirosuyla davalı/muhatap bankaya cirolanmış olduğu anlaşılmaktadır. TTK’nun 789 maddesinin (4.) fıkrası uyarınca muhatap lehindeki ciro yalnız makbuz hükmünde olacağından, davacı tarafın çekte bulunan muhatap davalı bankanın cirosunun temlik cirosu olduğunun ilişkin beyanını kabul etmek mümkün değildir. Dolayısıyla davalı bankanın çekteki cirosunun makbuz hükmünde olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda, muhatap davalı bankaca bir üstte belirtilen hususlar tetkik edilip ödemeyi kısıtlayan bir durumun ortaya çıkmaması sonucunda ve dava konusu çekin bedeli davacı/keşideci firma hesabında mevcut olduğu için yetkili hamil …’ın USD cinsi hesabına 07.11.2018 tarihinde alacak kaydedildiği ve davacı şirket yetkilisinin ise aynı gün davalı muhatap bankaya bizzat gelip, gerek çek lehtarı …… Tekstil firmasına cari hesaptan dolayı ve gerekse de davalı bankaya herhangi bir kredi borcu olmadığını ileri sürüp çekin kendilerine iade edilmesi girişiminde bulunmuştur. Ancak TTK’nun 799/1 m. uyarınca, “Çekten cayma, ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder.” yasa hükmünden hareketle, davalı bankanın yasal ibraz süresi içinde çekin ödenmesini keyfi olarak durdurup, çeki davacıya iade etmesi mümkün değildir.
Bu açıklamalar ışığında; dava konusu çek davalı/muhatap bankaya ibraz edildiğinde, muhatap banka öncelikle çekin ibraz süresi içinde ibraz edilip edilmediğini, çekte yasal olarak bulunması gereken zorunlu unsurların bulunulup bulunmadığını, keşideci imzasının keşideciye ait olup olmadığını, ciro silsilesi içinde devredip devredilmediğini, çek üzerinde çıplak gözle fark edilebilecek nitelikte bir tahrifat olup olmadığını, bir ödeme yasağı ve/veya tedbir kararı bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlüdür. Davalı banka bu kontrolleri yaptıktan sonra çek bedelini hamilin hesabına ödemiştir. Davalı bankanın çekin ibrazında, ödenmesinde ve ödeme sonucunda yapmış olduğu mahsup işlemlerinde başta çek mevzuatına ve bankacılık teamüllerine bir aykırılık bulunmamaktadır. Belirtilen nedenlerle çekin ibrazında ve ödenmesinde davalı bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusur tespit edilememiştir. Davalı bankanın malvarlığında, davacı alayhine bir zenginleşmede gerçekleşmemiş olup, tüm bu sebepler gözönünde bulundurularak davacı tarafın davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 18.375,39-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 70.460,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/10/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı