Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/205 E. 2021/1112 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/205 Esas
KARAR NO : 2021/1112

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil firmanın merkez adresine 24.06.2018 tarihinde gece yarısı giren hırsızlar tarafından iş yerinde bulunan ve içinde çok sayıda boş çek karnesi, müşteri çeki ve bonosu gibi kıymetli evraklarının bulunduğu kasası çalındığı, iş bu vakıa neticesinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. Sor. sayılı dosyası ile soruşturma başlatılmış ve dosyada şikayete konu olay neticesinde çalınan çeklerin ödenmemesine yönelik bir tutanak tanzim edilmiş ve söz konusu tutanak, ilgili bankalarla ve faktoring şirketleri ile paylaşıldığı, kıymetli evrakların iptaline yönelik Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası kıymetli evrakların iptali davası açılmış ve dava kabul edildiğini, çekler hızla piyasaya sürülmüş ve hemen her gün çalınan çeklerin sorguları bir şekilde müvekkil firmaya ulaştığını, ulaşan bu bilgiler ışığında …… bank A.Ş.’nin …… seri numaralı çek, 98.000 TL bedelli, 28.11.2018 keşide tarihli ve lehdarı davalılardan …… Lojistik adına düzenlenerek piyasaya sürüldüğünü, bahsi geçen firma ise çekin arkasını cirolayarak …’e, o ise ……. Asansör Proje İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘ne verdiğini, son ciranta ……. Asansör Proje İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. ise banka tarafından çekin imza uyuşmazlığı belirtilmiş olmasına ve müvekkil şirketin “sözde” alacaklıları aleyhine herhangi bir girişiminin olmamasına rağmen, ufak bir araştırma neticesinde müvekkilin onlarca perakende mağazalarının bulunduğunu ve bu borcu rahatlıkla ödeyebileceğini tespit edebileceği halde Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı almış ve iş bu kararı Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ….. E sayılı dosyası ile infaz ettiği, 2018’in son günlerinde haberdar olunan bu takip neticesinde müvekkilin tüm banka hesaplarına blokeler konulmuş ve müvekkil ticari hayatını sürdürmek noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığı, konuyla ilgili tarafımızca derhal Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… E sayılı dosyası ile imza itirazında bulunulduğu ve takip tedbiren durdurulduğu, takibin durdurulması aşamasına kadar dosya alacaklısı davalı ……. ……. Proje İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Müvekkilinin tüm banka hesaplarına bloke konulmuş ve müvekkil ticari hayatını sürdürmek noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığını, çek şeklen unsurları tamamlanmış bir kıymetli evrak niteliğinde olduğunu ve hırsızlık sonucu ele geçirilerek üstü doldurulup piyasaya sürülen kıymetli evrakla ilgili iş bu ihtiyati tedbir nitelikli menfi tespit davasının açılması zarureti olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. ……. Proje İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket, borçlu …… Teks. İnş. Gıda San. Ve Tic. Dış Tic. Ltd.şti tarafından keşide edilen çek ile ilgili alacağına kavuşamadığından Bakırköy …… İcra müdürülüğü’nün ……. esas sayılı dosyasından icra takibine başvurduklarını, müvekkili şirket çeki elinde bulunduran olduğunu, süresinde ibraz edilmiş çek için banka imza uyuşmazlığından ödeme yapmadığını, piyasa koşullarında çoğu bankanın müşterisini korumak için yapmış olduğu yöntem olan ” imza uyuşmazlığı” nedeniyle ödeme yapılmaması çok yaygın olarak kullanıldığını, çalıntı olduğu iddia edilen çek ile ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, çeke el konulmadığını, çalıntı olduğu iddia edilen çeklerin seri numaralarının belli olmasına rağmen önceden ödemen men yasağı için başvuruda bulunabilecekken herhangi bir işlemin olmaması davacının iddialarını şüphede bıraktığını, müvekkili şirketin çekin hamili olarak kendinden önceki cirantaları veya keşidecisinin imzasını veya aradaki hukuki uyuşmazlığı araştırmakla yükümlü olmadığını, müvekkili şirkete çekin geldiği esnada imza yetkili kişi tarafından atıldığını, imza atan yetkililerin sonradan yetkisiz hale gelmesi çeki elinde bulunduran iyiniyetli müvekkilin hak kaybına uğramasına sebebiyet vermemesi gerektiğini, Davalı …… Lojistik ve dış tic. A.ş. İse ciranta olarak imzanın yetkili kişi tarafından yapılmadığını iddia ettiğini, şirketler imzayı yetkisiz kişi tarafından attırmakta daha sonra imza inkarında bulunup borçtan kurtulup sebepsiz zenginleşme amacı ile hareket etmekte olduğunu, borçlu …… Lojistik borçtan kurtulma amacı içerisinde hareket ettiğini, ticaret kanununa has bir ilke olan kıymetli evraktaki mücerretlik ilkesi gereğince mücerret kıymetli evrak, doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız ve soyut olduğunu, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olmadığını, kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi denilen bu ilke gereği, senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borç ilişkisi arasında bağ ortadan kalktığını, davanın reddine, karşı tarafın, alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Lojistik Ve Dış Ticaret A.ş. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; …… Lojistik Ve Dış Ticaret A.ş.’nin yönetim kurulu başkanı, şirketin temsil ve ilzam yetkilisi ayrıca %90 oranında da ortağı olduğunu, geri kalan hisseler ise kızları …… ve …… paylaştıklarını, davaya konu çekte lehtar ve ilk ciranta olarak yer aldığını, ilk ciranta olarak şirket kaşesi üzerinde yer alan imza müvekkil şirketin temsil ve ilzam yetkilisine ait olmadığını, şirket kaşesi ve imzası şirketin temsil ve ilzam yetkilisine ait olmadığını, davacı ve diğer davalılar ile müvekkil şirket arasından alacak borç ve ticari ilişki olmadığını, müvekkili şirketin hissedarlarının ve temsil ve ilzam yetkilisinin rızası ve haberi olmaksızın hiç tanımadıkları ……. isimli şahıs 13.06.2018 tarihinde sahte imzalar ile genel kurul toplantısı düzenlediği, şirketin yönetim kurul başkanlığına, şirketi temsil ve ilzam yetkilisi olarak ……. kendisini atadığı, sahte imzalar ile genel kurul kararı alarak ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan ettiği, tüm bilgi ve belgeler şirketin ortakları ve yönetim kurulu başkanın bilgisi ve rızası dışında yapıldığı, alınan kararlar ve kararlara atılan imzalar kendilerine ait olmadığını, takip dayanağı çek keşide tarihi olan 28.11.2018 tarihinde her ne kadar kağıt üzerinde müvekkil şirketin temsil ve ilzam yetkilisi ……. olarak gözükse de çek üzerinde bulunan ilk ciranta imzasının ona ait olup olmadığını bilmediklerini, ……. başta olmak üzere şüpheliler hakkında şirket ortakları şikayette bulundukları, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …… Sor. Dosyası üzerinden soruşturma devam ettiğini, sahte imzalar ile şirketi temsil ve ilzam yetkilisi olan ……. şüpheli sıfatı ile savcılığı verdiği ifadede Sahte imzalarla şirketin temsil ve ilzam yetkisini ele geçirdiğini Savcılığa ikrar ettiği, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. Dosyasında şirketin sahte imzalar ile ele geçirildiği ……. tarafından ikrar edildiği, ……. hiç bir zaman şirketi temsil ve ilzam yetkilisi olmadığı, sahte imzalarla genel kurul toplantısı yaparak kendisini yönetim kurulu başkanı seçmesi ve genel kurul kararı alması yok hükmünde olduğunu, 2.6-Çekin keşide edildiği 28.11.2018 tarihinde müvekkil şirketin temsil ve ilzama yetkili kişisi, şirketin hakim ortağı ……. olmadığını, 13.06.2018 tarihinden 14.01.2019 tarihine kadar ki geçen süredeki temsil ve ilzam yetkisi sahte imzalarla oluşturulan genel kurul kararına dayanan …….’a ait olmadığını, çek üzerindeki ilk ciranta olarak görülen müvekkil şirket kaşesi ve yetkili imzası sahte olduğunu, sahte kaşe üzerindeki şirket yetkilisi imzası …….’a ait olup olmadığını bilmediklerini, çekin arka yüzünde ki müvekkil firma adına basılmış kaşeyi ve imzayı atan kişinin ……. olduğu varsaysak dahi, şirket temsil ve ilzam yetkilisinin belirlendiği 13.06.2018 tarihli genel kurul kararı yoklukla malul olduğunu, şirket ortaklarının rızası dışında sahte olarak düzenlenen genel kurul kararı ile elde ettiği temsil ve ilzam yetkisine dayanarak müvekkil şirkete herhangi bir hak ve borç yüklenemediği, müvekkilin, çekin keşidecisi ile böyle bir çek düzenlenmesini gerektiren her hangi bir ticari ilişkisi veya borç ilişkisi olmadığını, müvekkili böyle bir çek tanzim edildiğinden aleyhinde başlatılan hacizleri görünceye kadar haberi olmadığını, çekten mal varlığına konulan hacizler neticesinde haberdar olduğunu, keşideciyi ve kendinden sonra gelen cirantaları da tanımadıklarını, imzalar müvekkil şirkete ait olmadığı gibi takip dayanağı evrak sahte olarak tanzim edildiğini, müvekkil firmanın takip alacaklısına ve çekteki sair cirantalara karşı her hangi bir borcu olmadığını, Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi …… E. Dosyası ile imzaya borca itiraz davası ikame ettirildiğini, davacının müvekkile karşı ileri sürdüğü iddiaları kabul etmediklerini, diğer davalı elinde bulunan çek yine diğer davalı tarafından icra takibine konulduğunu, menfi tespit davası açılamayacağını, davacı aleyhine açılmış herhangi bir takip noter ihtarı vb. Herhangi bir girişim başlatılmadığını, davacı ile müvekkil arasında herhangi bir alacak ve borç ilişkisi olmadığını, davacının iş bu davasını müvekkile karşı ileri sürmesi usul ve yasalara aykırı olduğunu, yargıtay içtihatları doğrultusunda davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, rıza dışında elden çıkan çeke ilişkin borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır
Davacının dava dilekçesinden özete, 24.06.2018 tarihinde hırsızlık eylemi olduğu, buna ilişkin Bakırköy CBS …. soruşturma sayılı dosyasının bulunduğu, kıymetli evrakın iptaline ilişkin Bakırköy …… ATM ….. esas sayılı dosyasında dava açıldığı, Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinde imza itirazında bulunulduğunu, ……. bank A.Ş. ….. seri nolu 98.000TL bedelli çekten borçlu olmadığının tespitini talep ettiği,
Davalı …… lojistik şirketinin cevap dilekçesinden özetle, çek üzerindeki kaşe ve imzaları kabul etmediğini, imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, şirketin, çek keşideci ve diğer cirantalar ile arasında ilişki olmadığını, Bakırköy …. ATM ……. esas sayılı dosyada dava açıldığını, davalı şirket tarafından davacı aleyhine yapılan takibin olmadığını, davalı şirket yönünden davanın reddini talep ettiği,
Davalı ……. Şirketi tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle, davalı şirketin imzaların sıhhatini araştırmakla yükümlü olmadığını, kıymetli evrakın doğumuna sebep olan ilişkiden bağımsız olduğunu, davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının iş yerinden boş bir şekilde çalındı iddia edilen davaya konu 98.000 TL bedelli çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı, bu çek nedeni ile davalılar arasında alacaklılık borçluluk durumunu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Menfi tespit davasında kural olarak ispat yükünün davalı alacaklı tarafta olduğu, senet metninde bulunan hususlara ilişkin defilerin herkese karşı ileri sürülebilecek defiler olduğu, imza itirazının da imza sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilecek defilerden olduğu, böyle bir itirazın bulunması halinde, davalı alacaklının senetteki imzanın davacıya ait olduğunu ispatlaması gerektiği,
Somut olay incelendiğinde, davacının hırsızlık iddiasında, imza inkarında bulunduğu, davacının çekte keşideci olduğu, …… lojistik şirketinin lehdar olduğu, ……. ‘in 3. Ciranta olduğu, ……. şirketinin 3. Ciranta ve son hamil olduğu, çek hakkında davalı ……. şirketi tarafından Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı, Bakırköy ….. İcra Hukuk ….. esas …… karar sayılı dosyada davacının imza itirazının kabul edildiği, İcra Hukuk Mahkeme kararının imza incelemesinde dayalı olmadığı bu mahkemece verilen kararın mahkememiz yönünden kesin hüküm niteliğinde de olmadığı, mahkememizce imza incelemesine ilişkin bilirkişi ……. ‘dan rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, imzanın davacı şirket yetkilisinin imzasının model alınarak taklit edilmek suretiyle atılmış olduğu, savcılık dosya sonucunun beklenilmesine gerek olmadığı, Bakırköy …… ATM dosyasının bizzat bu dosya ile ilgisinin olmadığı, davalı …… şirketin iç yönetime ilişkin olduğu, davacı tarafın imzaların istiklali ilkesi uyarınca ancak kendi imzasına itiraz edebileceği, çek üzerindeki diğer kişilerin kendi imzalara itirazın davacının hukuki durumunu etkilemeyeceği, alınan rapor sonucunda davacının imza sahibi olmaması nedeniyle çekten dolayı sorumluluğunun bulunmadığı, iş bu davanın açılmasından davacının hukuki yararının bulunduğu, değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1Açılan davanın kabulü ile; davacının, 28.11.2018 düzenleme tarihli, 98.000 TL bedelli , keşidecisinin davacı, lehdarının davalı …… Lojistik ve dış ticaret A.Ş. olduğu, …… bank …… şubesine ait …. çek seri nolu çeke dayalı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasında iş bu dosyanın davalılarına borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacının İİK 72/5 maddes kapsamındaki talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE
3- davalı ……. şirketinin İİK 72/4 kapsamındaki talebinin yasal şartları oluşmadığından REDDİNE
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.694,38‬.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.673,60.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 5.020,78‬.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 1.673,60.-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.062,65.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan toplam 35,50TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar ….. Proje İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.260,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
10- her ne kadar dava arabuluculuk dava şartına tabi olmasa da yargılama öncesinde arabuluculuk yoluna başvurulduğu dikkate alınarak 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin ve davalı …… lojistik vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM’nde İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır