Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/204 E. 2019/1019 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/204 Esas
KARAR NO : 2019/1019

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın icra takibine itiraz dilekçesindeki yetki itirazı yersiz olup reddinin gerektiğini, icra takibi taşıyıcının işyerinin bulunduğu yerde açılmış olduğundan yetki itirazı yerinde olmayıp reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin uluslararası hava taşımacılık hizmeti vermekte olduğunu, davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucunda 29.08.2018 tarihli 10.883,47-TL tutarında, 31.08.2018 tarihli 100,00-TL tutarında,30.09.2018 tarihli 680,90-TL tutarında, 11.10.2018 tarihli 44,10-TL tutarında, 31.10.2018 tarihli 847,00-TL tutarında, 24.12.2018 tarihli 180,14-TL tutarında, keşide edilen faturalardan, 29.08.2018 tarihli 10.883,47-TL tutarında, 31.08.2018 tarihli 100,00-TL tutarında, 30.09.2018 tarihli 680,90-TL tutarında, 11.10.2018 tarihli 44,10-TL tutarında,31.10.2018 tarihli 847,00-TL tutarında, 24.12.2018 tarihli 180,14-TL tutarında faturalar olmak üzere toplamda üç adet fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafın cari hesapta yer alan yukarıdaki fatura bedellerini ödememesi sebebiyle faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı taraf kendisine gönderilen ödeme emrinde belirtilen yetkiye, borca ve ferilerine, itiraz ederek borcu olmadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurduğunu, açıklanan nedenlerle, takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek, takibe kötü niyetli bir şekilde itiraz eden davalının takibe konu 12.735,61-TL- tutarındaki asıl alacakla ilgili yetkiye, borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile alacağın tahsilini, haksız itiraz için alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesini ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere …. Cad …. Sok. …. Apt. No:…. Pendik İstanbul olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, Yetkili olan İcra Müdürlüğü Bakırköy değil İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri olduğunu, davalının müvekkili şirkete çıkartmış olduğu borç antrepo da ürünlerin davalı tarafından fazladan bekletilmesinden kaynaklandığını, müvekkili şirkete ait siparişler Ağustos ayında davalının deposuna girmiş olmasına rağmen 1 adet ürünün Ekonomi Bakanlığından izni alınamadı diye müvekkilin bütün ürünlerini davalı elinde tutmuş ve müvekkile teslim etmediğini, bu yüzden de müvekkiline yüklü miktarda antrepo ücreti çıkartıldığını, müvekkiline ulaşmayan ve/veya karşılığındaki mal/hizmet satışı gerçekleşmemiş olan faturaların bedellerinin ödenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle, davacı yanın icra takibine konu ettiği alacaklar nedeniyle, müvekkili şirket adına yasal süresi içerisinde takibe itiraz edilmiş ve icra takibi durdurulduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için itiraz edilen alacağın likit olması gerektiğini, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı gerektiğini, borcu kabul anlamına gelmemek üzere; itirazları kapsamında alacağın varlığı ve miktarı ancak yargılama ile belirlenebileceğinden müvekkili şirket de itirazında haksız ve kötüniyetli olmadığından, davacı yanın icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebi de hukuka aykırı olduğunu, izah olunan nedenlerle, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı tüm taleplerinin reddini, müvekkili hakkında başlatılan haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya verilen taşıma uluslararası taşıma hizmeti nedeni ile düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durdurulması nedeniyle İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
İcra dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İtirazın iptali davalarında takibin yetkili icra dairesinde başlatılmış olması özel dava şartıdır. Bu konuda davalı/borçlunun borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin de yetkisine itiraz ettiği görülmekle öncelikli olarak bu hususun tartışılması gerekmiştir. İcra takibinde talep edilen ve davamızın konusunu oluşturan alacak sözleşmeye ve faturaya dayalı para alacağı olup, para alacaklarının ifa yeri 6098 sayılı TBK’nun 89.maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeridir. Bir başka deyişle para borçları götürülecek borçlardandır. İİK’nun 50 ve HMK’nun 10.maddeleri uyarınca sözleşmenin yerine getirileceği yer icra dairesinin de yetkili bulunduğunun açık olması karşısında davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapması usul ve yasaya uygun olup, davalı/borçlunun icra dairesinin yetkisine yaptığı itiraza itibar edilmeyerek bu konudaki özel dava şartının mevcut bulunduğu mahkememizce saptanmıştır.
Davalı taraf cevabında aralarındaki taşıma sözleşmesini ve ticari ilişkiyi inkar etmeyerek, çıkartılan borcun siparişlerinin Ağustos ayında davalının deposuna girmiş olmasına rağmen 1 adet ürünün Ekonomi Bakanlığından izin alınamadı diye bütün ürünlerinin elinde tutması ve kendilerine teslim etmemesi, bu yüzden de davalıya yüklü miktarda antrepo çıkartılmasından kaynaklandığını, kendilerine ulaşmayan ve/veya karşılığında mal/hizmet satışı gerçekleşmemiş olan fatura bedellerinin ödenmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek bedelsizlik savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesine ekli tüm tutanak ve belgeler ile davalı tarafça sunulan delil dilekçesine ekli e-posta yazışmaları, gümrük beyannamesi ve tüm belgeler incelenmiştir.

Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini inceleme günü ibraz etmediği gibi, bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde de inceleme gününü bilmedikleri yönünde ve ticari defter ve belgelerini sunacakları yönünde bir itirazda bulunmadıkları görülmüştür. Davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 19/06/2019 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, takip tarihine kadar olan süreçte davacı tarafın davalı taraftan 12.735,61 TL tutarındaki borcunun ödenmediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde, davacı tarafın gelen ürünleri kendi deposunda salt daha fazla para kazanabilmek için gereksiz yere beklettiği bundan dolayı fazladan bir borç yarattığı bildirilmiştir. Dolayısıyla söz konusu malların davalı tarafça teslim alınmadığı yönünde bir itiraz mevcut olmayıp, uyuşmazlığın malların davacı tarafça gereksiz yere deposunda fazla bekletilip bekletilmediği, davalıya gereksiz yere antrepo ücreti çıkartılıp çıkartılmadığından ibaret olduğu saptanmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de davanın değeri ve mahiyeti itibariyle tanıkla ispat caiz olmadığı gibi davalının cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasında tanık listesi de sunmadığı görülmüştür.
Davacı tarafın dava dilekçesinde, icra takibinde talep ettiği işlemiş faizden feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Dava konusu faturaların davalıya tebliği yönünde her ne kadar bir delil sunulmamış ise de ticari ilişki ve mal tesliminin davalı tarafça inkar edilmediği, alacağın davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın malların gereksiz yere davacı tarafça antrepoda bekletilmesi nedeniyle fazladan borç çıkartıldığını ileri sürerek ispat yükünü üzerine aldığı, HMK’nun 190.maddesi uyarınca ispat yükünün iddia edilen bu vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran davalıda bulunduğu, ancak bu bu hususun davalı tarafça ispatlanamadığı, dolayısıyla icra takibine konu yapılan asıl alacağın mevcut olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne ve alacağın miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Bakırköy …. İcra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 12.735,61 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizinin uygulanmasına,
Asıl alacağın %20 si orasında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 869,97.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 217,50.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 68,35.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 584,12.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 217,50.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 800,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır