Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/203 E. 2020/189 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/203 Esas
KARAR NO : 2020/189

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
KARAR TARİHİ : 26/02/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ: 27/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 03/11/2015 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; 22/09/2015 tarihinde davacı ……..’ ın sürücüsü olduğu akülü sakat aracına; Davalı ……..’nın sürücüsü, ……..’nın maliki, Davalı …….. Sigorta A.Ş.’nin ise Trafik ve Kasko Sigortası olduğu …….. plakalı aracın çarpması sonucu davacının yaralandığı ve aracında maddi hasar meydana geldiğini, 25.000,00 TL Manevi, 5.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteseisilen dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, (3 davalı yönünden limitler dahilinde) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı…….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen hususlar gerçeği yansıtmadığını, kazanın oluş şekli itibarıyla doğrudan müvekkilinin kusurlu olarak göstermesi ve buna göre de tazminat talep etmesi kabul edilemeyeceğini, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu, dava konusu olaylar nedeniyle 25.000 TL tazminatın talep etmek, manevi tazminatı zenginleşme amacı olarak görüldüğünü gösterdiğini, bu miktarda bir manevi tazminat davalının tazminat yolu ile
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

zenginleşmesine sebep olacağını, davacıya ait akülü araba, davacının yakını olan bir kimse tarafından arkadan yönlendirildiğini, bu kişiler yol kenarındaki kalabalık ile birlikte beklediklerini, müvekkiline ait araç tam oradan geçeceği anda davacının akülü arabasını arkadan elleriyle yönlendiren kişinin davacının müvekkilinin aracı önüne aniden atarcasına, hatta ancak kasıtla yapılabilecek izlenimi veren bir hareketle ittirildiğini, yine aynı sebeple fren sonrası aracın hemen durduğunu, davacınında hiç bir cismani zarar meydana gelmediği gibi arabasında hafif bir zarar mevcu olduğunu, iddia edildiği gibi metrelerce bir sürüklenme ya da fren izi dahi mevcut olmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazası tespit tutanağında görüleceği üzere kazanın kuru zemini haiz yaya geçidinnin bulunmadığı yolda meydana gelmediğini, 50 cm eninde yaya kaldırımın bulunduğu yolda tekerlekli sandalye inişine yarayacak bir rampa olmadığını, müvekkiline ait aracın istikameti doğru olup kaza sonrası konumu da kaza anındaki gibi olduğunu, kaza sonrasında, bir cm dahi fren izine yahut sürata dair başkaca emareye rastlanılmadığını, kazanın meydana geldiği yer, ana cadde üzeri olup mezkûr yerde kaza yerini doğrudan görebilecek MOBESE kameraları mevcut olduğunu, kazanın, sıkışık ve durağan trafikte müvekkilinin kullandığı aracın sağ bitişiğinden davacının bir anda ve tam kusurlu şekilde önüne çıkmasıyla vuku bulduğunu, ortepedik özürlü olduğu akülü araç kullanmakta olan, bekçilik de yapabilen davacının savcılık ifadesinde müvekkile hitaben “canıma kastetmiştir” beyanı, işbu davayı neden ikame ettiğine dair bir göstergesi olduğunu, davacının hayatında ilk kez gördüğü bir şahsa böyle bir isnatta bulunmasının akla ve ahlâka münasip bir tarafı olmadığını, olayın dava dilekçesinde bahsedildiği gibi vuku bulsaydı davacının en az 3-5 kemiğinin çatlamış ya da kırılmış olması, vücudunun muhtelif yerlerinde kanama ve lezyonların oluşması bekleneceğini, davacının, ortepedik özürlü olduğunu beyan ettiğini, engeli bulunan insanların yaralanması, engeli bulunmayan insanların yaralanmalarına nazaran daha ağır ve daha çabuk gerçekleşeceğini, hayatın mutat akışı, bunu gerektiğini, raporlardan da anlaşıldığı üzere davacının sıhhati haleldar olmamış, ayakta tedavi ile taburcu edildiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun değerlendirilmesini talep ettiklerini, davacı meydana gelen zararın artmasına kendi kusurlu fiilleriyle sebep olduğu takdirde hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kazanın oluş biçimi değerlendirildiğinde görülecektir ki davacı yan kontrolsüzce karşıdan karşıya geçmeye çalıştığından, kaza meydana geldiğini, öncelikle celp edilmesi gereken delillerimizin celbini talep ettikleri, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespitini; müterafik kusur nedeniyle, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, davacı yanın kazadan önce de maluliyeti bulunduğu gözetilerek yalnız dava konusu kaza ile illiyeti bulunan fiziki ve sürekli maluliyet oranının tespiti için kazazede Adli Tıp’a sevkedilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesi nezdinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, davacı yanın fahiş miktardaki manevi tazminat taleplerinin reddine, kusur durumu ve maluliyet belirlendiğinde aktüerya hesabı için aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiye verilmesini, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…….. Hastanesinin 22/12/2015 tarihli cevabi yazısında; ……..’a ait tedavi belgelerinin gönderildiği görülmüştür.
……. İlçe Emniyet Müdürlüğünün 29/12/2015 tarihli cevabi yazısında ……..’nın sosyal ekonomik durumunun gönderildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy …….. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının uyap üzerinden gönderilmekle incelenmiştir.
……. Sigorta Şirketinin 28/03/2018 tarihli cevabi yazısında; ……. plakalı araç için düzenlenen kasako ve trafik poliçelerinin gönderildiği, kaza tarihi öncesi 09/09/2015 başlangıç tarihi ile Karayolları Motorlu Araç Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği görülmüştür.
Dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişinin 01/11/2017 tarihinde rapor sunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine yönelik olduğu, davacının yargılamanın son celsesinde maddi tazminat talebinden vazgeçtiğini belirttiği anlaşılmış olup, davaya manevi tazminat istemiyle devam olunmuştur.

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Olay günü …….. plakalı aracın engelli olan davacının akülü engelli aracına çarpması neticesinde aracın kullanılamaz hale geldiği, kazaya ilişkin hasar dosyası ile Bakırköy …….. Asliye Ceza Mahkemesinin ……. Esas sayılı dava dosyasında verilen mahkumiyet hükmü durumu doğruladığı, ceza dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu raporunda müşteki olan davacının asli kusurlu, karşı taraf sürücünün ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği, yine görevsiz mahkemede aldırılan kusur raporunda davacının somut olayda %75 oranında kusurlu olup, davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, gerek huzurdaki dava dosyasındaki kusura ilişkin rapor ve gerekse ceza dosyasındaki kusur raporunun birbiriyle uyumlu olduğu, böylelikle meydana gelen olayda davacının %75 oranında, davalı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği, gerek kazanın meydana geliş şekli, gerek eylemin ağırlığı, gerek kusur durumu ve gerekse tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında; her ne kadar davacı tarafça 25.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, tazminatın bir zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiği ilkesinden hareketle 7.500 TL tazminatın davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketi tarafınca dosyaya sunulan sigorta poliçesi incelendiğinde, manevi tazminat klozunun da poliçede yer aldığı, böylelikle davalıların tazminattan müştereken ve müteselsil sorumlu olduklarının kabulü gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
7.500,00.-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı tarafa verilmesine,
2-Maddi tazminat talebinin atiye bırakıldığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 512,32.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 102,47.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 409,85.-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70.-TL başvurma harcı ile 102,47.-TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 472,40.-TL posta gideri ve 500,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 972,40.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 243,10.-TL’sının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …….. tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 37,50.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı …….. vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2020

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*