Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/177 E. 2022/161 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/177 Esas
KARAR NO : 2022/161

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2014
KARAR TARİHİ : 25/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE: Taraflar arasında düzenlenen 01/03/2007 tarihli sözleşme ile davalıya 3 adet çekicinin 129.000 Euroya davalıya satıldığını, araçların teslim edildiğini, daha sonra noterden satışların gerçekleştirildiğini, araçlar için fatura düzenlendiğini, daha sonra davalı ile 20/04/2007 tarihinde ek protokol yapıldığını, buna rağmen davalının edimini yerine getirmemesine rağmen söz konusu protokoller dayanak yapılarak Bakırköy ……. icra müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile icra takibine girildiğini, icra takibinden sonra Av…….. ‘ın dosyaya vekalet sunarak taraflar arasında icra sözleşmesi imzalandığını, borcun takside bağlandığını, ancak yaklaşık 5 yıl sonra davalının yeni bir vekil tayin ederek ve dürüstlük kuralına aykırı olarak ödeme emrinden 11/12/2012 tarihinde haberdar olduklarını beyan ederek borca itiraz edildiğini, Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasında görülen dava sonucu borçlu şirketin ödeme emrini 11/12/2012 tarihinde ödenmiş sayılmasına karar verildiğini, bu kararın 10/03/2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine iş bu itirazın iptali davası açıldığını, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE: İcra dosyasına vekaletname sunan önceki vekilin verilen vekalet işlemleri dışında usulsüz işlemleri olduğunu, bu nedenle icra hakimliği tarafından takibin 11/12/2012 tarihinde öğrenildiğine karar verildiğini, icra hukuk mahkemesindeki davadan dolayı davacının itirazdan haberdar olduğunu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, rehinli alacak olması nedeni ile İİK 45 maddeye göre işlem yapılması gerektiğini, aynı hukuki ilişkiden dolayı davalının 3 kez borçlandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, üç çekici araç alım satım işi nedeniyle doğan borç bakiyesinin tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında; dava konusu çekici satışına ve ödeme planına ilişkin düzenlemeler içeren 01.03.2007, 20.04.2007 ve 10.11.2008 tarihli üç farklı protokol imzalanmıştır.
01.03.2007 tarihli protokolün, üç çekiciye ilişkin satış bedelinin ödeme planına ilişkin olduğu, peşinatın 19.000-Euro, taksitli ödemelerin ise ilki 2.000-Euro bedelli olmak üzere devam eden aylar için 3.000-euro bedelli senetler ile gerçekleştirileceğinin düzenlendiği, taksit tarih aralığının 01.05.2007- 01.05.2010 olduğu görülmüştür.
20.04.2007 tarihli protokolün, üç çekici satışının peşinatlarına ilişkin bakiye borcun; ikisi 4.500 bedelli, biri 6.000-Euro bedelli senet ile ödeneceği hususunu düzenlediği görülmüştür.
10.11.2008 tarihli protokolün ise; yukarıda belirtilen 01.03.2007 tarihli protokolde belirtilen vadelerde borcun bir kısmının ödenmemesi sonrasında, borcun yeniden yapılandırılması için düzenlendiği görülmüştür. Vadesinde ödenmeyen taksitlere ilişkin vade farkının 8.250-Euro olacağı hususu da işbu protokolde belirtilmiştir. Bu protokol hükümlerinin dava konusu çekici satışı yanında dava dışı bir kısım satışlara ilişkin ödemeleri de içerdiği, vade farkının dava dışı olan bu satışlara ilişkin ödenmeyen borçlar da dikkate alınarak hesaplandığı görülmüştür.
Davacı; çekici satışı sözleşmesine, faturalara ve bu protokollere dayanarak; işbu dava dosyamızın konusu Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… numaralı dosyası ile 110.00,00-Euro karşılığı 206.404,00-TL alacak için icra takibi başlatmıştır.
Mahkememiz …… esasına kayıtlı dosyasına konu icra takibi ise yine aynı dayanakları içermekle; davaya konu icra takibi Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas saylı dosyası ile 54.600-Euro karşılığı 115.981,00-TL bakiye borcun tahsili için başlatılmıştır.
Mahkememizin, …… E. ve ……. K. Sayılı gerekçeli kararı ile “…Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasında görülen dava sonucu borçlu şirketin ödeme emrini 11/12/2012 tarihinde öğrenmiş sayılmasına karar verildiği, dolayısıyla işbu davaya konu takibe itirazın süresinde olduğu kabul edilmekle,…Protokoller kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalının davacıya 54.000+44.384,93 =98.384,93 Euro borcunun kaldığı anlaşılmakla bu miktar esas alınarak davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
Söz konusu karar; Yargıtay …… HD.nin ……. E. …… K. Sayılı ilamı ile “Mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporunda davacının davalıdan 119.000 Euro alacağı olduğu belirtilmiş olup, mahkemece yapılan hesaplama ve değerlendirmede ise alacağın 98.384,93 Euro olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkemece bu miktara nasıl ulaşıldığı denetlenememektedir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilmediği takdirde hesaplama konusunda ek bilirkişi veya yeni bir bilirkişi raporu alınarak değerlendirme ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerekir. Taraflar arasında 10.11.2008 tarihinde düzenlenen ek protokolde yeni bir ödeme planı çıkartılmış ve bu ödeme planında toplam borcun 68.000 Euro olduğu belirtilmiştir.
Davalı 68.000 Euro’nun ödendiğini ispatla yükümlüdür. Şayet 68.000 Euro karşılığı bonolar verilmiş ise de bu bonoların ödenip ödenmediği, bono asıllarının kimin elinde olup olmadığının tespit edilerek tarafların ticari defter ve belgelerindeki varsa ödeme kayıtları da dikkate alınarak alınacak bilirkişi raporu ve toplanacak delillerle bir karar verilmesi gerekirken ek protokolden önceki protokole atıf yapılarak ve senetlerin nasıl ödendiği açıklanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına uyularak belirtilen çerçevede yargılamaya devam edilmiş; 28.05.2019 tarihli celsenin iki numaralı ara kararı ile taraflara uyuşmazlığa konu bonoların ödenip ödenmediği, bonoların kimin uhdesinde bulunduğuna ilişkin beyanda bulunmaları için bir aylık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili, 18.06.2019 tarihli beyanı ile söz konusu senetlerin ödenmediğini ve hala davacı şirket uhdesinde bulunduğunu beyan etmiştir. Aksini ispata yarar bir delil davalı tarafça dosyaya sunulmamıştır.
Bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarında; satışa ilişkin ödenmeyen 39.000-Euro vadesi geçmiş borç bedelinin ve bu bedele ilişkin 5.384,93 Euro vade farkının (oranlama yöntemi ile tespit edilen), 10.11.2008 tarihinde ve davaya konu satış dair ödeme planının yeniden düzenlenmesine ilişkin protokol kapsamında, henüz vadesi gelmemiş 01.12.2008-0105.2010 tarihleri arasında ödenmesi gereken 3.000-Euro tutarındaki 18 taksitin toplam bedeli olan 54.000-Euro borç değerlendirilerek toplam borcun 98.384,93-Euro olabileceği değerlendirilmiş, 26.000-Euro ödemenin önceki döneme ilişkin ödeme olabileceği düşünülerek tahsilat kayıtları incelenmiş ve 129.000,00-Euro toplam borç tutarından 10.11.2008 tarihine kadar, 10.000-Euro peşinat tahsilatı hariç dosya kapsamı ile ilgili bir tahsilatın davacı kayıtlarında yer almadığı, bu halde davalının toplam borcunun 119.000-euro olduğu tespit edilmiştir.
Davacının dikkate alınmasını ileri sürdüğü takip dosyalarının, davacı tarafın düzenlediği her protokol sonrasında icra takibi başlatmasına dair olduğu, bunlara ilişkin ödemelerin mevcut olmadığı, 05.03.2007 tarihli protokol ve 37.000-Euro alacağın dava dışı olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı ile davalı arasında satış bedeli olarak 220.600,01-Euro ve vade farkı olarak 16.024,99 Euro olmak üzere toplam 236.625,00-Euro bedele karşılık; banka aracılığıyla 119,050,00-Euro ödeme yapıldığı, dolayısıyla davalının davacıya 117.575,00-Euro borçlu olduğu görülmüştür.
Sonuç olarak dava tarihi itibariyle, davalının 117.575,00-Euro davacıya borçlu olduğu, bu meblağın, 64.249,93-Euro kısmının iş bu davaya konu alacak, 41.789,12,-Euro kısmının ise mahkememiz 2019/178 esas sayılı davasına konu alacak olduğu, bakiye kısım olan 11.535,95-Euro alacağın ise dava dışı fatura, protokol ve vade farkı alacağına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen deliller ve değerlendirmeler çerçevesinde; dava tarihi itibariyle, davalının 117.575,00-Euro davacıya borçlu olduğu, bu meblağın, 64.249,93-Euro kısmının iş bu davaya konu alacak olduğu, dolayısıyla işbu dosyamız için davacının davalıdan 64.249,93-Euro alacağının bulunduğu kabul edilmiştir. Dava konusu alacağın, protokollere, açıkça vade ve bedelleri belirtilen bir ödeme planına tabi olduğu görülmekle, alacağın likit olduğu ve davalının icra takibine itirazında haksız çıkmış olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına (alacağın, takip tarihi olan 01.03.2007’de tabi olduğu Euro efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı hesaplanarak) hükmedilmiştir. Taraflarca imzalanan protokoller kapsamında gecikme cezasına ilişkin hükümlerin yürürlükte olduğu görülmekle alacağa, talep gibi %3 oranında aylık faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası üzerinden davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yürütülen icra takibine yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, asıl alacak miktarı olan 64.249,93-EURO üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
Devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren aylık %3 gecikme faizi işletilmesine,
Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacağın likit olması sebebiyle İCRA İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN KABULÜ ile 120.475,04-TL toplam alacağın % 20’si üzerinden hesaplanan 24.095,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.099,45-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.524,90.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 10.574,55.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 25,20.-TL başvurma harcı ve 3.524,90.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 4.613,71.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.692,56-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan 100,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 41,64-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.395,13 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.970,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede TEMYİZ hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır