Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/162 E. 2019/1085 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/162 Esas
KARAR NO : 2019/1085

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 22/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 27/12/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin, davalı firma yetkilileri ile 24.08.2017 tarihli 000010 numaralı dava konusu araç kiralama sözleşmesi imzaladıklarını ancak bilgi eksikliği sebebiyle matbu sözleşmeye bitişik durumda bulunan, lehtarı, davalı şirket yetkilisi … olan, 50.000,00 TL tutarındaki bonoyu da imzaladığını,sözleşme kapsamında davalı firma tarafından müvekkiline tahsis edilen … plakalı ….. marka/model aracın kullanım süresi içinde arızalandığını ve arıza sonrası müvekkiline başkaca araç tahsis edilmediğini bu nedenle müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verildiğinden söz konusu sözleşmenin müvekkil tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini ilgili bononun bedelsiz kaldığını ,müvekkilin iyiniyetine binaen haksız şekilde düzenlenen ve son raddede bedelsiz kalan dava konusu bononun, işleme konulması halinde müvekkili açısından telafisi güç zararlara sebebiyet vereceğinden, söz konusu bono bakımından bononun iptali ile tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, araç kiralama sözleşmesi nedeniyle verilen senedin bedelsiz kaldığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Büyükçekmece … Asliye Hukuk mahkemesince davanın mahiyetine göre davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememizin iş bu esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Görev hususu dava şartlarından olduğundan dosya üzerinden yapılan inceleme uyarınca; taraflar arasındaki davanın temel ilişkisinin kira sözleşmesine dayandığı ve davanın akdin tarafı olan davalıya karşı açıldığı, dolayısıyla uyuşmazlığın temel ilişki olan kira ilişkisi dikkate alınarak çözüleceği açıktır.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir. (1086 Sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti.)
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığın TTK 4 anlamında ticari dava olmadığı gibi, kıymetli evrak hukukundan kaynaklı da olmadığı, yukarıda bahsedildiği şekilde iş bu uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklı olup, HMK4. Maddesi uyarınca iş bu uyuşmazlığın çözümü Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiği anlaşılmakla davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine ve HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE.
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
İşbu karar duruşma yapılarak verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*