Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/142 E. 2019/778 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/142 Esas
KARAR NO : 2019/778

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 27/02/2019
KARAR TARİHİ : 09/09/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişkiden dolayı müvekkillerince teslim edilen mal karşılığında kesilen faturaların bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas Sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşmazlık ile sonuçlandığını belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davanın 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olduğu, 6325 sayılı kanunun 18/A maddesi uyarınca davacı tarafça arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulmuş bulunduğu ve tarafların arabuluculuk yoluyla anlaşamadıkları, bu kapsamda zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartının mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Ancak yargılama sırasında, davacı vekili tarafından celse arasında dosyaya sunulan dilekçe ile tarafların dava sonrasında arabuluculuk yoluyla anlaştıkları belirtilerek 17/05/2019 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağının dosyaya sunulduğu görülmüş, davacı tarafça anlaşma belgesine mahkememizce icra edilebilirlik şerhi verilmesi talep edilmiştir.
Söz konusu arabuculukm son tutanağının incelenmesinde; tarafların vekilleri aracılığı ile anlaşarak tutanağın taraf vekilleri tarafından ve arabulucu tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
Arabuluculuk yoluna kararın kesinlemesine kadar yargılamanın her aşamasında başvurabileceği izahtan varestedir. 6325 sayılı kanunun 18.maddesinin son fıkrasında “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz” denilmektedir. Dolayısıyla davanın açılmmasından sonra da tarafların uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla çözerek anlaşmaları durumunda, başlangıçta var olan dava şartının sonradan ortadan kalktığının kabulünde zorunluluk bulunmakta olup, bu nedenle davanın dava şartının ortadan kalkması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiş, ancak arabuluculuk anlaşma tutanağının içeriği de dikkate alınarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılarak tarafların lehine ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra edilebilirlik şerhi verilmesi yönüneki talebinin incelenmesinde: Dosyaya sunulan anlaşma tutanağı incelendiğinde; 17/05/2019 tarihinde Asıl Alacak , İcra Dosya Gideri , İcra Vekalet Ücreti , Dava Vekalet Ücreti ve Dava Açılış Masrafı olmak üzere toplam 41.383,87-TL ücret ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığı, bu anlaşma kapsamında davalının 16/06/2019 tarihinde 20.691,93-TL , 16/07/2019 tarihinde 20.691,93-TL olmak üzere iki eşit taksitte ödeme yapması konusunda mutabakata varıldığı görülmektedir. 6325 sayılı kanunun 18/2.maddesinde, davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesinin davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği belirtilmekle bu konuda mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Aynı kanunun aynı maddesinin 3.fıkrasında ise icra edilebilirlik şerhinin verilmesinin çekişmesiz yargı işi olduğu, buna ilişkin incelemenin dosya üzerinden yapılacağı, incelemenin kapsamının anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olduğu belirtilmektedir. Davacı tarafın dilekçesi ve ekindeki anlaşma belgesi davalı tarafa teliğ edilmiş ancak davalı tarafça herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir. Bu kapsamda yapılan inceleme sonucunda sunulan anlaşma tutanağının 6325 sayılı kanunun 18.maddesindeki şartları taşadığı anlaşılmakla icra edilebilirlik şerhi verilmesi yönündeki talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartının ortadan kalkması nedeni ile davanın usulden REDDİNE,
2- Arabuluculuk Anlaşma tutanağına arabuluculuk şerhi verilmesi yönündeki talebin KABULÜ ile; 17/05/2019 son tutanak tarihli Arabuluculuk anlaşmasının 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 18. maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği üzere; Arabuluculuğa ve Cebri İcraya elverişli olduğu anlaşıldığından, arabuluculuk anlaşma tutanağına İCRA EDİLEBİLİRLİK ŞERHİNİN VERİLMESİNE,

3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 583,97-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların leh ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır