Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/125 E. 2020/212 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/125 Esas
KARAR NO : 2020/212

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; davacının lehtar olduğu, davaya konu 152.000,00 TL bedelli, 30/03/2013 vade tarihli senede dayalı olarak davalının icra takibine giriştiğini, ancak TTK 714/3 maddesi gereğince protesto edilmediğinden lehtar ve ciranta konumunda bulunan davacı aleyhine icra takibinin yapılamayacağını ileri sürerek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe dayanak senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığını tespiti ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; ödememe protestosunun çekilmemesi nedeniyle müracaat hakkının ortadan kalktığına ilişkin talebin ancak icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürülebileceğini, bonoya ilişkin müracaat hakkının ortadan kalkmasının borcun da ortadan kalktığı anlamına gelmeyeceğini, dava dilekçesinde davacının hem borçlu olmadığının tespitini hem de icra takibinin iptalini talep ettiğini, davacının şikayet süresi geçtikten sonra bonoya müracaat hakkının ortadan kalkması sebebine dayalı menfi tespit davası açmasının mümkün bulunmadığını, hak düşürücü sürelerin geçtiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
MAHKEME İLAMI VE İSTİNAFIN KALDIRMA KARARI:
Mahkememizden verilen 26/12/2016 tarih, …. Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile; “…Yapılan yargılamalar sonucu iddia ve savunmaya İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasını takibe dayanak bonoya ve tüm dosya kapsamına göre; 30/03/2013 vade tarihli davaya konu bonodan, davacının lehtar ve 1.ciranta konumunda olduğu, davalının davacıdan işbu bonoyu ciro yoluyla aldığı, vadesi geldiğinde keşideciye protesto göndermediği, daha sonra 28/03/2016 tarihinde icra takibine giriştiği, TTK 714 madde uyarınca dava konusu senedin protesto edilmediği, bonoda hamil tarafından ciranta aleyhine takip yapılabilmesi için ödeme protestosunun çekilmesi gerektiği, protesto keşide edilmemesi halinde hamilin cirantaya müracat hakkını kaybettiği(emsal Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2014/8538 Esas, 2014/11550 Karar sayılı 19/06/2014 tarihli ilamı) anlaşılmakla davanın kabulüne..” karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 16. Hukuk Dairesi’nin 04/02/2019 tarih, 2017/1704 Esas ve 2019/220 Karar sayılı ilamıyla mahkememiz kararı kaldırılarak geri gönderilmiş ve iş bu esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasına konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında; davalı alacaklı …’in borçlular …. MEDYA YAPIM PRODÜKSİYON, …, …. ve … aleyhine 26/02/2013 tanzim ve 30/03/2013 vade tarihli 152.000 TL bedelli bonoya dayanarak faizi ve komisyon bedeliyle birlikte avans faiziyle tahsili talebiyle ilamsız takip başlattığı, icra takip tarihinin 28/03/2016 tarihli olduğu görülmüştür.
Takibe dayanak bonoda keşidecinin …. MEDYA YAPIM PRODÜKSİYON LTD. ŞTİ., kefillerin … ve …, lehtarın davacı borçlu … olduğu, davacı tarafından bononun cirolandığı ve son hamilin davalı … olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı taraf, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dayanağı senedin zamanaşımına uğradığını ve protesto edilmediği için müracaat hakkının kaybedildiğini ileri sürerek bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini ve takibin iptalini talep ettiği, davalı taraf ise müracaat hakkının ortadan kalktığının süresinde ileri sürülmemesi sebebiyle bu hakkın ileri sürülmeyeceğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davacı borçlu vekilinin senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürdüğü anlaşılmışsa da kambiyo senetlerinde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren 3 yıl olduğu, senedin vade tarihinin 30/03/2013 tarihi olduğu, üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 28/03/2016 tarihinde icra takibi yapıldığı, dolayısıyla zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
TTK 730/1 maddesinde hamilin, kabul etmeme veya ödememe protestosunu düzenleme belirli süreleri geçirirse, kabul eden kişi hariç olmak üzere, cirantalara, düzenleyene ve diğer borçlulara karşı sahip olduğu hakları kaybedeceği düzenlenmiştir.
TTK 732 maddesi uyarınca; (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.

İcra takibine konu 26/02/2013 tanzim ve 30/03/2013 vade tarihli 152.000 TL bedelli bonoda, davacının lehtar ciranta, davalı alacaklının ise hamil olduğu, senedin TTK 714. Madde gereğince protesto edilmediği , TTK 730/1 maddesi gereğince davalının davacıya bonodan kaynaklanan müracaat hakkını kaybettiği ve TTK 732/3 uyarınca sebepsiz zenginleştiğinden bahisle ciranta olan davacıya karşı davalının bu hakkını da ileri süremeyeceği aşikardır. Genel hükümler dairesinde davalı taraf, aralarında ki ticari ilişki kapsamında talepte bulunabileceği ancak yapılan yargılama kapsamında bu ilişkiyi ve davacının sebepsiz zenginleştiğini ispat edemediği anlaşılmakla davacı tarafın davasının kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası ve takibe dayanak 152.000,00 TL bedelli 30/03/2013 vade tarihli, bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine,
Davacı yönünden söz konusu icra takibinin iptaline,
2-Alınması gereken 14.067,85 TL harcın peşin alınan 3.516,97 TL harçta mahsubu ile bakiye 10.550,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı 3.643,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine takdir edilen 18.390,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/03/2020

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı