Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1019 E. 2020/848 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1019 Esas
KARAR NO : 2020/848

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Müvekkilinin çeşitli kişi ve kurumlarla imzaladığı özel güvenlik hizmeti sözleşmeleri ile alt işveren sıfatı ile hizmet veren bir şirket olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete, davalı şirketle arasında imzalanan, 01/12/2017 imza tarihli, 08/12/2017 başlama tarihli özel güvenlik hizmet sözleşmesi ile özel güvenlik hizmeti verdiğini, bu sözleşmenin 11.5 maddesi kapsamında, davalıya … Bankasının 100.000,00 TL’lik kesin teminat mektubu verildiğini, taraflar arasında sözleşme süresi sonunda taraflarca feshedilmediğinden otomatik olarak 1 yıl süre ile uzamış olduğunu, bu uzayan sözleşme sebebi ile davalıya teminat mektubunun 1 yıl uzatıldığına dair banka yazısı verildiğini, hal böyleyken davalının taraflar arasındaki sözleşme devam etmekteyken bir ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, işbu fesih sonrasında taraflar arasında bir süre ihtarname süreci yaşandığını ve sonuç olarak taraflar arasında cari hesap mutabakatı yapıldığını, hal böyleken davalının müvekkiline gönderdiği mail ile davalı şirketin üst yönetim kararı ile kesin teminat mektubu vadesinin 1 yıl uzatılması hususunda gerekli aksiyonun alınmasını müvekkilinden talep ettiklerini, bu maildeki talebin müvekkili şirket yönetim kurulunca değerlendirilmiş olduğunu, teminat mektubunun uzatılması taleplerinin kabul edilmediğini, taleplerinin gerçekçelerinin iletilmesine dair mail ile cevap verdiklerini, bunun üzerine davalı şirketin cevabında sadece hukuk birimii ile ilgili hususlar nedeniyle teminat mektubunun uzatılması gerektiğini, firmanın uzatma talebini kabul etmemesi halinde mektubun irat kaydedilmesinin istendiğinin görüleceğini, bu aşamada davalı ile temasa geçilerek taraflar arasındaki sözleşme gereğince teminat mektubunun irat kaydedilmesine ilişkin şartların gerçekleşmediğini, taraflar arasında sözleşmede davalıya verilen teminat mektubunun işçilerle ilgili dokümanların verilmemesi veya işçiler tarafından taraflara açılacak davaların teminatı olduğuna dair bir hüküm bulunmadığını, müvekkili şirketin iflası veya edimlerini yerine getirmede acze düşmediğini teminat mektubunun sözleşmeye aykırı şekilde irat kaydedilemsi halinde, müvekkili şirketin bankalar nezdinde ticari itibarının zedeleneceğini, teminat mektubunun taraflarına verilmesini talep edildiyse de davalı vekili tarafından bunun kabul görmediğini, davalının daha önce verilen teminat mektubunun irat kaydedilmesini gerektiren bir durum olmamasına rağmen teminat mektubunun irat kaydedilme tehdidi sonucu müvekkilinin davalıya işin dialogla çözülemeyeceğini anlamış ve davalıya gerçekte böyle ir teminat mektubu verilmesini gerektiren bir durum olmadığını gerekçeleri ile izah ederek yeni bir teminat mektubu verileceğini mail ile davalıya bildirdiğini, nitekim daha sonra bankalardaki ticari itibarını korumak adına önceki teminat mektubunun paraya çevrilmesini engellemek için davalıya yeni bir teminat mektubu verdiğini, davalının işbu teminat mektubunu aldıktan sonra önceki teminat mektubunu iade ettiğini belirterek davalıya verilen … Bankasının 18/12/2019 tarihli teminat mektubunun hükümsüzlüğü ile müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenlmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;Şirket olarak amaçlarının, davacı firmanın süresi biten kati teminat mektubunun paraya çevrilmesi değil, risklerimizin kontrol altına alınmasının sağlanmasına yönelik olarak teminat mektubunun süresinin uzatılması olduğunu, yüklenici firma projelerimizde çalışan işçilerin gerek iş hukukundan ve gerekse sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan haklarını hiçe sayan uygulamalar gerçekleştirerek haksız menfaat elde etmeye çalıştığı tespit edilmiş, sözleşmesi sözleşmesel şartlara uyulmak suretiyle noter ihtarnamesi ile haklı nedenlerle feshedildiğini, davalı firmanın sözleşmesinin feshi ile beraber, projemize getirdiği işçileri başka projelerde istihdam etmesi veya ihtiyacı yoksa ihbar önellerinin kullandırılması istenmesine rağmen, davacı firma sudan sebeplerle ihbar öneli bildirimlerini yapmadığını, yeni yüklenici de çalışmayan işçiler bakımından ihbar tazminatı riski doğduğunu, teminat mektubunun süresinin uzatılmak istenmesi ile ilgili en önemli gerekçelerden bir tanesi de, davacı firmanın işçilerin hakları ile ilgili kanun bilmez, hukuk tanımaz pervasız tutumu olduğunu, davacı firmanın sözleşmeye göre alınan kesin teminat mektubunun neyin teminatı olduğuna yönelik açıklamaları tamamen yanıltıcı olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava teminat mektubunun hükümsüzlüğü ile iadesi istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirmesi sonucunda; taraflar arasında güvenlik hizmetleri yüklenici sözleşmesinin bulunduğu, sözleşme tarihinin 1.12.2017 olduğu, davacının hizmet veren, davalının işveren olduğu, sözleşmenin 16. Maddesinde, işverenin(davalının), çalıştırılacak personelin ücretinin, SGK primleri, fonlar, ulaşım, yemek, konaklama ve tüm masraflarını hizmet verene (davacıya ) ödeneceği, 16.3 de hizmet verenin (davacının) personelin yemek masrafını karşılayacağı, 16.4 personelin görev yerine ulaşımının Hizmet veren tarafından karşılanacağı, 16.5 de kıdem, ihbar tazminatlarının personele ödendikten sonra dekontu ibraz etmek suretiyle , senelik izin maliyetleri, resmi ve dini bayram mesaileri hak edilmesi ve ödenmesi gerektiği durumlarda işverene ayrıca fatura edileceği, sözleşmenin 9 numarasında vergi, SSK ve diğer mali sorumluluk başlığı altında, hizmet verenin yani davacının, personelin ücret, prim vergi, SGK vs ile ilgili kanun gereğince yapılacak tüm ödemeler ile yükümlülüklerini eksiksiz olarak süresinde yerine getireceği, sözleşmenin feshinin 11. Maddede düzenlendiği, 11.5.maddede hizmet verenin yani davacının iflası, edimlerini ifa da acze düşmesi durumunda işverenin yani davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih edebileceği, işverenin zarar ve ziyanını talep etme hakları saklı olmak üzere, hizmet verenin, işverenin nezdinde bulunan kesin teminat mektubu ve varsa ek teminatlar işveren lehine irat kaydedileceği, hizmet verene başkaca ödeme yapılmayacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafça davalı tarafa 19.12.2017 tarihinde bir yıllık süreyle 100.000TL bedelli 1.12.2017 tarihli, tanzim edilen güvenlik hizmetleri sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi halinde (personel, SGK- maaş- tazminat ödemeleri vb) işleme alınmak üzere kesin teminat mektubu verildiği, teminat mektubunun süresinin 19.12.2019 tarihine kadar uzatıldığı, davalı tarafın 16.4.2019 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshi ile 31.09.2019 tarihli 6.510,19 TL tutarında ve 31.03.2019 tarihinde 4.097,31TL tutarında ödemelerin iadesini talep ettiği, sözleşmenin haklı sebeplerle 30 gün önceden haber vermek kaydıyla sözleşmeyi fesih ettiğini, 30 gün içerisinde sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmesini, projede artık sona gelindiğinden başka bir projede görevlendirilmeyeceğini, personelin ihbar önellerinin ve iş izinlerinin kullandırılmasını, personellerin yararlandığı yemek ücretinin ödenmesini ihtar edildiği, taraflar aradığında 29.05.2019 tarihinde protokol imzalandığı, bu protokolde mahsuplaşmanın yapıldığı, taraflar arasında mail yazışmalarının dosyaya ibraz edildiği, mail yazışma tarihleri de dikkate alındığında davalı şirketin davacı şirketten kesin teminat mektubu süresinin bir yıl uzatılmasını talep ettiği, davacı tarafın bu talebi uygun bulunmadığı ve taraflar arasındaki 29.05.2019 tarihli mutabık kalınan protokol ile 21.12.2016 tarihli sözleşme uyarınca edimler yerine getirildiğinin belirtildiği, davalı tarafın işçilerle ilgili dökümanların taraflarına verilmediği, firmanın kendi eylem ve işlemlerinden kaynaklı davaların olduğu ve müteselsil sorumluluğunun bulunduğundan dolayı süre uzatım olmaması halinde mektup tazmin işlemi yapılacağının belirtildiği davacı tarafın süre uzatılması talebine ilişkin itirazlarını da belirterek yeni bir teminat mektubunun verileceğini belirttiği, 18.12.2019 tairhinde … Bankasından bir yıllık süreyle 100.000TL bedelli 1.12.2017 tarihli, tanzim edilen güvenlik hizmetleri sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi halinde (personel, SGK- maaş- tazminat ödemeleri vb) işleme alınmak üzere kesin teminat mektubu verildiği, davacı şirketin ticaret sicil kayıtlarından ve vergi dairesi yazı cevabından faal olduğu, davacı şirket hakkında açılan iflas dosyasının olmadığı, davacı şirketin sosyal güvenlik borcu bulunmadığı, davalı tarafın iş davalarına ilişkin kayıtları dosyaya ibraz ettiği, davaya konu uyuşmazlıkta davalı tarafın sözleşmenin 11.4 maddesi uyarınca taraflar arasındaki sözleşmeyi fesih ettiği, yukarıda belirtilen sözleşme maddeleri uyarınca çalıştırılan personelin ücret ve diğer ödemelerinin, tazminat ödeme yükümlülüğünün davalıda olduğu, davalıya verilen teminat mektubu içeriğinde de taraflar arasındaki bu sözleşmeye atıf yapıldığı, tarafların sözleşmenin fesih edilmesinden sonra protokol yaptıkları, davalının kesin teminat mektubunu paraya çevirmesi için sözleşmedeki şartların oluşmadığı, davalının kesin teminat mektubunun süresinin uzatılması talebinin yerinde olmadığı, davaya konu kesin teminat mektubu süresinin davanın karar duruşmasından önce sona erdiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı ( Emsal Y. 15 HD’nin 2017/537 esas, 2017/3325 karar sayılı ilamı), 6100 sayılı HMK’nın 331. Maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki davacının haklı olduğu değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve iadesine ilişkin davanın konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-İhtiyati tedbir kararının süreli teminat mektubunun süresinin geçmesi sebebi ile hükümsüz kalacağından kaldırılmasına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.707,75.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.653,35‬ TL harcın talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 1.707,75.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 18,5‬0.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır