Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1014 E. 2021/996 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1014 Esas
KARAR NO : 2021/996

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirketin, …….Hospital’ı işlettiğini, davalı …’in ……. Hospital’da, 01.02.2016 tarihinden 28.12.2018 tarihine kadar 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ek 10’uncu maddesi uyarınca 4/B statüsünde Hematoloji ve Kemik İliği Nakli ile Terapötik Aferez hekimi olarak sağlık hizmeti verdiğini, 5510 sayılı Kanun’un 4/B maddesi kapsamında çalışan hekimler esnaf statüsünde olup, vergilendirme açısından, ya serbest meslek makbuzu kesmek ya da şirket kurarak veya şirket hissedarı olarak fatura kesmek durumunda olduklarından, 2numaralı davalı olan …… ‘in yetkilisi ve ortağı olduğu …….Sağlık Hizm. İnş. Teks. İth. İhr. Ltd Şti. üzerinden düzenlendiğini, taraflar arasındaki son sözleşmenin 01.03.2018 tarihli olduğunu, sözleşmenin 4’üncü maddesinin “Taraflar en az 30 gün önceden fesih bildiriminde bulunmak suretiyle işbu Sözleşmeyi diledikleri zaman tazminatsız feshedebilirler’ hükmünü ihtiva ettiğini, davalı tarafın sözleşmenin 4.2. ve 12.1. Maddesi hükümlerine aykırı davrandığını, müvekkili hastanenin hematoloji ve kemik iliği nakli ünitesinin işleyemez hale gelmesine ve hastanenin yüksek bedelli zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, davalının bir gün önceden ihtarname göndererek hastanedeki görevini bıraktığını, davalının hastanedeki görevini ekibi ile birlikte bırakarak müvekkili hastanenin Terapötik Aferez ve Kemik İliği Nakli Merkezi Ruhsatlarının bizzat davalı … adına Sağlık Bakanlığı’ndan çıkarıldığını, bu ruhsatların davalının görevi bırakması halinde iptal olduğunu, müvekkili hastane biriminin ruhsatsız kaldığını, davalının görev yaptığı birimin sürekli sağlık hizmeti sunulan bir görev yaptığı, feshin hemen akabinde …… Hastanesi’nde göreve başladığını, dilekçesinde belirtilen hastalara adres olarak yeni çalıştığı hastaneyi bildirdiğini, personelin davalının çalıştığı hastanede işe başladığını, bunların hastaneyi zarara uğratmak amacına yönelik olduğunu, davalının eyleminin dürüstlük kuralı ve fiili durumla bağdaşmadığını, müvekkili hastane tarafından kısa bir süre önce toplam 134.773,00 TL miktarlı ödeme yapıldığını, işbu ödemenin yapıldığı esnada, tarafına ödeme yapılmadığını gerekçe göstererek ‘Hizmet Karşılığı İş Ortaklığı/Gelir Paylaşımı Sözleşmesi’ni bildirimde bulunmadan fesih yoluna gitmesinin iyi niyetten uzak davranışlarının göstergesi olduğunu beyanla, davalının sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle ve Hastanenin Hematoloji ve Kemik İliği Nakli ile Terapötik Aferez ünitesinin işleyemez hale getirilmiş olması nedeniyle bilirkişi tarafından yapılacak hesaplama neticesinde artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL müvekkili hastane zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen 27.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Ülkemizin Hematoloji alanında yetişmiş nadir doçent doktorlarından biri olan davalı müvekkilinin, davacı işyerinde 01.02.2016 tarihli iş aktine göre en son aylık (67.500.TL.sı) üzerinden çalışmaktayken, davacı işverenlikçe, doktor müvekkilinin 2018 yılına ait Ekim- Kasım ve Aralık aylarına ait maaşlarının ödenmemesi üzerine Bakırköy (…… ) Noterliği’nin 27.12.2018 tarihli ( ……) yevmiye nolu ihtarnamesi ile davaya konu edilmekte olan iş aktinin haklı olarak fesh ettiğini ve birikmiş hak ve alacaklarının tarafına ödenmesi talebinde bulunduğunu, davanın esası ile ilgili olarak da temelde söylenmesi gereken hususun taraflar arasındaki mevcut iş sözleşmesinin ne şekilde kurulduğu ve nasıl devam ettirildiği ile niçin sona erdirildiğinin araştırılması ile bu sözleşmenin feshinde kusurun kimde olduğunun tespit edilmesinde yattığı kanaatinde olduklarını, davacı tarafın işveren olarak davalı mevkiindeki doktorun kendi bünyesinde doktor olarak sözleşmede belirlenen ücret ile “ücretli olarak çalışmasına ve hak ettiği maaşların kendisine işveren sıfatıyla ödeme mecburiyeti olmasına rağmen hiçbir ödeme yapmaması nedeniyle” iş aktinin davalı işçi doktor tarafından haklı olarak fesh edildiğini, davalı şirket müvekkilinden vergisel anlamda fatura istenmesi ve vergiden kaçınmak için yapıldığı anlaşılan ve bu amaçla kurulmuş ve sadece davacı işverene fatura kesmiş olan şirketin davalı olarak gösterilmesi şekli bir durum ise de, davacı işverenin bünyesinde iş akti ile çalıştığı gerçeğini değiştirmediğini, buna dair Bakırköy ….. İş Mahkemesi Hk.nin ……. esas sy Yargıtayca onanan karar örneğini de emsal olarak dosyaya sunduğunu, davalının doktor olarak, sözleşmesel edimlerini davacı işverene karşı eksiksiz olarak yerine getirdiğini, taraflar arasındaki mevcut iş aktinin, Maaşların ödenmemesi nedeniyle haklı ve yerinde fesh edilmesi çerçevesinde davalı doktora herhangi bir kusur yüklenemeyeceği, işveren statüsündeki davacı hastanenin her şeyden önce kendine ait sözleşmesel yükümlülüğü olan, yanında çalışan doktorun maaşını eksiksiz ve tam ödemesi gerektiği, kendi kusurundan kaynaklanan basiretli bir tacir gibi davranmamasından ortaya çıkan zararları da davalı müvekkiline yüklemesi doğru ve yerinde olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmelerin hiçbir yerinde müvekkiline edim olarak hastanenin Hematoloji bölümünün kapanmaması anlamında sorumluluk yüklenemeyeceği gibi, hayatın olağan akışı çerçevesinde de bir doktorun, hastanenin ilgili bölümünün kapanmasına “yalnızca işten ayrılarak” sebep olabileceğinin düşünülmesine imkan olmadığını, davacı hastanenin iddiasında yer alan, müvekkilinin işten ayrılmasının ardından Hematoloji bölümünü kapatmak zorunda kalması hususunun da, sanki ülke sınırları içerisindeki tek Hematoloji doktorunun müvekkili olduğu ve dolayısıyla da Hematoloji bölümünün kapanmasındaki tüm sorumluluğun da hukuki anlamda “işçi” sıfatıyla yargılamada yer alan müvekkiline yüklenmeye çalışmasının da doğru ve yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacının davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedilip feshedilmediği bu nedenle hastanenin hematoloji ve kemik iliği nakli ile terapotik aferez ünitesinin işleyemez hale gelip gelmediği, davacının bu nedenle davalılardan tazminat talibinde bulunup bulunmayacağı mahkememizin görevli olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinde, davacı şirket ile davalı ……. Sağlık Hizmetleri İnş. Tekstil İth. İhr. Ltd. Şti taraflar arasında Hizmet Karşılığı İş Ortaklığı/ Gelir Paylaşımı Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmenin ikinci madde hükümleri, ……. Şirketi’nin ortağı ve yetkilisinin davalı … olması, davalı …’in davacıya bağlı hastanede Hematoloji ve Kemik iliği Nakli ile Terapötik Aferez hekimi olarak sağlık hizmeti vermesi, verilen bu bedellerin diğer davalı şirket tarafından davacı firmaya fatura edilmesi hususları dikkate alınarak mahkememizin görevli olduğu, bu nedenle göreve ilişkin itirazların reddedildiği, davalı tarafın 2018 yılına ilişkin Ekim -Kasım ve Aralık ayları ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiğini beyan ettiği, davacı tarafın Bakırköy ……. Noterliği 04.01.2019 tarihli ihtarname çektiği, Hizmet Karşılığı İş Ortaklığı/ Gelir Paylaşımı Sözleşmesinin, 1. Maddesinde sözleşmenin taraflarının, 2. Maddesinde sözleşmenin konusunun ve hukuki sınırlarının, 3. Maddesinde sözleşmenin ifa edileceği yerin, 4. ve 12. Maddelerinde feshin, 5. Maddesinde hak edişlerin hesaplanmasının, 6 ve 7. Maddelerinde tarafların hak ve yükümlülüklerinin, 8. Maddede ayartmama kaydının, 9. Maddede müşteri çevresi koruma kaydının, 10. Maddesinde sır saklama ve sadakat borcunun, 11. Maddede rekabet yasağının, 12. Maddede cezai şartın, 13. Maddede devir ve temlik yasağının, 14. Maddede diğer hükümlerin düzenlendiği, SGK kayıtlarının, hizmet dökümlerinin, tedavi belgelerin ve tüm delillerin toplandığı, mali müşavir bilirkişi ……., Hastane Yöneticisi ……, nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişi …… ‘den oluşan bilirkişi heyetinden seçenekli rapor alındığı, raporun ayrıntılı olup denetime ve hükme elverişli olduğu, mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme ile davalı hekim ……’in davacı hastaneye verdiği sağlık hizmet bedelinin davalı şirket üzerinden davacı tarafa fatura edilmesi sebebiyle iş hukukuna ilişkin hesaplamaya itibar edilmediği, sözleşmenin nispiliği ilkesi uyarınca tarafların sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu, sözleşmenin 12. Maddesinde sözleşmede belirtilen sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde öncelikle ihtar çekilerek aykırılığın giderilmesi için 7 günlük süre verilmesi gerektiği, belirtilen sürede aykırılığın giderilmemesi halinde sözleşmenin feshi hakkının doğacağı, bu hakkında diğer tarafı tıbbi ve idari olarak zor duruma düşürmeyecek şekilde makul süre içerisinde hüküm ve sonuçlarını doğuracak şekilde kullanılmasının düzenlendiği, yine sözleşmenin 4. Maddesininde benzer anlayış ile en az 30 gün önceden fesih bildiriminde bulunmak suretiyle tarafların sözleşmeyi teminatsız olarak diledikleri zaman fesih edebilecekleri, davalı tarafın davacı tarafından 2018 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin toplam 202.500,00 TL alacağı olduğu ancak gerek sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca davacı tarafa sözleşme edimlerinin yerine getirilmesine ilişkin çekilen bir ihtar olmadığı gibi, sözleşmenin feshinden en az 30 gün önde de çekilen bir fesih bildirim ihtarının olmadığı, davalı tarafın sözleşmeyi 27.12.2018 tarihinde fesih ettiği ve 4 gün sonra 02.01.2019 tarihinde dava dışı ….. Hastanesinde hematoloji uzmanı olarak çalışmaya başladığı, SGK kayıtları uyarınca davalı ile birlikte hemaloloji birimindeki personellerinde dava dışı ……. hastanesinde çalışmaya başladığı, ayrıca davacı hastanede tedavi görmekteyken tedavilerini yarım bırakarak davalının sözleşme yaptığı dava dışı hastanede tedavi görmeye başlayan hasta kayıtlarının olduğu, Terapötik Aferez Merkezi Sorumlu Hekim Belgesinin alınmasından sonra hastanenin bu merkeze ilişkin ruhsat alabildiği, davacı tarafın 19.04.2019 tarihli ruhsat ile tekrardan çalışabildiği her ne kadar 27.12.2018-19.04.2019 tarihleri arasında davacı hastanenin hematoloji kliniği işleyemez hale gelmiş ise de sözleşme maddeleri uyarınca davalının sorumluluğun 30 günlük süre ile sınırlı olduğu, raporda bu süreye ilişkin hesaplama yapıldığı, davacı tarafın bu miktar üzerinden davasını belirli hale getirdiği, davalı tarafın ücret alacağına ilişkin talebinin ayrı bir dava konusu oluşturduğu da belirtilerek açılan davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan Davanın KABULÜ İLE
78.391,58TL’nin 27.12.2018 tarihindne itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.354,92.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 170,78.-TL peşin harcın ve 1.168,00TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 4.016,14‬.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 170,78.-TL peşin harcın ve 1.168,00TL tamamlama harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.584,00.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalılar tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.990,91.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır