Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1010 E. 2021/1205 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/1010 Esas
KARAR NO : 2021/1205

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; mülkiyeti davacı şirket sahibine ait olan Arnavutköy İlçesi, ……. Mahallesi …… ada …… parsel sayılı taşınmaz üzerine toplam 150.000 EURO bedelle kütük ev yapımına ilişkin davalı şirket ile 28/08/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşmede belirtilen koşullarda davacı şirket tarafından ödemenin yapıldığını, kütük evin montajı/inşası tamamlanmadan (evin duvarları yapılmış, ancak çatı ve çatı makasları ile iç ve dış tüm lambrileri yapımı ve ayrıca ahşap zımpara ve boya işlemleri eksik kalmış) Arnavutköy Belediye Başkanlığınca yapının imara uygun olmadığıve ruhsatı bulunmadığından ….. tarihli encümen kararı ile yıkım kararı verildiğini ve yapının inşasının durdurulduğunu, davalı şirketin edimini tam olarak yerine getirmemiş olup, yapılmayan işler için haksız ve hukuka aykırı kazanç elde ettiğinden yapılmayan işlerin ve bedelinin, işçilik masrafları ile birlikte bilirkişi marifetiyle tespiti ile yapılan fazla ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacı yanın sözleşme bedelinin tamamını ödemediği gibi haksız mahsup iddiası içerisinde olduğunu, sözleşme sonusu ifa, davacının ağır ihmali sonucu tamamlanamadığını, dürüstlük kuralı gereği hiç kimse kendi kusuruna dayalı menfaat sağlayamayacağını, sözleşme konusu ifanın tamamlanmaması nedeniyle parasal bir menfaatin oluşmadığını, müvekkil tarafından verilen ibraname hukuken geçersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafça yapılan imalatın Belediye Encümen kararı ile ruhsatsız olması gerekçesiyle yıkımına karar verilmesi nedeni ile sökülmesi sonucunda, davacı tarafça davalı tarafa ödenen sözleşme bedelinin iadesi talepli alacak davasıdır.
Çatalca …… Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/07/2019 tarih ….. Esas …… Karar sayılı kararı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememiz esasını almıştır. Her iki tarafın da tüzel kişi tacir olması nedeni ile davanın nispi ticari dava olduğu ve Çatalca ilçesinin ticaret mahkemesi olarak mahkememize bağlı olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevli olduğu saptanmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmıştır.
Taraflarca tanık deliline dayanılmış ise de davanın niteliği ve dava değeri itibariyle HMK’nun 200 ve 201.maddeleri uyarınca tanık dinlenilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Taraflar arasında, 28/08/2017 tarihli kütük ev satış sözleşmesi imzalandığı, dava konusu yerde davalı tarafça ahşap malzemeden ev yapımı konusunda tarafların anlaşmaya vardıkları, sözleşme bedelinin 150.000 Euro olarak kararlaştırıldığı görülmüştür.
Arnavutköy Belediye Başkanlığından, dava konusu Arnavutköy ilçesi ……. Mah. ….. Cad. …. ada …… parsel sayılı taşınmazda davacını inşaat izni talep edip etmediği, talep etmişse akıbeti hakkında ne gibi bir işlem yapıldığı, taşınmaz üzerinde ruhsatsız inşaat nedeniyle yıkım kararı verilip verilmediğinin bildirilerek ilgili evrakların gönderilmesi istenilmiş, bu müzekkereye verilen 07/01/2020 tarihli cevabi yazıyla; söz konusu yerde kaçak iki katlı ahşap yapı yapıldığının tespit edildiği, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. maddelerine göre 01/08/2019 tarihli yapı tatil tutanağı düzenlenerek …… tarihli ……. Encümen Kararı alındığı, Encümen Kararında 3194 sayılı kanunun 32.maddesine istinaden yıkım kararı alındığı, davaya konu yapı sahibi tarafından İstanbul …… İdare Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasında açılan davada mahkemenin 22/10/2019 tarihli ara kararı ile encümen kararında yapının yıkımına ilişkin kısım itibariyle yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, davacını inşaat izni (yapı ruhsatı) talebinde bulunmadığının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Arnavutköy Belediye Başkanlığının 01/08/2019 tarihli yapı tatil tutanağında, dava konusu iki katlı ahşap yapının kaçak olduğundan bahisle mühürlenmesi ve inşaatın durdurulması yönünde işlem yapıldığı görülmüştür.
Arnavutköy Belediyesi’nin ……. tarih …… karar nolu encümen kararı ile dava konusu yapının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi gereğince yıkılmasına ve yapı sahibine para cezası verilmesine karar verildiği görülmüştür.

İstanbul …. İdare Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası Uyap sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; mahkemenin 26/02/2020 tarih ……. Esas ……. Karar sayılı kararı ile işlemin yıkım kısmı yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Gelen yazı cevapları ve belgeler ile tapu kaydında yapı sahibi olarak görünen ……’in davacı şirketin yetkilisi olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bir mimar, bir mali müşavir ve bir nitelikli hesaplamalar uzmanından oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilerek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan 07/09/2021 tarihli (raporda sehven 2020 tarihinin atıldığı anlaşılmıştır) bilirkişi heyeti raporunda özetle; ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında TL bazında herhangi bir bakiyenin bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki dövizli hesap hareketlerin durumunda; taraflar arasındaki küçük ev satış sözleşme bedelinin 150.000 Euro olduğu, sözleşmeye göre ödeme planının; 71.653,00 Euro peşin, 28.347,00 Euro kütük ev kurulacağı alana geldiği zaman, kalan 50.000,00 Euro sözleşmede belirtilen maddelerde belirtilen şartların yerine getirilip evin tesliminde yapılacağının belirtildiği, davacı şirketin davalı şirkete 05/09/2017 tarihinde 71.647,00 Euro, 11/10/2017 tarihinde 59.548,58 TL ve 26/10/2017 tarihinde 33.991,93 TL ödeme yaptığı, işbu ödemelerin TL tutarının işlem tarihindeki TCMB alış kuru ile Euro döviz cinsine çevrilmesi suretiyle davacının toplam 92.995,90 Euro tutarında ödeme yaptığı, davalı şirketin 23/10/2017 tarihinde KDV dahil 390.374,04 TL tutarında Türk Lirası cinsinden fatura kestiği, sözleşme bedeli olan 150.000,00 Euro tutarından ödenen tutarın çıkartılması suretiyle 58.004,10 Euro bakiye sözleşme bedeli kaldığının tespit edildiği, teknik yönden yapılan incelemede; sözleşme içeriğinin yapı imalatı ile alakalı olup belediyesinde proje tasdiki, yapı ruhsatı tanzim edilmesi konularını içermediği, dava konusu yapıya yapı ruhsatı düzenlenebilmesinin gerek dava gerekse sözleşme tarihinde yasal olarak mümkün olmadığı, dosyasında binanın söküm öncesi imalat seviyesini gösterin net tespit evrakı görülemediği, ancak dosyasında görülen 20/10/2017 tarihli fotoğrafa göre çatı makasları, çatı imalatı, dış boyaların eksik olduğu, dosyasına sunulan fotoğrafların binanın genel dış görünüşünü tarif eden fotoğraflar olup, iç mekan çekimlerini bulunmadığı, sözleşmede yapılan iş tanımına göre net olmamakla birlikte yaklaşık % 75’inin tamamlanmış olduğu, malzemelerin de mahalde olduğu varsayıldığında bu bunun % 95’e tekabül edebileceğine kanaat edildiğinin bildirildiği görülmüştür (Bilirkişi raporunda, taraflar arasında hukuki ilişki açısından yapılan incelemenin, bilirkişinin hukuki yönden görüş bildirmemesi gerektiği ve bu konuların mahkememizce değerlendirilebilecek konular olduğu kanaatine varılarak raporun bu kısımlarına değinilmemiştir).
Dava dilekçesi ekinde sureti bulunan ve davalı tarafça da imzası inkar edilmeyen 01/12/2017 tarihli ibranamede, sözleşme bedelinin tamamının davalıya ödendiği ve davalı tarafın davacı tarafa ibra ettiği görülmüştür. Davalı taraf her ne kadar ibranamenin geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de; TBK’nun hizmet sözleşmeleri için düzenlenen ibranameler için aradığı şekil şartlarının aksine, tacirler arasındaki ibranamelerin böyle bir şekil şartına tâbi olmadığı, davalı tarafın işbu ibranamede açık oransızlık bulunduğu ve geçersiz olduğu yönündeki itirazlarının da basiretli tacir olmanın gereklerine aykırı olduğu kanaatine varılarak ibranamenin geçerli olduğu ve sözleşme bedelinin tamamının davacı tarafça davalı tarafa ödendiği kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasındaki 28/08/2017 tarihli kütük ev satış sözleşmesi uyarınca davalı tarafın inşaatı % 75 oranında tamamladığı, inşaat alanındaki malzemeler de değerlendirildiğinde bu oranın % 95 olarak kabul edilebileceği, bu konudaki bilirkişinin teknik değerlendirmesine mahkememizce de itibar edildiği, davalı tarafça imzalanan ibraname ile sözleşme bedelinin tamamının alındığının bildirilerek davacı tarafın ibra edildiği, inşaat bu aşamada iken Arnavutköy Belediye Encümeninin 12/09/2019 tarih ……. karar nolu encümen kararı ile dava konusu yapının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi gereğince yıkılmasına ve yapı sahibine para cezası verilmesine karar verildiği, davacı tarafça bu kararın iptali İstanbul …… İdare Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyası ile açılan davada işlemin yıkım kısmı yönünden davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafça inşaatın sökülmesi için davalı taraf ile anlaşıldığı ve inşaatın sökülerek taşınmazın inşaattan önceki eski haline getirildiği, davacı tarafça inşaatın tamamlanmamasından mütevellit davalı tarafa fazladan ödeme yapıldığından bahisle iadesi istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede, inşaatın Belediyeden gerekli inşaat ruhsatı alınması işlemlerinin davalı tarafça yapılacağı hususunda bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla gerekli yapı ruhsatı için işlemleri yaparak yapı ruhsatını alma yükümlülüğü iş sahibi olan davacı tarafa aittir. Ancak 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yapı ruhsatı alınmadığından kaçak durumundaki inşaat için belediye encümenince yıkım kararı verilmiş, yine davacının inşaat ruhsatı başvurusunun dahi bulunmadığı gelen yazı cevabından anlaşılmış olup, bilirkişi tarafından yapılan teknik değerlendirmede de yapı ruhsatı alınmasının yasal olarak mümkün bulunmadığı bildirilmiştir. Yapı ruhsatı alınmadan yapılan inşaatın kaçak durumda olması ve bu nedenle Belediye Encümeni kararı ile inşaatın yıkımına karar verilmesi mahkememizce subjektif ifa imkansızlığı olarak değerlendirilmiş, yapı ruhsatı alınmaması ve bu nedenle yıkım kararı verilmesinde davacı tarafın kusurlu olduğu, davalı tarafa yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı, davacı tarafın kusurlu eylemi olmasaydı inşaatın tamamlanacağı ve davalının sözleşme bedelinin tamamına hak kazanacağı, sözleşmede işin bedelinin götürü usulüne göre belirlenmiş olması da dikkate alınarak inşaatın tamamlanamamasında ve yıkım kararı verilmesinde bir kusuru bulunmayan ve ediminin büyük bölümünü ifa ettiği değerlendirilen davalının davacı tarafa iade etmesi gereken bir bedelin de bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 27/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır