Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/960 E. 2019/451 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/960 Esas
KARAR NO : 2019/451

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/04/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin muhtelif gıda satım işi ile iştigal etttiğini, davalı yana 12/01/2017 tarihli, …… numaralı 9.457,50 TL bedelli; 03/02/2017 tarihli, ….. numaralı 8.679,60 TL bedelli; 14/06/2017 tarihli, ….. numaralı 15.435,00TL bedelli; 18/07/2017 tarihli…..numaralı 14.036,00 TL bedelli; 20/09/2017 tarihli……. numaralı 12.538,00 TL bedelli; 06/10/2017 tarihli,……numaralı, 9.823,16 TL bedelli, 17/10/2017 tarihli, … numaralı 26.616,00 TL bedelli irsaliyeli faturalara konu ürünlerin satıldığını ve malı teslim ettiğini, davalı tarafın bir kısım ödemeler yaptığını ancak cari hesapta görünen bakiye borcu ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça herhangibir cevap verilmemiştir.
DELİLLER
Bakırköy……. İcra Dairesinin …….Esas sayılı dosyası, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yazı cevabı, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği yazı cevabı, Esenler ve Kocasinan Vergi Dairesi’nin yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu…….’e yönelik 34.573,34 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki davada esasa ilişkin yapılan incelemede; uyuşmazlık faturaya konu akdi ilişkinin varlığı ve akdi ilişkinin konusu hizmet veya malın teslim edilip edilmediği veya yerine getirilip getirilmediği ve takip talebine ekli faturaların bedellerinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 21. Maddesinde fatura tanımlanmıştır. Anılan Yasanın 21. maddesinde “Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedelini ödemiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gereklidir. Ticari işletmeye ilişkin olarak ve belli faaliyetlerde bulunma halinde tacirler tarafından o faaliyetle ilgili olan karşı taraf adına düzenlenmesi gereken ticari bir belge niteliğindeki fatura, sözleşmenin yapılması ile ilgili değil, taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Başka bir deyişle fatura, akdin şartlarını belirleyen değil, belirlenmiş olan şartların bir kısmını gösteren belgedir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir. Bu nedenle faturanın, onu teslim alan muhatabı borç altına sokabilmesi için her şeyden evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeni ile düzenlenmiş olması gerekir ve öncelikle taraflar arasında böyle bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının gözönünde tutulması zorunludur.
Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalara konu malların davalı tarafa teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise cevap dilekçesinde söz konusu fatura içeriklerini kabul etmemiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığının ve faturanın davalıya teslim edildiğinin ispat yükü davacı tarafta olup, fatura içeriklerinin yapılan incelemesinde faturanın altında teslim alan imzasının bulunmadığı, ihtarlı davetiyeye rağmen tarafların bilirkişi incelemesine iştirak etmediğinden ticari kayıt ve belgelerin de incelenemediği ve ispat külfeti kendisinde olan davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla, davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 417,56-TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 373,16-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye avansın yatırana iadesine,

Dair davalı asilin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/04/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı