Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/955 E. 2019/960 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/955 Esas
KARAR NO : 2019/960

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 03/10/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini alan davalı-borçlu tarafından davaya konu icra takibine ve borca haksız olarak itiraz edildiğinden, itirazın iptali amacıyla huzurdaki davanın açılması gerektiğini, davalı tarafın, icra dosyasına sunulu borca itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete borcunun bulunmadığı, USD döviz kuru üzerinden ticaretlerinin de bulunmadığını beyanla asıl alacağa, faize ve faiz oranına, fer’ilere, fatura ve içeriğine itiraz ettiğini beyan ettiğini, davalı tarafın bu beyanlarının borcun ödenmesi noktasında zaman kazanmak ve müvekkili alacağını sürüncemede bırakmak adına yapılmış mesnetsiz beyanlar olduğunu, zira müvekkili davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu hususun taraf ticari defterleri ve taraflar arasındaki mutabakatların incelenmesi ile de ortaya çıkacağını, dava dilekçesi ekinde sunulu olan fatura, muavin defter ve BA/BS formlarından da anlaşılacağı üzere davalı borçlu tarafın müvekkili davacı alacaklı şirkete takip konusu borcu bulunduğunu, davalı-borçlunun, müvekkili şirket ile USD cinsinden çalışmalarının bulunmadığını beyan etmesine rağmen, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı tanzim edilmiş olan faturalar incelendiğinde ticari ilişkinin USD döviz cinsinden yapılmış olduğunun net bir şekilde ortaya çıkacağını belirterek davalı-borçlu tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ve takibin devamına, kötü niyetle icra takibine itiraz eden davalının İ.İ.K. 67/2.Maddesi mucibince alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Davacı tarafından davalı aleyhine yürütülen icra takibi kapsamında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağı nedeniyle 13.08.2018 tarihinde 5.904,13 USD asıl alacak üzerinden icra takibi yürütüldüğü, takibe süresinde yapılan itiraz üzerine yasal süre içerisinde huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Dava konusu uyuşmazlık kapsamında davacı ve davalı taraflarca incelemeye ibraz olunan 2018 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, anılan ticari defterlerin taraflar lehine delil kabiliyetlerinin Mahkemenin takdirinde bulunduğu, takip ve dava konusu bakiye bedele esas 3 adet faturanın davacı şirket ticari defterlerine davalı adına “borç”, davalı ticari defterlerinde ise davacı adına “alacak” kaydedildiği; karşılığında davalı tarafından düzenlenen 1 adet iade faturasının da karşılıklı B/A kaydı ile taraflar arasında işbu faturaların teslim ve tebliğine ilişkin ihtilaf bulunmadığının anlaşıldığı; neticeten her iki taraf ticari defterlerine göre borç/alacak bakiyesinin Türk Lirası bazında 22.121,44.-TL olduğunun görüldüğü, ancak taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı takip ve dava konusu bakiye bedele esas işbu faturalar Vergi Usul Kanunu gereğince Türk Lirası olarak düzenlenmiş ve ticari defterlere Türk Lirası olarak kaydedilmiş olsa da her bir fatura altında fatura tanzim tarihi itibarıyla TCMB Döviz Kuru ile faturanın USD karşılığının belirtildiği; dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin USD üzerinden kurulduğunun anlaşıldığı, davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen 54.397,24TL /14.430,48USD bedelli 3 adet faturada uygulanan USD Döviz Satış Kurunun TCMB Resmi internet sitesinden alınan verilerle de uyumlu olduğunun anlaşıldığı, öte yandan davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen 02.04.2018 tarih, 95779 no.lu, 32.275,00.-TL bedelli iade faturasının davacı şirket tarafından 1 TL=3,7854 USD kur üzerinden hesap edilerek (07.02.2018 tarihli faturada yer alan kur üzerinden ) davalı borcundan mahsup edildiği, esasen bu durumun davalı lehine olduğu, zira 02.04.2018 tarihli TCMB Gösterge Niteliğindeki Merkez Bankası Döviz Kuruna göre Döviz Satış Kurunun 1 TL=3,9648 USD olduğu; 32.375,00TL/3,9648USD bedelin 8.140,39 USD bedel isabet ettiği ancak davacı şirket tarafından davalı adına son düzenlenen 07.02.2018 tarihli fatura içeriğinin tamamının da işbu iade bedeli içerisinde yer alması nedeniyle 07.02.2018 tarihli 3,5854 USD kurun baz alınması ile davalı borç tutarından USD karşılığı olarak 8.526,37USD mahsup edildiği, neticeten, dava konusu uyuşmazlık kapsamında davacı şirket tarafından incelemeye ibraz olunan ticari defter ve belgeler çerçevesinde davalı tarafın davacıya olan borç tutarının 13.08.2018 icra takip ve 03.10.2018 dava tarihi itibarıyla 5.904,13 USD olarak görüldüğü, davalı tarafın davaya cevap dilekçesi sunmadığı, ancak icra dosyasına yapmış olduğu itirazında yer alan beyanı; “taraflar arasında dolar üzerinden çalışılmadığı yönünde” olsa da davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalar altında açıkça “fatura düzenlendiği tarihteki TCMB USD Döviz Kurunun ve faturanın işbu kur üzerinden hesaplanan USD Toplam tutarının yer alması nedeniyle ve davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların tamamının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması sebebiyle” davalının davacıya olan borç tutarının 5.904,13USD üzerinden kabulünün gerektiği rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı taraf dava dilekçesi ile, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında alacak borç ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmamış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ve davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında icra takibi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığının belirlenmesi olduğu görülmektedir.

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Davacı tarafından davalı aleyhine yürütülen icra takibi kapsamında Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağı nedeniyle 13.08.2018 tarihinde 5.904,13 USD asıl alacak üzerinden icra takibi yürütüldüğü, takibe süresinde yapılan itiraz üzerine yasal süre içerisinde huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava İİK 67.md anlamında itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup sunulan sunulan rapor denetime elverişli bulunmuştur.
Toplanan delillere göre;
Davanın cari hesap alacağından kaynaklandığı, tarafların kanuni defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini usulüne uygun olarak yaptırdığından HMK’nun 222. maddesine göre defter kayıtlarının lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, cari hesap alacağının temelinin 3 adet faturadan kaynaklandığı, taraf defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 5.904,13 USD alacaklı göründüğü, davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, böylelikle davanın kabulü gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Diğer yandan alacağın cari hesap temelinde fatura alacağından kaynaklanıyor olması nedeniyle likit sayılması gerektiği kanaatine varılarak icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalı tarafın Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile, 5.904,13 USD asıl alacak üzerinden TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan ve itiraz haksız olduğundan asıl alacağın takip tarihindeki TL kur karşılığının (5,27 TL) %20 si oranındaki 6.222,954 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.125,45.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 355,47.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 175,90.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.594,08.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı, 355,47.-TL peşin harç ile dosyada yapılan 500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 60,50.-TL posta gideri olmak üzere toplam 951,87.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.733,77.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*