Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/927 E. 2019/1162 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/927 Esas
KARAR NO : 2019/1162

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 08/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle;
Borçlu vekilinin, müvekkillerinin Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyası ile yaptığı takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, müvekkilleri ile davalı arasında yapılan ticaret Amerikan Doları üzerinden gerçekleştiği, müvekkilleri şirkete ait tüm faturalarda iş bu fatura döviz olarak tahsil edilecektir diye belirtilerek faturanın o gün ki kur üzerinden Amerika Doları karşılığında tüm faturalarda yer almakta olduğunu belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine esas alacağın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkilleri şirketin davacı ile ticari bir ilişkinin var olduğunu, davacı şirkete hiçbir borcu olmadığını, davacının kestiği tüm faturaları çek/nakit havale şeklinde ödediğini, aralarında iplik dolar karşılığı olarak satıldığı için kur farkı oluştuğunu bu kur farkı faturasının da kesildiğini ve müvekkil şirketçe ödendiğini daha sonra tekrar kur farkı faturası kesildiğini ve bu faturanın kabul edilmediğini ve bununla ilgili olarak noter ihtarı çekildiğini beyan etmiş ve itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine esas alacağın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, talep etmişlerdir.

Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu … Şirketine Yönelik 20.150,98 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı ile aralarındaki ticari alışverişte alacağın Amerikan Doları üzerinden ödeneceği halde eksik ödendiği ve bu nedenle kur farkı alacağı bulundan bahisle başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı, davacı tarafından kendisine satılan ürünlerin ABD doları karşılığı satıldığını kabul ederek bu konuda davacı tarafça yansıtılan kur farkı faturasını ödediğini ancak davacının ikinci kez kur farkı faturası çıkardığını ileri sürerek davacıya borcunun bulunmadığını savunmuştur.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
İcra dosyası Uyaptan celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İtirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından sunulan Bakırköy …. Noterliğinin 10/08/2018 tarih ve ….. yevmiye nolu ibbarnmesinin incelenmesinden; davacı tarafça 30/09/2017 tarihinde 45.055,38 TLkur faturası kesildiği ve bu faturanın ödenmesi amacıyla 24/06/2018 keşide tarihli çek keşide edildiğini, bu çekin ödenmesinden sonra davacı ile hiçbir ilişkisinin kalmadığını… belirttiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, SMMM bilikişisi tarafından 08/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ve rapora itiraz üzerine bilirkişi heyetinin 01/11/2019 tarihli raporlarını dosyaya ibraz ettikleri görülmüştür. Bilirkişi tarafından düzenlenen 01/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç kısmı seçenekli olarak düzenlenmiş ve rapor içeriğinde özetle; İlk seçenek olarak davacının 30.09.2017 sonu itibariyle kalan 12.629,90 USD alacağına ilişkin borcun, davalıdan alınan 07.11.2017 tarihinde ….. Bankası 24.06.2018 vd. …. no.lu 45.055,38TLTik çek ile sona erdiği, tarafların tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi hareket etmelerinin yasal zorunluluk olduğu, 24.06.2018 tarihli çek ile davacının borcun vade tarihini değiştirmeyi kabul ettiği, çek üzerinde yazan 45.055.38TL bedelin, borcun vadesi değiştirilmeden önce ödeneceği tarih olan 30.09.2017 tarihindeki T.C Merkez Bankasının Resmi Gazete yayınlanan USD Kuru karşılığı olan 3.5521TL üzerinden I2.684.42USD karşılığı olduğu, bu çekin kabulü ile birlikte USD cinsinden ödenmesi gereken borcun, 30.09.2017 tarihinde çevrilen TL cinsinden karşılığının ödenmesinin de kabul edildiği, bu görüşe göre davalının işbu uyuşmazlıktan kaynaklanan borcunun bulunmadığı,
İkinci seçenekte ise çekin ödendiği 24.06.2018 tarihi baz alınırsa ise (kur: 4.7162TL). bu durumda 45.055,38/3.5521=9.553.32 USD yapacağı, davalının davacıya 3.076,58 USD borçlu olacağı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uuşmazlığın, 30/09/2017 tarihinde alaşılmış kur farkından kaynaklı 12.629,90 ABD doları davalı borcuna karşılık olarak davalı tarafça 07/11/2017 tarihinde davacı tarafa verilen …. Bankasının 24/06/2018 keşide tarihli 45.055,38 TL meblağlı çekin TL’ya çevrilirken kurun faturanın kesildiği 30/09/2017 tarihinin mi yoksa çek bedelinin fiilen ödendiği 24/06/2018 tarihinin mi baz olarak alınacağı, çekin davacıya verilmesinin borcun ifası anlamını taşıyıp taşımayacağı, davacının çeki TL üzerinden kabul ederek başlangıçtaki kur farkı alacağının vadelendirilmiş olduğunu kabul etmiş sayılıp sayılmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliler muvacehesinde; davalı tarafça davacı tarafa verilen ve tahsil edildiği sabit olan çekin 45.055,38 TL’ye tekabül ettiği noktasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bilindiği üzere çek üzerinde sadece keşide tarihi bulunup çekte vade bulunmamakta olup, bunun sonucunda çek görüldüğünde ödenmesi gereken kambiyo senetlerindendir. Bu özelliği gereği çekin bir “ödeme vasıtası” olduğu, çek ile yapılan ödemelerde ödeme tarihinin çekin alacaklısına teslim tarihi sayılması gerektiği, davacının çeki aldığı gün muhatap banka şubesine ibraz ederek tahsilini isteyebileceği açıktır. Kaldı ki davacının, söz konusu çeki ABD doları üzerinden değil de 45.055,38 TL olarak (faturanın kesildiği 30/09/2017 tarihindeki kur karşılığı) teslim aldığı, verilen çeki kabul ettiği, bankadan tahsil ettiği ve herhangi bir ihtirazı kayıt da ileri sürmemiş olması göz önünde bulundurulduğunda davacının ABD doları üzerinden olan alacağını 45.055,38 TL lik çeki tahsil ederek tamamen aldığı ve bakiye alacağı kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacının davalı aleyhine takip başlatmakta kötüniyeti sübut bulmadığından alehine icra kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, bu konuda davalı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
Davacının kötü niyeti subut bulmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 344,13-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekilllerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır