Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/913 E. 2022/1039 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/913 Esas
KARAR NO : 2022/1039

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası nedeniyle yaralanma sonucu doğan maddi ve manevi zararın tazmini davasıdır.
Davacı, dava dilekçesi ile özetle; davalılardan ……..’ın sürücüsü olduğu araçta yolcu olduğunu, sürücünün yol çalışması nedeniyle yola koyulan bariyerlere çarpması sonucunda trafik kazası geçirdiğini, sağ ayağı ve bacak kaslarının kalıcı hasar gördüğünü, üniversite öğrencisi olduğunu, eğitimine kaza nedeniyle bir yıl ara vermek zorunda kaldığını, altı ay boyunca yatağa bağlı şekilde yaşadığını, yaralanma nedeniyle acı ve sıkıntı çektiğini bu sıkıntıların yaşam boyu devam ederek, iş bulmakta kendisine zorluk yaşatacağını, davalı …….. yol yapım çalışması nedeniyle, ……..’ın ise araç maliki ve sürücü olarak doğan maddi ve manevi zararlarından sorumlu tutulmaları gerektiğini iddia ederek, maddi tazminat olarak 10.000-TL (geçici iş göremezlik için 4.000-TL, kalıcı iş göremezlik sebebiyle 4.000-TL ve Tedavi Giderleri için 2.000-TL ), manevi tazminat olarak ise 100.000-TL’nin davalılardan tahsili ile davasının kabulünü talep etmiştir.
Davalı …… Sigorta A.Ş. cevap dilekçesi ile; kazanın gerçekleşmesinde tarafların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafça usulüne uygun şekilde kendilerine başvuru yapılmadığını, temerrüde düşmediklerini, davacının yalnızca yasal faiz talep edebileceğini, tazminat hesabının aktüer bilirkişice yapılması gerektiğini, teminat limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulabileceklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …….. cevap dilekçesi ile; davacının çocukluk arkadaşı olduğunu, araca kendi rızası ile bindiğini, olay tarihinde davacının öğrenci olmadığını, kazanın herhangi bir uyarı levhası olmadan yol yapım çalışması yapılması nedeniyle gerçekleştiğini, talep edilen tazminat bedellerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ……. cevap dilekçesi ile; davanın idari yargının görev alanında olduğunu, davalı ……..’ın kazanın meydana gelmesinde yüzde yüz kusurlu olduğunu, nedensellik bağının böylelikle kesildiğini temerrüde düşmediklerini ve davacının ancak yasal faiz talep edebileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Bu kapsamda uyuşmazlık; dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davacı ile davalıların kusur oranlarının ne olduğu, davalı …….. ve Sigorta Şirketinin söz konusu tazminat taleplerinden sorumlu olup olmadığı ile sorumluluk miktarları, davacının maluliyet oranının ne olduğu, geçiçi ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ile tazminat taleplerinin yerinde olması halinde hükmedilecek maddi ve manevi tazminat miktarlarının ne olduğu hususlarına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK) 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bir teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü ile trafik kazalarından doğan zararlara ilişkin sorumluların kimler olacağı belirlenmiştir.
Motorlu araç işletenler, motorlu araç kazalarında doğabilecek zararların giderilmesini sağlamak amacıyla KTK.nın 91.maddesi uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) yaptırmakla yükümlüdür. Davalı Sigorta şirketi söz konusu aracın ZMSS sigortacısıdır. Bu kapsamda Sigorta şirketi sigorta poliçesinde ve KTK’da belirlenen sorumluluk kalemleri ve poliçedeki maddi limit ile sınırlı olmak üzere, davalının kusuru oranında, davacının zararının tazmininden sorumlu olacaktır.
İlgili kazaya ilişkin başlatılan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …….. Sor. ……. K. sayılı kararı ile ilgili kaza nedeniyle mağdurun şikayetçi olmaması, bilinçli taksirin mevcut olmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiği görüldü.
Kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu ile; kazanın meydana geldiği yolda, yolda çalışma olduğunu gösterir uyarı levhalarının bulunduğu,kazaya etken yol sorununun bulunmadığı, davalı ……..’ın dikkatini yola vermeyerek ve mahal şartlarını dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürmeyerek, kontrollü şekilde seyretmediği, dikkatsizliği ve tedbirsizliği beton bariyerle sola verilen yol akımında beton bariyere çarptığı, dolayısıyla kazanın gerçekleşmesinde yüzde yüz kusurlu olduğu, ……..’nin ise yol çalışmasına ilişkin uyarı levhalarını koyduğu, yolda ise kazaya etken bir sorun bulunmadığı tespitleri kapsamında kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olmadığı, davacı yolcunun ise kask takmamasının kazanın meydana gelmesinde etkisi bulunmadığından kusurlu olmadığı tespit edilmekle; taraf itirazları kapsamında bilirkişi heyetinden alınan kusur raporu ile de davalı sürücünün, 30 km hız sınırı bulunan yerde aşırı süratli ve dikkatsiz araç kullanması nedeniyle aracını yolda kaydırarak refüj ayırma bordur taşlarına çarptığı ve kazanın gerçekleşmesinde yüzde yüz kusurlu olduğu, ……..’nin ise yolda güvenli trafik akışını sağladığı ve yeterli uyarı levhasını yerleştirdiği anlaşıldığından kusurlu olmadığı, davacı yolcunun ise yaralanmasının ayağında olması kapsamında kask takmamasından dolayı müterafik kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
Kazanın meydana geldiği tarih 02.10.2016 olmakla, kaza tarihinde yürürlükte bulunan; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında Adli Tıp Kurumu tarafından verilen rapor ile davacının maluliyetinin %16 olduğu, iyileşme süresinin ise 18 ay olduğu tespit edilmiştir.
Bu çerçevede aktüerya bilirkişisi raporu ile; davacının İnşaat Fakültesinden mezun olduğu dikkate alınarak ve kazancına ilişkin olarak dosyada herhangi bir delil bulunmaması nedeniyle, mezun olduğu tarih itibariyle gelirinin asgari ücretin iki katı olarak hesaplanması, hesaplamada TRH 2010 tablosunun kullanılması, hesaplamalarda progresif rant yöntemi ile her yıl %10 artırım %10 iskonto yapılması suretiyle; davacının geçici iş göremezlik zararının 23.352,30-TL olacağı, kalıcı iş göremezlik tazminatının ise 1.008.718,83-TL olacağı hesaplanmıştır.
Davalı sigortaca hesaplamanın PMF 1931 tablosu kapsamında yapılması gerektiği iddia edilmişse de; Yargıtay HGK.nın ….. E. …… K. Sayılı kararının “…yukarıda da açıklandığı üzere gerçek zarar hesabının özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesaplama olması nedeniyle gerçeğe en yakın verilerin kullanılması gerekliliği karşısında bakiye ömür süresinin belirlenmesinde ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınması yerindedir.” gerekçesi ile belirtildiği üzere hesaplamanın TRH 2010 tablosu dikkate alınarak ve hesaplamalarda progresif rant yöntemi ile her yıl %10 artırım %10 iskonto yapılması yerindedir.
Davalı sigortaca geçici iş göremezlik teminatının poliçe kapsamında olmadığı iddia edilmişse de; İstanbul BAM. ……. HD.nin …… E. Ve …… K. Sayılı kararında da “2918 sayılı KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmesi ile aynı yönde değişiklik 2918 sayılı KTK’da yapılmadığından Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, …… Esas ve ……. Karar sayılı iptal kararı gereğince yeni Genel Şartların A.5.b maddesi sigorta şirketinin sorumluluğunu daraltan nitelikte olduğundan uygulanamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığına yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.” gerekçesi ile belirtildiği üzere sigorta şirketi geçici iş göremezlik tazminatından sorumludur.
Sonuç olarak; davacının geçici iş göremezlik zararının 23.352,30-TL, kalıcı iş göremezlik zararının 1.008.718,83-TL olduğu kabul edilmekle, davalılardan ……..’nin ilgili kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın davalı …….. yönünden reddine, davalılardan sürücü ……..’ın kazanın gerçekleşmesinde yüzde yüz kusurlu olması nedeniyle ile sürücü ve ZMS sigortacısı maddi tazminat talebinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olmakla, davalı sigorta şirketine başvuru tarihi 29.04.2019 tarihi olmakla, sigorta şirketinin 07.05.2019 tarihinde temerrrüde düştüğü dikkate alınarak, sigorta şirketi yönünden 07.05.2019 tarihi, diğer davalılar yönünden ise haksız fiil tarihinden itibaren alacağa yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı, 27.09.2022 tarihli celsede tedavi giderlerine ilişkin talebinden feragat etmiş olmakla bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise olayın oluş şekli, davalı sürücünün tam kusurlu oluşu, davacının kusursuz oluşu, paranın alım gücü, davacının kaza neticesinde ve sonrasında yaşadığı, yaşayacağı üzüntü ve zorluklar, yaralanmanın mahiyeti ve tedavinin niteliği ile geçirilen iyileşme sürecinin uzunluğu değerlendirilerek, davacının manevi tazminat talebinin 70.000-TL üzerinden kabulüne ve manevi tazminatın sürücü …….. yönünden kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, davalılar …….. ve …… Sigorta A.Ş. şirketine açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile;
23.352,30-TL geçici iş göremezlik, 985.366,53-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.008.718,83-TL maddi tazminatın, davalılar …….. ve …… Sigorta A.Ş.den (sigorta poliçesi teminat miktarı olan 310.000-TL ile sınırlı olmak üzere), davalı …….. yönünden kaza tarihi olan 02.10.2016 tarihinden itibaren, davalı ……. Sigorta A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi olan 07.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının tedavi masraflarına ilişkin 2.000-TL tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine,
3-Davalı …….. yönünden davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
4-Davacının manevi tazminat talebinin davalı …….. yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davacının 70.000,00.-TL’lik manevi tazminat alacağının kaza tarihi 02.10.2016’dan itibaren işleyecek yasal faizle birlikte ……..’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı ……. yönünden manevi tazminat davasının REDDİNE,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 73.687,28 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 375,71 TL peşin harç ile 17.100,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 56.211,57 TL karar harcının 16.149,58 TL’sinin davalılar …….. ve …… Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 40.061,99 TL ‘sinin davalı ……..’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 375,71 TL peşin harç ile 17.100,00 TL ıslah harcının 5.031,08 TL’sinin davalılar …….. ve ……. Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 12.480,53 TL’sinin davalı ……..’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 4.399,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.280,46 TL’nin, 1.229,77 TL’sinin davalılar …….. ve ……. Sigorta Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 3.050,69 TL’sinin davalı ……..’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı …….. tarafından dosyada yapılan toplam 50,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1,35 TL’sinin davacıdan alınarak davalı ……..’a verilmesine, bakiye kısmın davalı …….. üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı ……. tarafından dosyada yapılan toplam 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ……. ‘na verilmesine,
11-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 128.697,51 TL vekalet ücretinin, 39.548,74 TL’sinin davalılar …….. ve ……. Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen, 89.148,77 TL’sinin davalı ……..’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
12-Davalı ……. Başkanlığı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ……. Başkanlığı’na verilmesine,
13-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ……..’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
14-Davalı …….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesne göre reddedilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ……..’a verilmesine,
15-Davalı …… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ……. na verilmesine,
16-Bakiye kalan gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/11/2022 13:51:53

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır