Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/897 E. 2020/465 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/897 Esas
KARAR NO : 2020/465

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE:Davacı şirketin ticari faaliyeti gereğince basımını gerçekleştireceği “…” adlı eserin dış cephe kaplamasının yaptırılmasına karar verildiğini, davalı şirket ile anlaşıldığını, ancak davalı şirket tarafından edimler gereği gibi yerine getirilmediğini, bu sebepten kazanç kaybı olduğunu, sözleşme düzenlenmediğini, mail yazışmaları ile tarafların karşılıklı olarak işin yapılması hususunda anlaştıklarını, buna göre davalıya yapacağı ön ödeme tarihini izleyen 10 gün içerisinde kılıfların tesliminin sağlanacağını karşılaştırdıklarını 02/03/2018 tarihinde ön ödeme adı altında 8.500,00 TL ödeme yapıldığını, 12/03/2018 tarihinde kılıfların tesliminin davalı şirketin ediminin olduğunu, gönderilen numuneler incelendiğinde kılıfların ebatlarının yanlış olduğu, kumaş seçiminin, dikişlerin ve baskıların hatalı olduğu tespit edilmiş olup, bu halde söz konusu kılıfların kullanılmasının mümkün olmadığından mail yolu ile iletişime geçilerek hataların düzeltilmesi için davalı tarafa yeterli süre mühlet verildiğini, gereken süresinde teslim edilmediğini, davalı şirket Pazarlama ve Sosyal Medya Sorumlusu …. isimli personel ile yapılan yazışmalar neticesinde kılıfların en son 01/05/2018 tarihinde teslimatın yapılacağının bildirildiğini, ancak teslim edilmediğini, kılıflar kararlaştırılan tarihten çok sonra ve ayıplı şekilde çalıştığı matbaaya teslim edilmiş olup, halen matbaanın deposunda bulunduğunu, bilirkişi tayin edilerek söz konusu kılıfların kararlaştırıldığı gibi üretilmediğinin, bu sebepten elde edeceği karından mahrum kaldığını, mahrum kalınan kar ile ilgili davalı şirkete Beşiktaş … Noterliği’nin 09/07/2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildğini, 10/07/2018 tarihinde tebliğ olunduğunu, 3 günlük mühlet verildiğinin, davalının bu tarihte temerrüte düştüğünü, ticari faiz işlemesi gerektiğini, neticeten davalının edimini yerine getirmemesi sebebi ile mahrum kalınan karın tespitinin yapılmasını, 1.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE:Davacı ile davalı arasında …. adli kitabın belli sayıdaki kılıfının yapılması hususunda sözleşmenin kurulduğunu, ancak teslim edilen kılıfların ayıplı olduğu gerekçesi ile davacı tarafından mahrum kalınan karların tahsili talebi ile davanın açıldığını, davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacıya 30/01/2018 tarihli fiyat, ödeme ve teslim şartlarını içeren teklif ile sözleşmenin kurulduğunu, teklifte ürün teslim tarihinin sipariş tarihinden itibaren 15 gün olduğunu, çantaların adeti ve baskı türüne göre teslim sürelerinin değişebileceğniin açıkça belirtildiğini, bu sebeplerden teslimatta temerrüde düşülmediğini, yapılan yazışmalarda teslim için mühlet verilmediğini, davacı tarafından ebat, kumaş, baskı hatasından bahsedilmediğini, ayrıca mailde numunedeki kumaşın geçici olduğunun belirtildiğini, bu durumun ürünün ayıplı olduğunu göstermediğini, davacının numune ürünler ile teslim edilen ürünleri karıştırarak gerçeği saptırdığını, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davalıya iade edilmediği, kılıfların çoğunun kullanıldığının, bilirkişi tarafından depoda ürünlerin bulunup bulunmadığının tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, davacının herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığnıı, iddia üzerine sözleşmeden dönüldüğnüü, yapılan 8.500,00 TL tutarlı ön ödemenin icra takip yolu ile tahsil edildğini, mahrum kalınan kar varlığı iddiasının ispat edilmediğini belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında kitap kılıflarının üretilmesine ilişkin sözleşme uyarınca davacının davalıdan mahrum kalınan karı talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
İSTANBUL BAM 13 HD, DOSYA NO: 2018/1643 ESAS, KARAR NO: 2020/148 KARAR SAYILI EMSAL İLAMINDA;”..Yargıtay HGK. 25/05/2016 Tarih ve 2014/19-861 Esas,2016632 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde tacir olmanın bağlandığı genel hükümler düzenlenmiş olup, tacirler arasındaki ihbar veya ihtarların ne şekilde yapılacağı bu genel hükümler arasında yer almaktadır. 6762 sayılı TTK’nun 20/3. fıkrasında diğer tarafı temerrüde düşürmek veya sözleşmeyi fesih yahut ondan rücu amacıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için bu işlemlerin noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır,” denilmek suretiyle önceki hükümde bir kısım değişiklikler yapılmıştır.”
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİNİNİ 20/11/2015 TARİH 2014/18416 E. , 2015/577 K. SAYILI İLAMINDA ” … Satımı konusu makinalarda arıza meydana gelmesi üzerine , her ne kadar eski TTK 25/3 maddesi gereğince bir ayıp ihbarı yapılmamış ise de , davalı kendisine ayıplı olduğu bildirilen makineları teslim alıp onarmıştır. Bu durumda , makinaların ayıplı olduğu davalının kabulünde olup ayıp ihbar süreleri aranmaz. Alınan bilirkişi raporları ile de , satım konusu makinelerin imalat hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre , makinelerin iadesi ile bedelin istirdadına karar vermesi gerekirken , bozma kararı hatalı değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ”
İSTANBUL BAM 16 HD, DOSYA NO: 2017/3642 ESAS, KARAR NO: 2020/82 KARAR SAYILI EMSAL İLAMINDA; “..sözleşmenin feshi halinde müspet zarar olan kar kaybı talep edilemeyeceğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir. “
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİNİN 05/07/2012 TARİH 2012/5110 E. , 2012/11227 K, SAYILI İLAMI ÖZETLE ” … 818 sayılı borçlar kanununun 108 maddesine göre sözleşmenin feshi halinde karşı taraf sadece menfi zararını talep edebilecek, kara mahrumiyetini içeren müspet zararınını ise talep edemeyecektir.”
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda; davacının dava dilekçesinde taraflar arasında gerçekleştirilen kitap kılıflarının üretilmesine ilişkin sözleşme uyarınca davalının ürettiği kılıfları zamanında teslim etmemesi, kılıfların teslim anında ayıplı olması, davalının yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemesinden kaynaklı mahrum kalınan karı talep ettiği, davalı vekilinin süresine cevap dilekçesi sunmadığı, davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde taraflar arasında 30.01.2018 tarihli fiyat ile ödeme teklifleri davacı tarafından kabul edilerek taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu, müvekkilinin teslimatta temerrüde düşmediği, kendilerinin birinci ve ikinci numuneyi davacı tarafa gönderdikleri, ilk numunenin onaylandığı ikinci numunede ise değişiklik istenildiği, davacı tarafın ayıplı ürünleri teslim etmediği ve kılıfların çoğunun kullandığı, davacı tarafın süresinde ayıp ihbarını bildirmediği, malı teslim edilen şekli ile kabul ettiği, davacının sözleşmeden dönerek 8.500TL ön ödemesini icra takibi ile tahsil ettiği, davacının dönme seçimlik hakkını kullandığı, varlığını ispat edemediği mahrum kalınan karı talep edemeyeceğini savunduğu, davalı tarafın fiyat telifinin, mail yazışmalarının, davacı tarafından çekilen ihtarnamenin, davacı tarafından davalıya yapılan ödemenin, İstanbul ….. İcra Müdürlüğü dosyasının dosyamız arasına alındığı, dosyada tanık beyanlarının alındığı, dosyada tekstil mühendisi ….. ile Mali Müşavir …. den ortak rapor alındığı, bu rapordan tarafların ticari defterlerinde borç ve alacak bakiyesi bulunmadığı, mahrum kalınan kara ilişkin iddiaların varlığına ilişkin belgelerin bulunmadığı, imal edilen ürünlerin ayıplı olduğunun anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı itibariyle taraflar arasında “….” adlı eserin dış kaplamasına ilişkin olarak eser sözleşmesi kurulduğu, bu sözleşmenin ihtilaf konusu olmadığı, keşfi yapılan ürünlerde açık ayıp bulunduğu, davacının bu ayıpları süresinde davalıya ihbar ettiği, bu durumun taraflar arasındaki maillerden anlaşıldığı, davacı tarafından davalıya 8.500 TL avans ödemesi yapıldığı, davacı tarafından ayıp nedeniyle sözleşmeden dönüldüğü, ödenen miktarın iadesi için İstanbul ….. İcra Müdürlüğü dosyasınında icra takibi yapıldığı, icra takibi dosyasının borç ödenerek infaz edildiği, davacı tarafından mahrum kalınan karın ispatlanamadığı, mahrum kalınan karın ispatlanması halinde dahi sözleşmeden dönme nedeniyle müspet zarar olan mahrum kalınan karın talep edemeyeceği bu nedenle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Açılan davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 35,90-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 18,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen kararın2020 yılı istinaf yasa yolu kesinlik sınırı olan 5.390 TL nin altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır