Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/874 E. 2019/924 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/874 Esas
KARAR NO : 2019/924

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/09/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 29/09/2017 tarihli fatura ile ….. plakalı ….Serisi …. marka aracı ….Türk A.Ş.’den satın aldığını, dava konusu aracın satın alındıktan sonra sürekli arıza verdiğini ve garanti kapsamında birçok kez araça bakım yapıldığını, bakıma ilişkin belgelerin davalı tarafta mevcut olduğunu, davalı tarafından yapılan bu bakımlara rağmen dava konusu araçtaki ayıpların giderilemediğini, bunun üzerine davalı tarafa Beyoğlu … Noterliği kanalıyla ihtarname gönderildi ise de davalı tarafın ihtarnameye cevap dahi vermediğini, dava konusu aracın çeşitli arızaları olduğunu ve davalı tarafın aracı bir çok kez bakıma almış olmasının dava konusu araçtaki ayıbı kabul ettiği anlamına geldiğini belirterek sözleşmeden dönerek aracın davalı tarafa iadesi ile ödenen bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizin davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilerek aynı marka ve nitelikte yeni bir aracın müvekkiline verilmesini, mümkün olmadığı taktirde araçta vaki ayıp oranında indirim yapılarak işleyecek ticari faizin davalılardan müştarak ve müteselsil tahsili lie müvekkiline verilmesini ve yargılama giderlerinin davalılara müştereken ve müteselsilen tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Türk A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu araçta imalattan kaynaklanan herhangi bir ayıbın mevcut olmadığını, araçtaki söz konusu arızaların araçta tespit edilmediğini, davacının ileri sürmüş olduğu şikayetlerin dava konusu aracın sürüşünü engelleyen ya da tehlikeye sokan herhangi bir durum olmadığını, garanti süresi içerisinde şikayetlerin ücretsiz onarımının yasal bir hak olduğunu ve davacı tarafında bu hakkını kullandığını, aracın değişimine ya da bedel iadesine karar verilebilmesi için şikayetin esaslı ve giderilemez nitelikte olması gerektiğini, dava konusu araçta maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak ya da ortadan kaldıracak imalattan kaynaklı herhangi bir ayıbın söz konusu olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Vekil cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu araçta herhangi bir imalat hatası veya ayıbın bulunmadığını, aracın satın alındığı tarihten sonra müvekkil şirket servisine getirildiğini, araca müşterinin talep ettiği servis, bakım ve onarım hizmetlerinin eksiksiz ve ksuursuz şekilde verildiğini, bahsedilen problemlerden gerçekten araçta var olanların tümünün müvekkili şirket tarafından garanti kapsamında ücretsiz olarak giderildiğini, adı geçen problemlerden hiçbirinin hukuki anlamda ayıp olarak nitelendirilebilecek türden olmadığını, davacı tarafın bedelsiz onarım hakkını kullandığını ve bundan dolayı misli ile değişim ya da sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Dava ve cevap dilekçeleri, Beyoğlu … Noterliği’nin 16/10/2018 havale tarihli cevabi yazısı, Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 12/04/2019 havale tarihli cevabi yazısı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 29/05/2019 havale tarihli cevabi yazısı, 24/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava ticari satıma konu aracın ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Somut olayda davacı taraf, davalılardan almış olduğu ….. plaka sayılı 2017 Model …. serisi ….tipi aracın ayıplı olduğunu, bu nedenle aracın bedelinin iadesine bunun mümkün olmaması halinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine ya da araçtaki vaki ayıp oranında indirim yapılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir. Davalıların iddiası ise araçta herhangi bir ayıp olmadığı yönündedir. Yapılan incelemede dava konusu aracın 29.09.2017 tarihli Fatura ile davacı tarafından satın alındığı, servis kayıtları uyarınca aracın defaten servise getirildiği, yine dosya içerisindeki kayıtlar üzerince aracın üçüncü kişiye satıldığı anlaşılmıştır. Üçüncü kişiye satıldığı için davacı taraf ayıp dolayısıyla araç değerinde meydana gelen kaybı talep etmiştir.
Mahkememizce yargılama kapsamında ayıp iddiasının teknik değerlendirmeyi gerektirmesi nedeniyle dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, aracın satılmış olması nedeniyle bilirkişi heyeti tarafından dosya üzerinden inceleme yapılarak raporun dosyaya sunulduğu, davacı tarafın itirazlarının raporda karşılanması nedeniyle ek rapor talebinin reddine karar verilmiş ve dosya kapsamına uygun olan bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Buna göre; dava konusu aracın sol ön cam otomatiği konum sensöründe arıza bulunduğu, bu ayıbın kullanım ile ortaya çıktığı, davalı yetkili servis tarafından garanti kapsamında protokollere uygun olarak ayıbın giderildiği, tespit edilen ayıbın aracın 2. El piyasa değerinde herhangi bir zarara yol açmadığı takdir ve sonucuna varılarak davacı tarafın davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 170,78.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 126,38.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama masrafı yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır