Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/87 E. 2019/172 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/87 Esas
KARAR NO : 2019/172

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/06/2011
KARAR TARİHİ : 19/02/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle, davalı tarafın kefil konumunda bulunan davacı ile asıl borçlu konumunda bulunan dava dışı …. A.Ş aleyhine Bakırköy …. icra müdürlüğün …. esas sayılı dosyası ile 287,063,93 TL toplam kira alacağı üzerinden icra takibi başlattığını, takibe itiraz edildiğini ancak icra hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucu usulsüz olarak davacının itirazının kaldırıldığını, bu nedenle davacı aleyhine takibin kesinleştiğini, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….esas sayılı dosyası ile davacı ve diğer şirket aleyhine davalı tarafça itirazın iptali davası açıldığını, icra takibinin davacı yönünden derdest durumda bulunduğunu, ancak takibe dayanak yapılan sözleşmeden dolayı davacının bir sorumluluğunun olmadığını, kefil olarak kefaletin ancak muteber bir borç ilişkisi olması halinde mümkün olduğunu, asıl borçlu yönünden sözleşmenin geçerli olmadığını, dolayısıyla davacının da borçtan sorumlu olmayacağını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığını tespitini talep ve dava etmiştir.
Açılan bu dava Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esasına kayıtlı iken aynı mahkemenin …. karar sayılı ve 16/06/2011 tarihli birleştirme kararı ile mahkememizin …. esas sayılı dosyası ile tensiben birleştirilmiş, yargılamaya bir süre mahkememizin… esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuş, bu dosyada asıl dava olan itirazın iptali davası sonuçlandırılmış ve birleştirilen iş bu menfi tespit davası tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiş ve yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 20/10/2007 tarihli kira sözleşmesini kiracı ve kefil sıfatı ile davacının imzaladığını, mecurun temiz ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, her ne kadar görünürde kiracının ….A.Ş olduğu belirtilmiş ise de, kiralanan triplex villayı davacı tarafın kullanıdığını, bu nedenle fiilen kiracı sıfatını kazandığını, dolayısıyla kira bedellerinden de sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava hukuki niteliği itibari ile kira sözleşmesine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı İİK 72 . maddeye göre menfi tespit davasıdır.
DELİLLER
Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy … Noterliğinin …. yevmiye nolu imza sirküleri, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı dosya sureti, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosya aslı, Türkiye Sinai Kalkınma Bankası kredi sözleşmesi, ATK raporları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile kira sözleşmesine dayalı olarak yapılan icra takibinden dolayı İİK 72 . maddeye göre menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalının müvekkili ile asıl kiracı ….A.Ş. hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün….esas sayılı dosyada 287.063,93 TL toplam kira alacağı için takip başlattığını, takibe itiraz edildiğini, icra hukuk mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davacının itirazının kaldırılarak davacı aleyhine takibin kesinleştiğini, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davacı ve diğer şirket aleyhine itirazın iptal davası açıldığını, icra takibinin davacı yönünden derdest durumda olduğunu, ancak takibe dayanak yapılan kira sözleşmesinden dolayı davacının bir sorumluluğunun olmadığını, kefil olarak kefaletin ancak muteber bir borç ilişkisi olması halinde mümkün olduğunu asıl borçlu yönünden sözleşmenin geçerli olmadığını dolayısıyla davacının da borçtan sorumlu tutulamayacağı belirterek borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı vekili ise 20.10.2007 başlangıç tarihli sözleşmesini kiracı ve kefil sıfatıyla davacının imzaladığını, taşınmazın temiz ve eksiksiz olarak davacıya teslim edildiğini, kira sözleşmesinde kiracı …olarak belirtilmiş ise de villanın davacı tarafından kullanıldığını, bu nedenle fiilen kiracı sıfatını kazandığını, kira bedellerinden de sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizin…. Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın davasının kabulüne karar verildiği, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay…. H.D nin …. Esas ve…. Karar sayılı ilamı ile dosyanın bozularak gönderildiği, Mahkememizce ….Esas ve…. karar sayılı ilamı ile direnme kararı verilerek dosyanın tekrar Yargıtaya gönderildiği ve Yargıtay … H.D nin ….Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile dosyaya sunulan yeni deliller değerlendirilerek bir karar verildiğinden verilen kararın direnme kararı olmadığı kabul edilerek önceki gerekçelerle dosyanın bozulduğu ve iş bu esasa kaydı yapılmış ve bozmaya uygun olarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında; 20.10.2007 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli tripleks villaya ait kira sözleşmesinde kiraya veren….A.Ş. ve kiracı …A.Ş. olarak düzenlenmiş, davacı … sözleşmeyi kiracı şirketin temsilcisi ve kefil olarak imzalamıştır. Davalı kiraya veren Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında kiracı şirket ve kefil hakkında takip yapmıştır .Ödeme tebliği üzerine kiracı şirket süresinde itiraz ederek takibi durdurmuş, kefil … süresinde takibe itiraz etmediğinden hakkında yapılan takip kesinleşmiştir. Dava dışı şirketin itirazı üzerine kiraya veren alacaklı Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı itirazın iptal davası açmış yapılan yargılama sonucunda mahkemece kira sözleşmesinin davalılar adına aynı kişi tarafından imzalandığı, kiracı gözüken şirketin iki imza ile temsil edilmesi gerektiği, iki imzanın zorunlu olduğu, sözleşmede ise tek imzanın bulunduğu gerekçesiyle şirket yönünden davanın esastan, davacı … yönünden ise dava şartı yokluğundan red edilmiş bu karar Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 20.09.2012 tarih ve ….E.K sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Uyuşmazlık sözleşmedeki kiracının kim olduğu noktasında toplanmaktadır.Kesinleşen yukarda tarih ve numarası belirtilen karara göre sözleşmedeki imzanın davacı …’e ait olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan davacı … 13.05.2014 tarihli oturumda kiralananın şirket adına kiralanması amacıyla evi bir kez gördüğünü ve tek imza ile sözleşmeyi imzaladığını, ancak çift imza ile temsil edildiğini, kiralanan üzerinde hacizler bulunduğundan kiralananın kiralanmasından vazgeçildiğini beyan etmiş ve kira sözleşmesini kiracı ve kefil olarak imzaladığını kabul etmiştir. Bu durumda sözleşmede imzası bulunan davacı …’in imza sahibinin şahsi sorumluluğu gereğince kiracı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle …’in kiracı olduğu, kira sözleşmesi uyarınca mecurun teslim edildiği ve icra takibi ile talep edilen kira borcunun doğduğu, davacı tarafın bu durumun aksini yasal delillerle ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca; “…dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmünün öngörüldüğü, mahkememizce 01.11.2011 tarihli ara karar ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesine dair tedbir kararı verildiği, bu sebeple İİK 72/4 hükmü uyarınca davalı lehine icra takibine konu asıl alacağın %20’sine denk gelen tazminatın hesaplanarak davalı tarafa verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddesi uyarınca davalı lehine icra takibine konu asıl alacağın %20’sine denk gelen tazminatın hesaplanarak davalı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 2.814,40-TL peşin harçtan mahsubu ile, bakiye kalan 2.770,00-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 536,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.173,84 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın yatırana iadesine,
8-Mahkememizce 01.11.2011 tarihli ara karar ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyasına yatan paranın davalı alacaklıya ödenmemesine dair verilen tedbir kararının İİK 72/4 uyarınca karar verilmekle kendiliğinden kalktığının tespitine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/02/2019

Katip …
¸E-imzalı

Hakim …
¸E-imzalı