Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/869 E. 2018/1029 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/869 Esas
KARAR NO : 2018/1029

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2015
KARAR TARİHİ : 02/11/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 13/04/2015 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki itibariyle davacının davalıya 2 adet araç kiraladığını, sözleşmede belirtilen süreden önce davalının sözleşmeyi feshettiğini, bu sebeple kendileri tarafından davalıya teslim edilen araçlardaki hasar, bakiye kira alacağı ve trafik cezalarının fatura edildiğini, ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine durduğunu, bu nedenlerle davalıların borca itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden davalılar aleyhine alacağın tamamı üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Yetki itirazında bulunduklarını, sözleşmenin 13. Maddesinde uyuşmazlığın İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğu açıkça düzenlendiğini, göreve itiraz ettiklerini, Tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, bununla birlikte davanın esası itibariyle kendileri tarafından kullanılan araçların kullandıkları dönemde bedelinin tam olarak ödendiğini, sözleşmenin kendileri tarafından değil davacı tarafça feshedildiğini ve aracın borçsuz ve hasarsız olarak davacı tarafa teslim edildiğini, trafik cezası ve idari para cezasının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Taraflarca cevaba cevap, 2. cevap dilekçeleri, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklısının … , borçlusunun … Ve … olduğu, borç miktarının 53.753,26.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında yukarıda özetlenen dava dilekçesi ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde davacı taraf davalı taraftan alacakları için İstanbul ….İcra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığı, davalı taraf icra dosyasına yetkili icra dairesinin Küçükçekmece icra daireleri olduğuna yönelik itirazı üzerine davacı taraf icra takibini Küçükçekmece icra müdürlüğüne göndermek suretiyle takibe başladığı, davalı tarafın yeniden icra dosyasına yetkili icra dairelerinin İstanbul (çağlayan) icra daireleri olduğundan bahisle ödeme emrine itiraz etmesi ile takibin durduğu ve Mahkememize itirazın iptali davası açılmış olduğu görülmektedir.
Davalı taraf itirazın iptali konusu olan Küçükcekmece icra müdürlüğünün icra takibi itibariyle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. İcra takibine konu alacak araç kiralama bedeli kapsamında oluşan cari hesap alacağına ilişkin olmakla yetkili mahkemem İİK 50 ve HMK hükümleri gereğince genel yetkili mahkeme yetkili olup, taraflar arasında yetki sözleşmesi de bulunmadığından yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olması sebebiyle İstanbul (çağlayan) mahkemeleri yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraf İstanbul icra dairelerindeki icra takibine yönelik yetki itirazını doğrudan kabul ederek Küçükçekmece icra dairesinde icra takibine devam etmiştir. Ancak İstanbul icra müdürlüğündeki takibe davalı tarafından yapılan yetki itirazı herhangi bir itirazın iptali davası ile Mahkemece kaldırılmadığı görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibi yapılan icra takip dosyasında davalının yetki itirazı itibariyle dosyanın ilgili icra dairesine gönderilmesi halinde yeni icra dairesine yeniden yetki itirazı yapılarak dosyanın gönderildiği yer icra dairesi yetkili olduğuna ilişkin yeniden itiraz edilip edilmeyeceği ve dinlenip dinlenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememiz her nekadar davalı taraf İstanbul icra dairesinde yapılan itiraz itibariyle davacının gösterilen icra dairesinde takibe devam etmiş ve bu kapsamda Küçükçekmece icra müdürlüğü dosyasına da İstanbul icra dairesi yetkili olduğuna yönelik itirazı bir anlamda hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kabul edilmiş isede, istanbul icra dairesine yapılan itiraz itibariyle itirazın iptali davası açılarak itiraz kaldırılmadığından kesin hüküm mahiyeti oluşturmadığı dolayısiyle davalı tarafın Küçükçekmece icra dairesine yaptığı itiraz itibariyle incleme yapılması gerektiği kanaati gelmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle takibin genel yetki ve İİK 50. Maddesi kapsamında İstanbul icra daireleri yetkili olduğundan davacı tarafın yetkisiz icra dairesinde icra takibi yapmış olması sebebiyle itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas , … Karar sayılı kararı ile bozma kararı verilerek dosya mahkememize iade olunmuş, mahkememizce yeni esas sırasına kaydı yapılmış ve bozma ilamına uyulma kararı verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, Yargıtay ilamı göz önüne alındığında Tüm dosya kapsamı davacı tarafın gerek icra takip dayanağı, gerek dava dilekçesi ve davalı beyanları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında ki alacak borç ilişkisini doğuran temel olayın kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşıldığından yargılama yapma yetki ve görevi sulh hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-C maddesi delaletiyle HMK 115/2 maddesi gereğince yargılamay yapma yetki ve görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğundan davanın davacının davasının usulden REDDİNE,
HMK 20. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde itibaren 2 haftalık kesin süre içesinde talep halinde dosyanın Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tarafın yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*