Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/841 Esas
KARAR NO : 2020/101
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri ile davalı arasında 01.03.2018 tarihinde alt distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, …., …., …. ve … ürünleriyle ilgili müvekkil şirkete ait distribütörlük verildiğini, Yapılan sözleşmeye rağmen davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini, bu hususta İhtarname çekildiğini ve tek taraflı olarak haklı fesih ettiğini ve uğradığı zararın tanzim edilmesini istediğini, sözleşmenin 2-2, 2-4, 2-5 ve 4.maddesinin ÖZEL DURUM başlıklı maddesine istinaden kardan mahrum kaldıklarını belirterek müvekkillerinin mahrum kaldığı kar için 400 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı şirket ile alt distribütörlük sözleşmesi imzalandığını ancak münhasırlık yetkisi tanınmadığını, yalnızca satış işlemi gerçekleştirebileceği bölgelerin belirlendiğini, taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin sıfır olarak kapatıldığını, alt distribütörlük sözleşmesinin özel Durum başlıklı maddesinde müvekkil şirketin Memorial Hastanesinden alınacak siparişlerde teslim edilen ürünlerin tahsilatı yapıldıktan sonra davacı şirkete kar ödemesi yapıldığını, müvekkil firma tarafından 11.06.2018 tarihinde özellikle davacının 25.07.2018 tarihli ihtarnamesinden önce davacı firmaya haklı nedenlerle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedildiğini bildirir fesih beyanı gönderildiğini, davacının talep edeceği kar mahrumiyeti bulunmadığını beyan ederek avanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça haklı nedenlerle feshi nedeni ile tazminat istemidir.
Taraflar arasında 01/03/2018 tarihli alt distribütörlük sözleşmesi bulunduğu hususunda bir duraksama yoktur. Sözleşme hükümlerine göre, davalı tarafından dağıtımı yapılan bir kısım kozmetik ürünlerinin davacı tarafça Ankara, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Samsun illerinde dağıtımının yapılması hususunda sözleşme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf davalı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde sözleşmede belirtilen şehirlerde sözleşme konusu ürünleri dağıtmaya devam ederek sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğinden bahisle sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiklerini ve bu nedenle uğradıkları zararların tazminini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Davalı taraf ise cevabında, sözleşmede davacı tarafa münhasırlık yetkisi tanınmadığını taraflar arasındaki cari hesap bakiyesinin sıfır olarak kapatıldığını, davacının mahrum kalınan kazancının söz konusu olmadığını, aksine kâr elde ettiğini savunduğu görülmüştür.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce tarafların tacir olmaları neden ile ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İki kişilik bilirkişi heyeti tarafından sunulan 29/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda iki alternatifli kâr mahrumiyeti hesaplaması yapıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan 11/10/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle dava dilekçesindeki talebin 11.809,66 TL artırılarak 11.906,66 TL’ye çıkartıldığı görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasında imzalanan 01/03/2018 tarihli alt distribütörlük sözleşmesiyle davalı tarafından dağıtımı yapılan bir kısım kozmetik ürünlerinin davacı tarafça Ankara, Kayseri, Konya, Eskişehir ve Samsun illerinde dağıtımının yapılması hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, davacı tarafın davalı tarafça sözleşmede belirlenen bölgede dağıtım yapılmaya devam edilerek sözleşmeye aykırı hareket edildiğinden bahisle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerinden bahisle davalı tarafa feshi ihbarname gönderdikleri, taraflar arasındaki yazılı alt distribütörlük sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmede davacı tarafa sözleşmede belirlenen şehirlerde tek dağıtıcılık/mühhasırlık yetkisi verildiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, diğer bir değişle davacı tarafa bu yerlerde tek başına dağıtım yetkisi verilip davalı tarafın dağıtım yapmayacağına ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığı, bu doğrultuda davalı yanın sözleşmede belirtilen şehirlerde dağıtım yapmasının sözleşmeye aykırı olduğundan söz edilemeyeceğinden davacı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı fesih olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafın tazminat talebinin dayanağının sözleşmenin haklı nedenle feshi olduğu ancak feshin haklı olmadığı anlaşılmakla tazminata hükmedilemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
03/02/2020
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır