Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/82 E. 2018/428 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/82 Esas
KARAR NO : 2018/428

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali ve Üyeliğin Tespiti
DAVA TARİHİ : 19/01/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali ve Üyeliğin Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 19/01/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkilinin davalı kooperatifin … nolu üyesi olduğunu, davalının Bakırköy … Noterliğinin 17/10/2017 tarihli … nolu ihtarnamesi ile kooperatif yönetim kurulu tarafından kooperatif ana sözleşmesinin 14/1-3 maddesi gereği hakkında ihraç kararı alındığını ve bu kararın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumun niteliği gereği ortada kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmadığından ihraç kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı hususu gözetildiğinde orada kooperatifin para, mal ve belgeleri üezrinde işlenmiş bir suç bulunmadığından ihraç kararının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. Madde ve davalı kooperatif anasözleşmesinin 14. Maddesinde belirlenen usul açısından ihraç kararının usulsüz olduğunu, açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından müvekkili … aleyhine alınan bila tarih ve sayılı üyelikten ihraç kararının iptali ile davalı kooperatif üyeliğinin devamını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;davacının ve kardeşinin uzun yıllar boyunca kooperatifte muhasebe elemanı olarak çalıştığını, kooperatiften iskele ve araç alarak kooperatiften işlerde aldıklarını, davacının iş akdinin eski yönetimce feshedildiğini, 25/12/2012 tarihinde kooperatif üyelerinin davacı hakkında rahatsız olunan durumların araştırılması istenilmişse de eski yönetimini bu sorulara açık ve net cevap vermek yerine davacı ve kardeşinden yana tavaır takınarak mevcut yeni yönetimi zora sokmak amacıyla tamamen kötüniyetli bir karar almış ve davacı ve kardeşini de dava açma konusunda telkin ettiğini, bu hususlarda eski başkanın iddiaları incelemeye almalı ve bir rapor hazırlatılmasının gerektiğini, tüm bunların akabinde de …, …. ve …. hakkında görevi kötüye kullanma ve kooperatifi zarara uğratmadan ceza şikayetinde bulunduğunu,bu konuda iddianame düzenlenmiş ve bilirkişi raporu alındığını, raporda bahse konu bu 3 kişinin görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olduğunun sabit olduğunu, ceza dosyasında bahse konu kişilerin 5 ay hapis ceza aldıklarını, davacı adına verilen hükmün geri bırakılması kararı verilen cezanın infazına yönelik bir durum olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve kötüniyetli açılmış davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyanın bir sureti, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün S.S. Halkalı Köyü Motorlu Taşıcılar Kooperatifinin sicil kaydı, Bakırköy 31. Noterliğinin 17/10/2017 tarih 37347 yevmi sayılı ihtarnamesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ve kooperatif üyeliğinin tespiti istemlerine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı …’ın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/2. maddesi ve Kooperatif Anasözleşmesinin 10. maddesindeki şartları taşıyıp taşımadığı, HAGB hükmünün mahkumiyet hükmü olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu(KK)’nun “Ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz” başlıklı 16. maddesi;“(Değişik birinci fıkra: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmiyen çıkarılma kararları kesinleşir. (Ek: 6/10/1988 – 3476/4 md.) Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.” Hükmünü içermektedir.
KK’nun ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin hükümleri 06.10.1988 tarih ve 3476 sayılı Kanunla esaslı surette değiştirilmiştir. Değişiklikten önce, anasözleşmede öngörülen sebeplerin dışındaki sebeblerle de ortak haklı sebeplerin varlığı halinde kooperatiften çıkarılabiliyordu. Ancak 3476 sayılı Kanun’un KK.’nun 16. maddesinde yaptığı değişiklikle kanunda ve anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortağın, ortaklıktan çıkarılması mümkün değildir. Kanunda yapılan bu değişikliğin sebebi, haklı sebebin ve haklı sebeple çıkarmanın uygulamada kötüye kullanılmış olmasıdır. 3476 sayılı Kanunla getirilen diğer bir yenilik ise çıkarma kararı kesinleşinceye kadar ortağın ortaklık sıfatının devam etmesi ve ortaklık haklarının kullanılabilmesi ve yükümlülüklerinin de sürmesidir. Bu aşamada davalı kooperatifin anasözleşmesinin ortaklıktan çıkarmaya ilişkin 14. maddesi üzerinde de durulmalıdır.
Konut Yapı Kooperatifi Anasözleşmesi’nin 14. maddesi;“Durumları aşağıda gösterilen hallere uyanlar yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılır;
1- 10 ncu maddede yazılı ortaklık şartlarını kaybedenler.
2- Parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler.
3- Kur’a çekimi sonunda kendilerine düşen konutları kabul etmeyenler.
4- Tapuda kendi adlarına tescilinden önce konutlarında yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmeyenler.
5- Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanlar.
Çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağı tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir. Ortak, çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir veya genel kurula itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır, Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine iptal davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı iptal davası hakkı saklıdır.Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarma kararları kesinleşir. Ortaklar, bu maddede gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararı kesinleşinceye kadar devam eder” hükmünü içermektedir.
Anılan maddeye göre, ortağın ana sözleşme gereği üyelikten ihracına karar verilebilmesi için kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olması gerekmekte olup, bunun için ihraç tarihinde kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunması gerekmektedir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden kooperatif üyesi olan davacı … hakında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasında, Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….E. ve ,…. K. sayılı dosyası ile verilen mahkumiyete ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür. Bu durumda üyelikten ihraca ilişkin 16.10.2017 tarihli Yönetim Kurulu kararı, davacı hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığından anasözleşmenin 14. maddesinin 5. bendine uygun değildir. Bu nedenle açılan davanın kabulü ile, davalı kooperatifin üyelikten ihraca ilişkin kararının iptaline ve davacının kooperatif üyeliğinin devamının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalı kooperatifin üyelikten ihraca ilişkin kararın iptali ile, davacının kooperatif üyeliğinin devamına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar harcının mahkememiz veznesine yatırılan 35,90 peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından mahkememiz veznesine yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 35,90 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 98,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
19/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır