Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/818 E. 2021/387 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/818 Esas
KARAR NO : 2021/387

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 17/08/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı tarafından İstanbul …… İcra Dairesi ….. Esas sayılı dosyası ile takibe dayanak edildiğini, ……. bank A.Ş. ……. Şubesi’ne ait, 31.05.2017 Keşide Tarihli, …… Seri Nolu, 20.000-TL Bedelli Çekin arka yüzünde ciro eden sıfatıyla yer alan imza davacıya ait olmadığını, davacı ne çeki takibe koyan alacaklı taraf ile ne de çek üzerinde cirosu bulunan diğer şahıslar ile hiçbir şekilde bir ticari münasebeti ve dolayısıyla alacak-borç ilişkisi söz konusu olmadığını, çeke ciro eden sıfatıyla atılan imza davacıya ait olmadığını, davacının imzasına benzetilerek kötü niyetli olarak atıldığını, dava konusu çek üzerinde yer alan imza, yazı ve rakamlardan oluşan yazımların hiçbirinin davacıya ait olmadığını, işbu hususta İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası dosyasında bulunan 06.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda da, takibe konu çek üzerinden bulunan imzanın müvekkil …’e ait olmadığı bilirkişi raporuyla ortaya çıktığını, davanın kabulünü, davalı tarafından başlatılan İstanbul ….. İcra Dairesi …. Esas sayılı dosyası nedeniyle, icra ve haciz tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olduğu 29.178,70-TL’nin ödeme tarihi olan 07.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-müvekkile ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirket tarafından 05.12.2017 tarihinde İstanbul …… İcra Müdürlüğünde ….. E. sayılı dosya ile ….. No’lu çeke ilişkin olarak takip başlatıldığını, ödeme emri 14.12.2017 tarihinde davacı ile …… tarafından tebellüğ olunduğunu, davacı tarafından 19.12.2017 tarihli dava dilekçesi ile ……. İcra Hukuk Mahkemesine …… esas sayılı dosya imzaya ve borca itiraz edilerek icra takibinin durdurulması talepli dava açıldığını, bu sırada dosya borcunu dosyaya yatırarak dosya infaz edildiğini, davalı şirketin bu çeki …… isimli şahıştan aldığını, aralarındaki güven ilişki sebebiyle …… dan ciro alınmadığını, bu çekin …… tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilşki gereğince verilmiş olup …… ile davacı arsındaki ticari ilişkinin boyutunun ne olduğunu müvekkil şirketin bilmesinin mümkün olmadığını, takip dosyasında davacın hiçbir aracı muhafaza altına alınmadığını banka hesaplarına bloke konulmadığını hiçbir icrai işlem yapılmadığını, davanın reddini, yargılama kapsamındaki tazminata, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çekteki imzaya itiraz ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin istirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafın icra baskısı altında ödediğini iddia ettiği İstanbul …… İcra Dairesine ait dosyada kambiyo senedinin üzerindeki imzaların kendilerine ait olup olmadığı, bu bedeli ödemesinden dolayı istirdadının gerekli olup olmadığı noktasında toplandığı görülmektedir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacının dava dilekçesi ile davalı tarafından İstanbul …… İcra Dairesi …… Esas sayılı dosyası ile takibe dayanak, ……. bank A.Ş. ….. Şubesi’ne ait, 31.05.2017 Keşide Tarihli, ….. Seri Nolu, 20.000-TL bedelli çekin arka yüzünde ciro eden sıfatıyla yer alan imzanın davacıya ait olmadığı ile davacı tarafın çeki takibe koyan alacaklı taraf ve çek üzerinde cirosu bulunan diğer şahıslar ile hiçbir ticari münasebet olmadığına ilişkin ödenen bedelin istirdat davası istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesi ile, İstanbul ….. İcra Müdürlüğünde …… E. sayılı dosya ile ……. No’lu çeke ilişkin olarak takip başlatıldığı, davacı tarafından 19.12.2017 tarihli dava dilekçesi ile …… İcra Hukuk Mahkemesine …… esas sayılı dosya imzaya ve borca itiraz edildiği, bu sırada dosya borcunun yatırılarak dosyanın infaz edildiği, davalı şirketin bu çeki …… isimli şahıştan aldığı, aralarındaki güven ilişki sebebiyle ……’ dan ciro alınmadığı, bu çekin …… tarafından davalı ile aralarındaki ticari ilşki gereğince verilmiş olup …… ile davacı arsındaki ticari ilişkinin boyutunun ne olduğunun davalı tarafça bilinemeyeceğini, davanın reddinin talep edildiği, davacı tarafın İstanbul …… İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasında 07.06.2018 tarihinde 29.78,70 TL ödeme yaptığının tahsilat makbuzu ile anlaşıldığı, İstanbul ……. İcra Hukuk Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasının taraflarının iş bu dosya tarafları ile aynı olduğu, davaya konu senedin de iş bu davaya konu senet olduğu, senetteki imza ile davacının imzası arasında benzerlik bulunmadığının tespit edildiği, İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasıyla ilgili imzaya itirazın kabulüne, takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verildiği, bu kararın taraflar istinaf etmediğinden dolayı kesinleştiği, İcra Mahkemesi kararının mahkememizi bağlayıcı nitelikte olmadığından mahkememizce tekrardan imza incelemesinin yapıldığı, ATK’dan rapor alındığı, raporda imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olmadığının belirtildiği, istirdat davasının İİK 72/8. Maddesinde düzenlendiği, takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan kişilerim, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceği, davacı tarafın istirdat davasında yalnız paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispata mecbur olduğu, kambiyo senetleirnde imzaya itirazının ilgili kişi tarafından herkese karşı ileri sürülebilecek defi olduğu, gerek İcra Hukuk mahkemesi bilirkişi raporu ile gerek mahkememizce alınan imzaya itiraz raporlarının birbirleri ile uyumlu olduğu, davaya konu senetteki imzanın davacıya ait olduğunun ispat edilemediği, davacı tarafın bu nedenle davalıya karşı ileri sürdüğü defi ile davasını ispat ettiği, davacı tarafın ödediği miktarı talep edebileceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının açtığı davanın kabulü ile davacının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına ödediği 29.178,70 TL’nin ödeme tarihi olan 07.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.993,19.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 498,30-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.494,89 .-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 498,30.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 374,70.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.376,81-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır