Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/815 E. 2020/554 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/815 Esas
KARAR NO : 2020/554

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/08/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde … no’lu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … Turizm Taşımacılık Gıda İnşaat Taahhüt Tic. Ve San. AŞ’ye ait … plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı dorsesi 05.03.2018 tarihinde aracın alt kısmından başlayarak yayılan yangın sonucu tam ziyaya uğradığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından aracın rayiç bedeli olarak mutabık kalman 270.000,00 TL den tespit edilen 8.100,00 TL sovtaj tenzil edilerek 261.900,00 TL 28.05.2018 tarihinde sigortalı firmaya ödendiğini, İş bu ödeme ile müvekkili sigorta şirketi 6102 sayılı TTK 1472 maddesinin halefiyet başlıklı düzenlemesi kapsamında sigortalısının zarardan sorumlu bulunanlarla zarara sebebiyet verenlere karşı dava ve talep haklarına halef olduğunu, yangın raporunda, yangının çıkış sebebine ilişkin bir tespit yapılamadığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından yangının çıkış sebebinin tespitine yönelik araç üzerinde makine mühendisi adli bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırıldığını, hazırlanan uzman bilirkişi raporunda aracın teknik arıza sebebiyle sızan yağ t yakıt nedeniyle yandığını, henüz üretici garantisi kapsamında olması, ek donanım bulunmaması, dıştan müdahale ve yangın çıkış şekline göre kullanım hatası ihtimali olmamasına göre başlangıçtan mevcut ilk anda görülemeyen bir imalat kusurundan kaynaklandığının mütalaa edildiğini, araç ruhsatına göre ilk trafiğe çıkış tarih 31.08.2016 olduğunu, riziko tarihine geçen 19 aylık devrede tüm bakımları … yetkili servisinde yapıldığını, araçta üretim veya bakım kusurundan kaynaklı zarardan davalı şirketin BK kapsamında sorumlu bulunduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 261.900,00 TL tazminatın 28.05.2015 ödeme tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketin dava konusu aracın satıcısı olmadığından davacı … şirketinin halef olduğu sigortalı ile arasında bir sözleşme ilişkinin olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın müvekkili şirket bakımından pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca usulüne uygun olarak yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, ayıp ihbarı var ise tespitinin gerektiğini, çekicinin ruhsatnamesinde trafiğe çıkış tarihi 31.08.2016 olmasına rağmen müvekkili şirket tarafından 30.12.2015 tarihinde dava dışı ….’ya satılıp devredildiğini, bu nedenle arancı 2 yıl olan garanti süresini 30.12.2017 tarihinde sona erdiğini, ayrıca dava dışı sigortalı şirketin aracın bakımlarını zamanında ve yetkili serviste yaptırmadığını, dava konusu çekicinin periyodik bakımlarının zamanında yapılmadığını, aracın özensiz biimde kullanılması, yedek parça kullanılmaması ve/veya bakımların ehil olmayan kişilerce yapılması sonucu ortaya çıkan arızalardan imalatçının sorumlu tutulamayacağını, Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan 05.03.2018 kayıt ve onay tarihli … numaralı raporda yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğinin belirtildiğini, yangın günü çekiciyi kullanan şoförün çekicinin seyir halindeyken çekicinin arızalandığına dair bir beyanının bulunmadığını, davacı tarafından dava dilekçesine ek sunulan bilirkişi raporunun somut hiçbir veriye dayanmadığını, raporda belirtilen tespitlerin müvekkili şirket açısından bağlayıcı olmadığını, söz konusu çekicide 4 kg’lık yangın tüpünün bulunması gerektiğini, bahse konu şoförün yangına gerektiği gibi müdahalede bulunduğunun tespitin gerektiğini, İtü otomotiv kürsüsünden bilirkişiler seçilerek bilirkişilerden gerekli bilirkişi incelemesinin yapılarak rapor alınmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini, yargılama gederleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan aracın yangın sonucunda zayi olması nedeni ile davacı tarafından sigortalıya yapılan ödemenin rücuan tahsili istemidir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı … şirketi tarafından kasko poliçesi ile sigortalanmış bulunan dava dışı … Turizm Taş.Gıda İnş.Taah.Tic. Ve San.A.Ş.’ye ait … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 05/03/2018 tarihinde aracın yanması sonucunda zayi olduğu, hasar tarihinin poliçe geçerlilik tarihi içerisinde meydana geldiği ve oluşan zararın poliçe hükümlerine göre teminat kapsamında bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı taraf cevabında özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu aracın satıcısı olmadığından pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Borçlar Hukuku bakımından alıcıya karşı yalnız ve sadece satıcının sorumlu bulunduğunu, TBK’nun 219.maddesi ve TTK’nun 23.maddesi uyarınca alıcıya karşı yalnızca satıcının sorumlu olduğunun ifade edildiğini, usulüne uygun ve süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığını, olayın aracın 2 yıl olan garanti süresinin dolmasından sonra meydana geldiğini, aracın periyodik bakımının zamanında ve yetkili serviste yaptırılmadığını, araçta kullanılan yağın orijinal olup olmadığının belli olmadığını, yangının çıkış nedeninin tespit edilemediğinden üretici firma olan davalı firmanın sorumlu tutulamayacağını vs. ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, söz konusu aracın yanarak kullanılamaz hale gelmesinde davalı üretici firmanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sigortacıya yapılan hasar ödemesinin davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususundadır.
Dava konusu aracın, 05/03/2018 tarihinde sürücüsü …’ın sevk ve idaresinde iken çekicinin sağ ön lastiğinde patlama sesi duyduğu ve aracın yanarak kullanılamaz hale geldiği anlaşılmıştır.
Davacı … şirketinden hasar dosyası ve poliçe sureti celp edilerek dosya arasına alınmış, dava konusu aracın trafik tescil kaydı çıkartılmış, aracın olay tarihinde mevcut kantar ölçüm kayıtları ilgili kurumdan istenilerek getirtilmiş, davacı taraftan araçta kullanılan yakıt konusunda izahat istenilmiştir. Olayla ilgili olay yeri tespit raporu ve yangın raporu da hasar dosyası içerisinde mevcuttur.
Davacı tarafın haricen yaptırdığı anlaşılan bilirkişi …’nın raporu da dava dilekçesine ekli olup raporda yanan aracın yangın sonrası fotoğrafları mahkememizce gözlemlenmiştir.
Mahkememizce bir makine mühendisi, bir elektrik-elektronik mühendisi ve bir sigorta uzmanından oluşan üç kişiden müteşekkil bilirkişi heyetinden dava konusu meydana gelen yangının çıkış sebebi, aracın üretim hatası, periyodik bakımda yapılan hata veya eksiklik, standart dışı yakıt kullanılması nedenlerinden dolayı yanıp yanmadığı, yangında aracın kullanım şekli veya şoför hatasının etkili olup olmadığı, tarafların kusur oranıları hususlarında bilirkişi raporu aldırılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi kök raporunda özetle; dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında yangının üç sebebi olabileceği, bunların araçtaki yakıt kaçağı, yağ kaçağı veya elektrik ile ilgili olabileceği ancak her üç durumda da kusurun aracın imalatı ve/veya servislerde yapılan bakım-onarım kaynaklı olduğu dolayısıyla davalının sorumlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna karşı davalı itirazları ve özellikle periyodik bakımının düzenli yapılmadığı, garanti süresinin geçtiği ve sovtaj bedelinin düşük olduğuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış olup, bilirkişi heyeti tarafından ek raporda da kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği ancak aracın olması gereken hurda değerinin 10.260,00 TL olduğu ve bu değerin kadri maruf bulunduğu kanaatine varılarak bu hurda değerinin düşülmesi sonucunda davacı … şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenmesi gereken hasar tazminatının 259.740,00 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmış, mahkememizce ek raporun hükme esas alınabileceği kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça satıcı olmadığı üretici olduğu ileri sürülerek zarardan sorumlu tutulmaması gerektiği ileri sürülmüş ise de, TBK’nun 49.maddesi uyarınca davalının imalatta üretim hatası bulunması nedeni ile haksız fiil hükümleri doğrultusunda sorumlu bulunduğu açıktır. Davalı tarafça her ne kadar zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; aracın satın alındığı tarih ile olay tarihi arasında haksız fiil hükümlerine ilişkin iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının bu itirazı mahkememizce kabul görmemiştir. Yine davacının aracın periyodik bakımlarını düzenli olarak yaptırmadığı yönündeki savunmanın da bilirkişi raporu ile söz konusu yangın ile periyodik bakımın düzenli olarak yaptırılmaması arasında bir ilişki kurulamamış olması, yine dava konusu yangının meydana gelmesini gerektirecek boyutta bakım eksikliğinin tespit edilememiş olması karşısında bu savunmaya da itibar edilmemiştir. Neticeten toplanan tüm deliller ve özellikle alınan bilirkişi kök ve ek raporu muvacehesinde, dava konusu araçta çıkan yangının aracın imalatı ve/veya servislerde yapılan bakım-onarım kaynaklı olarak meydana geldiği, davacı üretici firmanın zarardan sorumlu bulunduğu, araçtan 10.260,00 TL hurda değeri düşülmesi neticesinde ödenmesi gereken hasar tazminatının 259.740,00 olduğu ve bu meblağın davalıdan rücuaan tazmini talebinin yerinde olduğu, ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi istenebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile
259.740,00 TL tazminatın 28/05/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 17.742,83.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 4.742,60.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 4.742,60.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.403,70.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 2.383,87 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 26.631,80.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 12/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır