Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/804 E. 2021/790 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/804 Esas
KARAR NO : 2021/790

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle;Davacı ile davalı tacir arasında ticari nitelikte alım-satım sözleşmesi yapıldığını, sözleşme ile tarafların edimlerinin belirlendiğini, davacının tanesi 3.389,83 TL’den 15 adet mutfak hyglass; tanesi 442,15 TL’den ve 86’sı teak ahşap kaplama ile 29’u amerikan kapı olmak üzere toplam 115 adet kapı imalatı yaparak söz konusu inşaata montajını gerçekleştirmek için davalı taraf ile toplam 120.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, davacının söz konusu tarafına düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıya ulaşılamadığını, 27/04/2016 tarihli ve ……. sayılı fatura tanzim edilerek davalının adresine gönderildiğini, söz konusu faturanın 30/04/2016 tarihinde davalı …’na posta yoluyla teslim edildiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, 27/04/2016 tarih, ……. sayılı faturada gösterilen 120.000,00 TL alacağın dava tarihinden hesaplanacak aylık reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; söz konusu açılan davada …’nun gerçek kişi tacir gibi doğrudan taraf gösterildiğini, bu nedenle davanın husumet yokluğundan reddedilmesini, davalı …’nun davacı tarafla hiçbir adi-ticari ilişkisi olmadığını, davalının iş bu davada taraf sıfatı olmadığını, bu nedenle davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebinin 120.000 TL lik alacak iddiasına dayandığını ve bu iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, tanık dinletilmesi taleplerine muvafakatlerinin bulunmadığını, davacının davalı ile sözleşmesi olmadığından fatura kesmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının söz konusu faturanın muhattabı olmadığından faturayı PTT yolu ile davacıya iade ettiğini, davalı şirket ile Gömeç Noterliğinin 05/04/2013 tarihli …… yevmiye nolu evrak ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, söz konusu inşaatla ilgili işlerin yapılması hususunda müvekkil şirketle dava dışı ….. Plastik Yem İnşaat San. Ltd.Şti ile aralarında anlaşıldığını, sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu ve dava dışı ……. Madencilik İnş. Teks. San.Tic. Ltd.Şti’nin sözleşmede belirtiline işlerin yapımını üstlendiğini, davacı tarafın anlaşma yaptığı firmanın dava dışı ……. Madencilik İnş. Teks. San.Tic. Ltd.Şti olduğunu, davacının yaptığı işlerin karşılığı olarak dava dışı şirketten çek aldığı ve çeklerin karşılıksız çıktığını, davacı dışı şirkete icra takibi yapıldığı, davalı şirkete kesilen aynı faturanın öncesinde dava dışı şirkete kesildiğini, söz konusu alacağın sebebi olan sözleşmenin davalı şirketle hiçbir ilgisi olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
Burhaniye …… Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın Küçükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve bu mahkeme tarafından verilen gönderme kararı üzerine dosyanın mahkememiz esasını aldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalıya toplam 115 adet kapı imalatı ve montajı yapması konusunda 120.000,00 TL karşılığında anlaştıklarını, kendi edimlerini yerine getirmelerine rağmen davalı tarafın bu alacaklarını ödemediğini ileri sürerek alacak talebinde bulundukları, husumeti …… Gıda’ya yönelttikleri görülmüştür.
Davalı tarafın adının dava dilekçesinde sehven maddi hata sonucu yanlış gösterildiği anlaşılmakla davacı tarafın bu yöndeki taraf değişikliği talebi mahkememizce haklı görülerek yargılama davalı şirkete karşı devam edilmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile; davacı taraf ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, şirketlerinin dava dışı ….. Plastik Yem İnş.San.Ltd.Şti. ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, bu şirketin ise sözleşme ile dava dışı ……. Madencilik İnşaat Teks.San.Tic.Ltd.Şti. ile anlaştığını, dava dışı ……. Madencilik İnşaat Teks.San.Tic.Ltd.Şti.’nin ise davacı şirket ile sözleşme yaparak anlaştıklarını, dolayısıyla davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği işlerle ilgili anlaşma yaptığı firmanın dava dışı ……. Madencilik İnşaat Teks.San.Tic.Ltd.Şti. olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında davacı tarafın iddia ettiği şekilde mal satışı ve montaj yapılına ilişkin sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı ve varsa davacının davalıya karşı bu sözleşmeden doğan edimini yerine getirip getirmediği noktalarında olduğu saptanmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflara ait BS ve BA bildirim formları bağlı bulundukları vergi dairelerinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de; HMK’nun 200.maddesi uyarınca dava değeri itibariyle davanın tanıkla ispatının caiz olmadığı, davalı tarafın bu konuda açık bir muvafakının de söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların tacir sıfatını taşımaları ve bu nedenle ticari defter tutmakla mükellef bulunmaları nedeni ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafın ticari defterleri talimat yazılarak istinabe yolu ile bilirkişiye incelettirilerek rapor tanzim edilmesi sağlanmıştır. Bu doğrultuda alınan alınan 03/01/2020 ve 07/10/2020 tarihli bilirkişi raporlarına göre; dava konusu fatura ve alacağın davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, yine davalı tarafça ilgili döneme ait BA formlarında yer almadığı, alacağın davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, ancak davacıya ait 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olması nedeni ile davacı lehine delil olma özelliği bulunmadığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davalı tarafın söz konusu sözleşme ilişkisini ve ileri sürülen faturada yer alan malların kendilerine teslim edildiğini/işin yapıldığını kabul etmedikleri, bu nedenle sözleşme ilişkisini ve söz konusu faturada yer alan malların davalı tarafa teslim edilerek işin davalı tarafa yapıldığını ispat yükünün alacaklı olduğunu ileri süren davacıya ait olduğu, ancak davacı tarafça bu konuda herhangi bir yazılı sözleşme, imzalı sevk irsaliyesi, teslim belgesi vs.sunulmadığı gibi alacağın davalı defterlerinde de kayıtlı olmadığı, alacağın tanıkla ispatının caiz olmadığı, alacak her ne kadar davacı defterlerinde kayıtlı görünse de davacı defterlerinin (2016-2017 yılları) kapanış tasdiki bulunmaması nedeni ile usule uygun tutulmadığından sahibi lehine delil olma özelliği bulunmadığı gibi yine tek taraflı defter kayıtlarının o taraf lehine delil olamayacağı, yine faturanın davalı tarafça ilgili döneme ait BA bildirim formunun düzenlenmemiş olduğu, tüm bu nedenlerle davacı tarafça ileri sürülen alacağın ve mal teslimi/montaj işi yapılmasının davalıya yapıldığının ispat edilemediği kanaatine varılmış, davacı taraf delilleri arasında yemin delilinin de bulunması nedeni ile bu konuda davalı şirket yetkilisine yemin davetiyesi çıkartılmış, davalı şirket yetkilisinin duruşmaya gelip borcu kabul etmediğine ilişkin yemini eda etmesi nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.350,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davalı şirket yetkilisi ve davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır