Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/773 E. 2020/216 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/773 Esas
KARAR NO : 2020/216

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 03/08/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin elinde bulunan …… Bank A.Ş …. Şubesine ait 17/04/2018 keşide tarihli, 25.000,00-TL bedelli, …. seri numaralı çekin ciro kaşesi basılarak ama imzası atılmadan vadesini beklemek üzere işyerindeki kasasına koyduğunu, ancak 26/10/2017 tarihinde iş yerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle kasada bulunan işbu dava konusu çek ile bir kısım başka çekler, bonolar ve bir kısım nakit paraların çalındığını, hırsızlık olayına ilişkin tutanaklar tutulduğunu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının ….. Sor. Sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, işbu çekin davalılarca Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, çekin sahte olduğunu, icra takibine konu edilemeyeceğini, çekin iptalinin gerektiğini belirterek icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmesine, kambiyo vasfına haiz olmayan çeke dayalı takibin iptaline ve müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların %40’dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Öncelikle her iki şirketin ayrı sebeplerle dayanıp, aynı dilekçe ile bu davayı açmaları usul yönünden hatalı olup, davanın öncelikle bu sebepten reddi gerektiğini, davacı şirketin henüz çeki cirolamadan kaşe vurmuş olması basiretli bir tacir gibi hareket etmediklerini gösterdiğini, Müvekkilinin hak sahibi konumunda ve aksi ispatlanıncaya kadar iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, müvekkilinin çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalı …’a tebliğ edildiği, ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Tarafların delilleri kapsamında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. Sor. Sayılı dosyasının bir sureti, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasının aslı, davacı şirket temsilcilerinin imza asıllarının Kocasinan Vergi Dairesinden, …. Bankası A.Ş. …. Şubesiden, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden, …… Bank A.Ş.’nden, …. bank A.Ş. ….. Şubesinden, Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından, dava konusu yapılan …… Bank A.Ş …… Şubesine ait 17/04/2018 keşide tarihli, 25.000,00-TL bedelli, ….. seri numaralı çek aslının Bakırköy Emanet Memurluğunun …. Emanet sırasından dosyamız arasına celp edildiği, imza inkârına ilişkin davacı şirket temsilcilerinin imza örneklerinin alındığı görüldü.
Dosya, …… Bank A.Ş. ….. Şubesine ait 17/04/2018 keşide tarihli, 25.000 TL bedelli ….. seri numaralı çek üzerindeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmiş olup, bu kapsamda ATK tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; İnceleme konusu çekteki 1. ciro imzası ile …..’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …..’ın eli ürünü olmadığı, söz konusu imza atan şahsın tanı unsurlarını ……. ve ……. açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından ……. ve …….’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davaya konu çek arkasındaki ilk ciranta olarak atılan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı, bu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmış olup, davanın menfi tespit davası olduğu, ispat yükünün imza inkarında bulunan davacı üzerinde olduğu, çek incelendiğinde; keşidecisinin 2 nolu davacı, lehdarın ise 1 nolu davacı şirket olduğu, çek arkasında sırasıyla lehdar davacı şirket, davalı … ve davalı … cirolarının bulunduğu, davalı son hamil olan …’un davaya cevap verdiği, cevabında iyi niyetli son hamil olduğunu ileri sürerek imzaların istiklali prensibine dayandığı, diğer davalı …’ın ise davaya cevap vermediği, imzada sahtecilik iddiasının mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği hususu dikkate alınarak dosyanın mahkememizce, davaya konu çekin arka kısmında ilk ciranta olarak yer alan davacı şirkete ait imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda dosya adli tıp kurumuna gönderilmiş olup, sunulan 06/02/2020 tarihli raporda imzanın kuvvetle muhtemel davacı şirket temsilcisi …..’ın el ürünü olmadığı, diğer temsilciler ……. ve ……. açısından teşhise yeter oranda tanı unsurlarını yansıtmadığından eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, alınan raporun denetime el verişli olup hüküm kurmaya yeterli olduğu, böylelikle davaya konu çek üzerinde yer alan ciranta imzasının davacı şirket temsilcilerinin eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı böylelikle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ancak her ne kadar davacı tarafça kötü niyetli tazminatına karar verilmesi talebinde bulunulmuş ise de; kötü niyeti ispata yarar dosyaya yansıyan bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı dikkate alınarak bu yöndeki talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Bakırköy ….. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dava dosyasında icra takibine konu yapılan 17/04/2018 keşide tarihli, …. seri numaralı, …. Bank …. Şubesine 25.000,00 TL bedelli çek yönünden davacıların davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.707,75.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 479,33.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.228,42.-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 479,33.-TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 322,95.-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.750,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile bu davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*