Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2021/240 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/761 Esas
KARAR NO : 2021/240

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin davalının inşaat işleri için asansör hizmetlerine dayalı faturalar düzenlendiğini, bakiye 10.000 TL ödemenin yapılmadığını, açılan icra takibinede davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava konusu faturaların müvekillerine tebliğ edilmediğini, anlaşılan ödemenin fazlası ile yapıldığını, davacının işleride kusurlu yaptığını bu nedenlede müvekillerinin mağduriyet yaşadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 10.000,00 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, davalının inşaat işleri için yapılan asansör hizmetlerine dayalı faturalar düzenlendiğini, bu faturalar karşılığında davalı tarafın ödemeler yaptığını, asansör montaj, malzeme ve hizmet bedeline ilişkin düzenlenen 09/05/2017 tarihli ……… seri …… sıra nolu 23.600 TL tutarlı faturadan kalan 10.000 TL’lik bakiye borcun ödenmediğini, ……. ile aralarında davalıdan bağımsız ayrı bir ticari ilişki mevcut olduğu ve bu ticari ilişki neticesinde ……. tarafından kendilerine ödemeler yapıldığını, ancak davalı ile aralarında sözleşme ile kararlaştırılan asansör bedellerinin ……. tarafından ödenebilmesinin mümkün olmadığını ileri sürdüğü görülmektedir.
Davalı tarafından ise cevaben; taraflar arasında 40.000 TL ve 50.000 TL bedelli olmak üzere asansör teminine ilişkin 2 adet sözleşme yapıldığı, 40.000 TL’ ödemesinin tamamen yapıldığı, akabinde yaklaşık 9 ay sonra 50.000 TL’lik yeni bir anlaşma yapıldığı, bu anlaşmaya konu bedele mukabil davacıya 2 adet 17.000 TL tutarlı 1 adet 18.000 TL tutarlı 3 adet çek verildiği ve davacıdan 2.000 TL alacaklı durumda oldukları, davacının taahhütlerini yerine getirmediğinden davalının zarara uğradığı, asansör ruhsatını zamanında alamadığından belediye tarafından kendisine 53.000 TL ceza kesildiği, yine asansörün kalite ve sözleşme kriterlerine uyulmadığından halen sorun yaşandığını ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
Davalının ticaret sicilinde ticari işletme kaydı bulunduğu, dolayısıyla her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması nedeniyle davanın nispi ticari davalardan olmasından mütevellit mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalının icra dosyasına sunmuş bulunduğu 04/05/2018 havale (tarama kaşesi) tarihli dilekçesinde; “İnşaata yapılan asansör ……. tarafından yapılmıştır, parası da ……. tarafından ödenmiştir, asansör fiyatı 50.000 TL anlaşılmış ona karşılık 2 adet 17.000 TL çek ve bir adet 18.000 TL çek verilmiştir. Buna mukabil 2.000 TL bize geriye ödenmemiştir. İnşaatın defterini kapatacağımdan geri kalan faturamız verilmemiştir ve faturamızın tarafımıza verilmesini talep ediyoruz, ve de yapılan asansör çalışmamaktadır” şeklinde dilekçe sunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça ilgili asansör teklifleri ile asansör periyodik kontrol başvuru formları dosyaya sunulmuştur.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığım çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bir bilirkişi ve bir nitelikli hesaplamalar uzmanından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Taraflarca mahkememizce belirlenen defter inceleme gününde ticari defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeni ile defterler incelenmeksizin düzenlenen 19/12/2019 tarihli bilirkişi kök raporunda, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bunun üzerine mahkememizce yeniden defter inceleme günü tayin edilmiş ancak tarafların bu inceleme gününde de ticari defter ve belgelerini sunmadıkları görülmüştür. Aynı bilirkişilerin tarafların ticari defterlerini incelemeksizin sundukları 22/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalının rapora itiraz dilekçesinde 2 adet 17.000 TL, 1 adet 18.000 TL tutarlı çek ödemeleri ile ilgili dava dosyasına herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı, bu anlamda yapmış olduğu ödeme belgelerini dava dosyasına sunması gerektiği, dava dosyasına sunulu olan fatura içeriğinin incelenmesinde toplam tutarının 15.000 TL % 18 KDV 2.700 TL toplam 17.700,00 TL olması gerekirken özensiz bir şekilde düzenlenip 23.600 TL olarak yanlış düzenlendiğinin görüldüğü, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmadan nihai bir karara varılamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
Davacı tarafça davalının inşaatına asansör yapımı nedeni ile bakiye alacaklarının bulunduğu ileri sürülürken, davalı taraf ise bedelin 3 adet çek ile ödendiğini ve asansörün sözleşmeye aykırı yapıldığını ileri sürmüş, ayrıca davalı taraf icra müdürlüğüne sunduğu dilekçede ise; inşaata yapılan asansörün dava dışı ……. tarafından yapıldığını, parasının da ……. tarafından ödendiğini savunmuştur. Böylece taralar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu asansörün davacı tarafça yapılıp yapılmadığı, bedelinin ödenip ödenmediği ve asansörün ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır. Öncelikli olarak, icra takibi ve işbu davadan önce davalı tarafça davacı tarafa ayıp ihbarı bulunulduğuna dair bir delil sunulmamış olmakla davalı tarafın ayıp iddiasına dayanamayacağı kanaatine varılmıştır. İspat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK mad.190). Bu kapsamda, davalı tarafın her ne kadar icra müdürlüğüne sunmuş bulunduğu dilekçesinde, asansörün dava dışı ……. tarafından yapıldığını ileri sürmüş ise de, cevap dilekçesinde asansörün davacı tarafça yapıldığını kabul ettiği ve fakat ödemelerin dava dışı ……. tarafından yapıldığını ileri sürdüğü anlaşılmakla dava konusu asansör malzeme ve montaj işinin davacı tarafından yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın, icra müdürlüğü dosyasına sunduğu dilekçesinde “Ödemelerin ……. tarafından yapıldığı” iddiasına karşın davacı taraf dava dilekçesinde “……. ile aralarında davalıdan bağımsız ayrı bir ticari ilişki mevcut olduğu ve bu ticari ilişki neticesinde ……. tarafından kendilerine ödemeler yapıldığını” bildirmiş olması nedeni ile, davacı tarafın dava dışı ……. ile aralarında davalıdan bağımsız ayrı bir ticari ilişki mevcut olduğu hususunu ispatlaması gerektiği, ancak mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defter belgelerini sunmadığı ve bu hususu ispatlar nitelikte başkaca bir delil de sunmadığından davacı tarafın bu hususu ispatlayamadığı kanaatine varılarak bu konuda dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış bulunan davacı vekiline, davalı tarafa yemin teklif edip etmeyeceklerini bildirmek üzere süre verilmiş, bu konuda davacı vekili tarafında sunulan 13/11/2020 tarihli dilekçe davalı şirket yetkilisine tebliğ edilmiştir. Davalı şirket yetkilisi, yemin tahtında huzura alınmış ve duruşmada “Davacı şirket tarafından benim inşaatıma asansör yapıldı. Ben bu asansörün bedelini bir kısmını elden bir kısmınıda çek ile ödedim. Borcum kalmadı. ……. tarafındanda davacıya asansör yaptırıldı. Onun asansörünün parasını ……. kendisi ödedi” şeklinde yeminli beyanda bulunduğu görülmüştür. Davalı şirket yetkilisinin bu yeminli beyanı ile, dava konusu asansör yapım işinin bedelinin ……. tarafından değil, bizzat kendileri tarafından ödendiğini kabul ettiği, bu beyanının hukuki nitelik itibariyle “Bağlantılı bileşik ikrar” olduğu ve ispat yükünün yer değiştirerek davalının borcu ödediğini ispat etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar dava konusu faturada hesaplama hatası yapılmış ise de, işin bedeli hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafça icra takibine konu bakiye borcun ödendiğinin yazılı delil veya başkaca bir kesin delille ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, dava konusu alacağın likit olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin takipteki şartlarla aynen devamına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 786,10-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 120,78.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 50,00.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 615,32.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 120,78.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.637,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 12/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır