Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/759 E. 2019/437 K. 29.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/759 Esas
KARAR NO : 2019/437

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 31/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/04/2019
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Sigortalı ….Porselen Sanayi A,Ş.’ye ait muhtelif emtianın, müvekkili şirket nezdinde …. numaralı Abonman Sigorta Poliçesi ile 31.12.2016/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısı ile davalı arasında sigortalı muhtelif emtianın….-…. arasında taşınması hususunda taşıma akdi gerçekleştirildiğini, ancak davalının taşıma işini gerçekleştirdiği esnada, müvekkil şirkete şoförünün istirahate çekilmesi ile dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları neticesinde hırsızlık suretiyle çalındığı, sigortalı şirketin çalınan miktar kadar zarara uğradığını, söz konusu olay ile ilgili olarak, …. Polis Merkezi tarafından sürücü …’nın ifadesi alındığı, bağımsız ve uzman eksper tarafından hasarın niteliğinin ve miktarının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, hasar nedeniyle meydana gelen 10.873,61-TL tutarındaki hasar tazminatı müvekkil şirket tarafından 08.03.2018 tarihinde ödendiğini, davalıdan talebin …. numaralı Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi çerçevesinde ödenen 10.873,61-TL hasar tazminatının 08.03.2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber tahsilinden ibaret olduğu, Î.Î.K. 257. maddesine göre ihtiyati haciz talep eden müvekkil şirketten teminat alınmamasını talep ettikleri, açıklanan ve yargılama sırasında ortaya çıkacak nedenlerle, sigorta şirketi borcunun kamu teminatı altında bulunması sebebiyle teminatsız olarak ihtiyati haciz talebinin kabulün, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 10.973,61 TL tazminatın 08/03/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Hakkında açılan davayı kabul etmediğini, mahkemenin iş bu davayı görme konusunda yetkili olmadığı, yerleşim yeri olan ….Mahkemeleri olduğu, ….İlinden…. İline, ….Porselene ait porselen eşyaları taşımakta olduğu,…. İlinde ….porselenin …. ’da bulunan kendisine ait bölge deposuna saat yaklaşık 03.00 sularında gittiğini, görevlinin kapıyı açması sonucu buradaki deponun bahçesine girdiğini, güvenlik görevlisinin aracı park ettiği alanda istirahat edebileceğini söylediğini, sabah malların depo tarafından teslim alınacağı, aracın ve kendisinin emniyette olduğunu düşündüğü ve yolculuk sebebi ile de yorulmuş olmasından dolayı aracın içerisinde uyuduğunu, bu sırada kimliklerini bilmediği şahıslar tarafından araçtaki malların hırsızlanarak çalındığını, Polisi aradığını ve….Polis Merkezinde ifade verdiğini, Polisin karşı depo olan …. halının güvenlik kamerası kayıtlarını da aldığını, meydana gelen olayda hiçbir kusurunun olmadığı, olayın ….Porselenin hakimiyet alanı olan bahçesinde meydana geldiği, ….Porselenin bahçesine kapılar güvenlik görevlileri tarafından açılarak alındığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile açılmış olan hasar dosyasını da kabul etmediğini, belirlenen miktar fahiş derecede yüksek olduğu, hırsızlanan malların bedeli daha düşük olduğunu, davacı ödeme tarihi olarak belirttiği değil, dava açma tarihinden itibaren faiz talep etmesi gerektiğini, ayrıca davacının talep etmiş olduğu avans faiz de yasal olmayıp, yasal faiz talep etmesi gerektiği, hırsızlanma olayının ….Porselen’in deposunun bahçe kısmında olması, bahçe kısmına alan güvenlik görevlilerinin olması, aracı terk etmemesi,….Polis Merkezine şikayetçi olma hususları dikkate alındığında iş bu hırsızlanma olayının olmasında şahsına isnat edilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, belirtilen ve resen göz önüne alınacak nedenlerle; açılmış olan hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli olarak açılmış olan davanın reddine karar verilmesi için iş bu beyanlarda bulunmamız gerektiğini, açıkladığı ve resen göz önüne alınacak nedenlerle; hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli açılmış olan davanın reddine, yargılama ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

Dava; Nakliye abonman sigorta poliçesinden kaynaklı olarak davacının sigortalısına ödediği zarar bedelinin tahsili tahsili talebi istemine ilişkindir.

Davalı her ne kadar mahkememizin yetkisiz olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuşsa da , haksız fiil teşkil eden hırsızlık olayının ….’da gerçekleştiği, edimin ifa mahallinin …. olduğu dolayısıyla sigorta şirketinin halefiyet presipleri gereği açtığı davada HMK 10. Madde gereğince mahkememizin yetkili olduğu nazara alınarak davacının yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraflar yazılı delillerini ibraz etmişler, tarafların olaydaki kusur durumları ve kusur oranlarının tespiti için Güvenlik uzmanı ile sigorta uzmanından oluşturulan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır

Bilirkişiler olan Trafik ve Güvenlik Uzmanı olan ….ve Bankacılık ve Sigortacılık alanında uzman …. tarafından hazırlanıp mahkememize ibraz edilen 28/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
….plakalı çekici ve arkasında takılı … plakalı varı römork (…) TIR aracın sürücüsü …’nın; 13/11/2017 günü ….İlinden ….Porselenden, ….Porselene ait mal yükleyerek sürücülüğünü yaptığı trafikte adına kayıtlı bulunan ve ….plakalı çekici ile arkasında … plakalı … takılı TIR araç ile 14/11/2017 günü saat 03:30 sıralarında…. İli …. İlçesi …. Merkez Mahallesi …. Sokak No: …. …Porselen deposu binasına ait bahçe içine, binada danışman olarak görevli ….’nin yardımıyla park etiğini, aracı park ederken danışman ….’nin kendisine depo önüne park etmesi için yardımcı olduğunu, park ettiği yerin binanın bahçesinin içinde olduğunu, kendisi aracı terk etmeden aracın kapılarını kilitleyerek araç içinde istirahate ayrıldığını, Güvenlik Kamerası görüntülerine göre, saat 06:45 sıralarında gri renkli olduğu ….Marka olduğu değerlendirilen aracının kamyonun yan tarafına park ettiği araçtan bir şahsın indiğini bu esnada görüntünün alındığı iş yerinin önünde bulunan kulübedeki şahsın kulübenin kapısını kapattığını, iş yerine doğru girdiğini, giderken gri renkli araca ve içerisinde inen şahsa dönüp dönüp baktığını, kamera açısından çıktığı daha sonra … model aracın hareket ettiğini, müştekiye ait aracın tam önüne park ettiği araçtan inen şahsıların kamyondan çaldıkları kolileri kendi araçlarına yükleyerek olay yerinden ayrıldığının görüldüğünü, danışman ….’nin görev hitamında saat 08:00 sıralarında evine gitmek için ayrılırken, o esnada dışarıya çıktığında sağ yan TIR brandasının kesilmiş olduğunu gördüğünü, o esnada ise araçta uyumakta olan araç sürücüsünün orada olduğunu ve hemen 155 polis imdadı arayarak araç sürücüsü adresi bilmediği için bilgi verdiğini, araçta meydana gelen hırsızlık olayının nasıl ve ne şekilde olduğunu görmediğini, şüpheli birilerini de görmediğini beyan ettiği bu şekilde araç sürücüsünün aracı yükü indireceği deponun önüne park ederek, hırsızlığın önlenmesi için, binanın bahçesinin içine park ederek tedbirleri aldığını, hırsızların bahçenin dışından içeri doğru müdahale ederek TIR aracın yan brandasını keserek hırsızlığı gerçekleştirdiği üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği anlaşıldığını, meydana gelen olayda kusurunun olmadığı; sigorta ekspertiz raporunda belirlenen 10.873,61 TL zayi zararının somut olaya uygun ve kadri marufunda olduğunu, davacının bu miktarı aşan zarar tazmin talepleri bakımından taşıyıcının sorumluluğuna gidemeyeceğini, TTK m. 8 80 hükmüne göre hesaplanması gereken zarardan fazlasını taşıyıcının karşılamayacağını, somut olayda öte yandan, davalı taşıyıcının TTK m.876 gereği üzerine düşen tüm özeni göstermesine karşın meydana gelen zararı engellemesinin mümkün olmadığı gözetilerek tazminattan sorumlu tutulamayacağını, bu sebeple de davacı … şirketinin ödediği tazminatı davalıya rücu edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, hükme esas alınan 28/02/2019 tarihli bilirkişi raporu, tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde;Davacı Nakliye abonman sigorta poliçesinden kaynaklı olarak sigortalısına ödediği zarar bedelinin tahsili tahsilini talep etmiş davalı ise zarar sebebiyet veren sigortalı malların çalınması olayında kusurlu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı araç sürücüsü hırsızlığın önlenmesi için, binanın bahçesinin içine park ederek tedbirleri aldığından üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği anlaşıldığından hırsızlık olayında davalının kusurunun olmadığı,

TTK m.876 maddesinin ‘Ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur’ hükmünü havi olduğu, davalı taşıyıcının üzerine düşen tüm özeni göstermesine karşın meydana gelen zararı engellemesinin mümkün olmadığı gözetilerek tazminattan sorumlu tutulamayacağı bu sebeple de davacı … şirketinin ödediği tazminatı davalıya rücu edemeyeceği kanaati mahkememizde hasıl olmuştur.

Tüm bu nedenlerle; Davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL red karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 185,70.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 141,30.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Üzerinden hesaplanan 2.735,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
29/04/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır