Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/75 E. 2020/521 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/75 Esas
KARAR NO : 2020/521

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 21/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; taraflar arasında imzalanan 3 ayrı sözleşme kapsamında müvekkilinin davalı şirketin alt yüklenicisi olarak “…. Projesindeki bir kısım kaba inşaat işlerini yerine getirdiğini, ayrıca inşaatta kullanılan “nevrüllü demirlerin” satışını da gerçekleştirdiğini, bu amaçla 15 adet satış faturası düzenlendiğini, işin devamı sırasında geçici kabullerin ve buna bağlı hakkedişlerin yapıldığını, tamamlanan işlerle ilgili taraflarca imzalanan hakkedişlere uygun şekilde müvekkilince 26 adet hakkediş faturası düzenlendiğini, gerek işin bedeline ve gerekse satılan demirlerin bedeline ilişkin kayıtların tek bir cari hesapta tutulup taraf ticari defter kayıtlarına işlendiğini, düzenlenen tüm faturaların davalı tarafından kabul edilip ticari defter kayıtlarına işlendiği, işin devamı sırasında düzenlenen 26 adet hakkedişlerden %5 oranında teminat kesintisi yapıldığını, taraflar arasında 30.11.2017 tarihinde yapılan hesap mutabakatında davacı alt yüklenicinin cari hesap alacaklarının 5.381.281,87 TL, %5 teminat kesintisi toplamının ise 972.655,65 TL. olduğunun belirlendiğini, yine bu tarih itibariyle işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızalarının bulunmadığına ilişkin geçici kabul tutanağının düzenlendiğini, 11.12.2017 tarihinde SGK dan ilişiksiz belgesi alındığını, davalıya belgenin elden teslim edildiğini, işin tamamlanıp teslim edilmiş olmasına rağmen işin bedeli ile teminat kesintilerinin müvekkiline ödenmediğini, sözleşmelerde işin bedelinin işin kesin kabulü sonrası ödeneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, teminat kesintisinin SGK dan ilişiksiz belgesi alınması koşuluna bağlandığını, Davalı iş sahibi şirket hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında başlatılan ilamsız icra takibine konu alacak ve eklentilerine haksız ve kötü niyetle itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğunu belirterek; davalının borca itirazının iptaline takibin tüm ferileri ile birlikte devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE;davacı alt yüklenicinin sözleşmeler uyarınca yüklendiği edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediğini ve eksik yerine getirdiğini, işte açık ve gizli ayıpların bulunduğunun yapılacak yargılamada ortaya çıkacağını, TBK.m.97 uyarınca kendisine düşen edimlerini yerine getirmeyen davacının davalı iş sahibinden edimlerini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, eksik ve ayıplı işler nedeniyle müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, yapılan bildirimlere rağmen davacının adına düzenlenen faturaların kabul edilmediğini, işletmesinin kapatılması üzerine adına fatura düzenlenmesinin önüne geçildiğini, bu durumun davacı tarafın haksız ve hukuksuz işlemler gerçekleştirdiğini ortaya koyduğunu, Karşı alacaklarının, hatalı beton imalatından, kayıp edilen kalıplardan, malzemelerden ve bir kısım onarım ve tamiratlardan, aplikasyon hizmetlerinden, ödenmeyen işçi alacaklarından, davacı işçilerinin kendilerine karşı açtıkları davalardan, davacı tarafından ödenmesi gereken mal ve hizmet bedellerinin davalı müvekkili tarafından ödenmesinden ve benzeri durumlardan kaynaklandığını, Sözleşme konusu işlerin kabulünün de yapılmadığını, sözleşme uyarınca davacının garanti yükümlülüğü de bulunduğunu ve bu sürenin dolmadığını, buna rağmen icra takibi yapılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Sözleşme uyarınca gerçekleştirilen teminat kesintisinden kaynaklı alacaklarının henüz muaccel olmadığını, İşe karşılık bir kısım hakkedişlerin yapılmasının ve bu yönde mutabakatın gerçekleştirilmiş olmasının müvekkilinin doğrudan sorumluluğuna neden olamayacağını, düzenlenen bir kısım faturaları da açıkça kabul etmediklerini, faturaların sözleşme hükümlerine uygun şekilde düzenlenip düzenlenmeyeceğinin bilirkişilerce araştırılması ve denetlenmesi gerektiğini, Bir kısım faturaların ise kendilerine teslim edilmediğini, bu nedenle taraf ticari kayıtlarının örtüşmediğinin görüleceğini, söz konusu faturalara dayalı mal ve hizmetlerin kendilerince alınmadığını, İhtiyati haciz istenemeyeceğini, yine TBK.m.117 uyarınca koşullar oluşmadığı içinde işlemiş faiz de istenemeyeceğini, ortada likit bir alacak olmadığı için de icra inkar tazminatı istenemeyeceğini, Davacının tüm alacaklarının ve haklarının ZAMANAŞIMINA uğradığını, bu nedenle ZAMANAŞIMI definde bulunduklarının da dikkate alınarak açılan davanın reddini istediklerini, tarafların tacir olmaları nedeniyle tanık dinlenilmesine izinleri olmadığını da belirterek, açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen hak ediş alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … tarafından borçlu …’ne yönelik 6.353.937,52 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, tarafların kabulünde olan eser sözleşmeleri kapsamında tarafların edimini yerine getirip getirmediği, ayıplı ve eksik ifa söz konusu olup olmadığı, bu sebeple icra takibine konu alacaktan davalı tarafın bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalının takas ve mahsuba konu alacağının olup olmadığı noktasındadır. Davacı tarafından davalıya satılan demirler ile ilgili alacağın ödendiği ve dava konusu yapılmadığından taraflar arasında bu hususta bir çekişme kalmamıştır.
Somut olayda; davacı yüklenici ile davalı arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca davacının davalı şirketin alt yüklenicisi olarak …. Projesindeki bir kısım kaba inşaat işlerinin yapımını üstlendiği ve ayrıca inşaatta kullanılan “nevrüllü demirlerin” satışını da gerçekleştirdiği, ancak sözleşmeye uygun olarak edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı iş sahibi tarafından hak edişlerinin ödenmediğini iddia ettiği, davalı iş sahibi ise davacı ile aralarındaki sözleşme ilişkisini kabul ettiği, ancak davacı iş sahibinin edimlerini eksik ve ayıplı olarak yerine getirdiğini, bu sebeple alacağa hak kazanmadığı savunmasında bulunmuştur.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre somut olayda taraflar arasında …. Projesi kapsamında kalan 3 farklı sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında yapılan işler ile ilgili tarafların imzalarını taşıyan hakkedişler ve hakkedişlere uygun şekilde davacı alt yüklenici tarafından faturalar düzenlendiği, davacı alt yüklenicinin aynı zamanda davalı iş sahibine “nevrülle demir” satışı gerçekleştirdiği, bu satışlara ilişkin davacı tarafından düzenlenen 15 adet faturaların ve sözleşmeler konusu işle ilgili düzenlenen 26 adet faturaların taraf ticari kayıtlarına işlendiği, sözleşmeler kapsamındaki işlerin geçici kabulünün 30.11.2017 tarihinde gerçekleştiği, düzenlenen geçici kabul tutanağında “işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızalarının bulunmadığının” yazılı olduğu, davacı alt yüklenicinin 30.11.2017 tarihi itibariyle davalı iş sahibine gönderdiği cari hesap mutabakatı istenen yazının altına davalı iş sahibi adına “… isim ve imzası ile “Mutabıkız” denilerek altının davalı şirket kaşesi ile kaşelendiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların gösterdikleri deliller toplanmış ve sözleşmeye konu alanda keşfen teknik bilirkişiler eliyle incelemeler yapılmış ve kök raporlar tanzim edilerek dosya içerisine alınmıştır. Dosya içerisindeki kök raporların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, olayın oluş şekline uygun ve denetime elverişli olan 15.07.2020 tarihli heyet raporuna üstünlük tanınarak hükme esas alınmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi eliyle tarafların ticari kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafından davalı adına kesilen 26 adet hakedişe ilişkin faturanın ve 15 adet demir satışına ilişkin faturanın her iki tarafın da ticari kayıtlarında yer aldığı, davacı ticari kayıtları uyarınca takip tarihi itibariyle davacı alt yüklenicinin 6.353.937,52 TL toplam alacak kaydının bulunduğu; davalı iş sahibinin ticari kayıtları uyarınca ise davacı alacak tutarının 5.006.084,88 TL olduğu, aradaki farkın davalı tarafından takip tarihinden sonra davacı adına düzenlenen 31.12.2017 tarihli “kulevinç ve beton dist. operatör bedeli” açıklamalı KDV dahil 1.347.852,64 TL bedelli e-faturadan kaynaklı olduğu, bu faturaya da davacı tarafın süresi içerisinde itiraz ettiği ve faturayı iade ettiği anlaşılmıştır.
Mahallinde bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespitlerde, dava konusu …. Projesi Gökçeada ve … Blok ile … ve …. Blok Otoparkları … İnşaatı işlerinde Ayıp ve Eksik iş olarak belirtilen beton imalatlarında bir hata tespit edilmemiştir. Zayi olduğu davalı taleplerinde belirtilen kalıp ve malzemelerin mahallinde olmaması sebebiyle bir tespit yapılamadığı, bu hususta ispat külfeti kendisinde bulunan davalı tarafın da dosyaya iddiasını ispatlar delil sunamadığı, kaldı ki taraflarca düzenlenen Geçici Kabul Tutanağında eksik, kusur ve arızalar bulunmadığının tutanak altına alındığı göz önünde bulundurularak davalı iş sahibinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Somut olayda taraflar arasında “kaba inşaat yapımı” işine ilişkin imzalanan sözleşmeler bir tür eser sözleşmesi niteliğinde olduğu için, işin geçici kabulünü yaparak işi teslim alan davalı iş sahibinin TBK.m.474 uyarınca “işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz işi/eseri gözden geçirerek ve varsa ayıplarını yükleniciye bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davalı iş sahibi sözleşme konusu işlerde eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürmüş ise de buna ilişkin somut kanıtlar sunmamıştır. Yukarıda yazılı 30.11.2017 tarihli geçici kabul tutanağında açıkça “işte eksiklikler bulunmadığı” davalı iş sahibince kabul ve ikrar edilmiştir. Ayrıca teknik bilirkişiler tarafından yapılan incelemelerde de herhangi bir ayıp ve eksik iş bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu deliller ışığında davalı tarafın ayıp ve eksik iş iddiasını ispat edemediği kabul edilmiş ve yukarıda açıklanan deliller ve mutabakat belgesi gözönünde bulundurularak davacı alt yüklenicinin tarafların ortak mutabakatı ile belirlenen ve taraf ticari kayıtları ile örtüşen 4.654.619,11 TL iş bedeli tutarında ödenmemiş alacağının bulunduğu takdir ve sonucuna varılmıştır.
Takibe konu %5 ihtiyat kesintisine ilişkin yapılan incelemede ise, işin yapımı süresince düzenlenen hakkedişlerden %5 oranında “ihtiyat kesintisi” adı altında yapılan kesintilerin iadesi SGK’dan alınacak ilişiksiz belgesinin davalıya ibrazı koşuluna bağlanmıştır. Söz konusu ilişiksiz belgesinin 11.12.2017 tarihinde alındığı ve 13.12.2017 tarihinde davalı şirkete teslim edildiği ve sözleşme gereği davalı iş sahibinin toplamı 972.655,65 TL olduğu çekişmesiz olan %5 lik ihtiyat kesintisini davacı alt yükleniciye 13.12.2017 tarihinde iade etme borcu altına girdiği takdir ve sonucuna varılarak davacının bu yöndeki talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın işlemiş faiz talebine ilişkin teknik bilirkişiler eliyle yapılan hesaplama usul ve yasaya uygun bulunarak hükme esas alınmış ve icra takip tarihi itibariyle davacının ihtiyat kesintisi için 2.634.27 TL, hakediş alacağı için 82.297,06 TL olmak üzere toplam 84.931,33 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalı iş sahibinin takas ve mahsup istemine ilişkin yapılan değerlendirilmede; somut olayda davalı iş sahibi, davacı alt yüklenici alacağından ayrıca “hatalı betonarme imalatları” nedeniyle 170.818,30 TL, “nokta aplikasyon hizmeti bedeli” olarak 159.124,00 TL. “pervane perdah alanları için 577.189,69 TL. “zayi olan kalıp malzemesi” bedeli olarak 110.956,12 TL. “kamp gideri” açıklaması ile 158.240,00 TL’nin takas ve mahsup yoluyla indirilmesini istemektedir. Yukarıda da ayrıntılı olarak açıklandığı kaba beton imalatlarında hatalı bir imalat bulanmadığı, dolayısıyla davalı tarafın bu yöndeki istemi yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasında ki sözleşmelerde birim fiyata hangi giderlerin dahil olduğunun açıkça gösterildiği ve kamp gideri-nokta aplikasyon hizmeti bedeli-pervane perdah alanları için yapılan giderlerin alt yükleniciye ait olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı ve ayrıca 26 adet hakkedişte bu amaçla yapılan bir kesintinin bulunmadığı göz önüne alınarak bu kalem iş veya hizmet bedellerinden davacı iş sahibinin sorumlu olmayacağı takdir ve sonucuna varılarak davalının bu yöndeki takas ve mahsup talebi yerinde görülmüştür.
Benzer şekilde zayi olan kalıp malzemeleri ile ilgili olarak da yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı, mahallinde yapılan tespitlerde bu hususun tespit edilemediği ve davalı tarafın da bu konuda delil sunamadığı anlaşıldığından bu kalemden dolayı da davacı iş sahibinin sorumlu olmayacağı takdir ve sonucuna varılarak davalının bu yöndeki takas ve mahsup talebi yerinde görülmüştür.
Davacı işçilerinin işçilik alacaklarına ilişkin takas ve mahsup istemine ilişkinde yapılan incelemede; her üç sözleşmeye göre davacı alt yüklenicinin işte çalıştıracağı işçilerinin tüm işçilik alacaklarından sorumlu olduğu çekişmesizdir. Davalı vekilince sunulu kanıtlardan, davacı alt yüklenicinin işçileri tarafından gerek davacı ve gerekse işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla dayanışmalı olarak sorumlu davalı şirket hakkında açılan ve halen yargılaması süren iş davalarının bulunduğu, ancak bu dosyaların nihayete kavuşmadığı gibi davalı tarafından bu davalar nedeniyle yapılmış bir ödemeye ilişkin belgede dosyaya sunulamadığı, TBK.nun 139.maddesi uyarınca muaccel bir alacağın takası mümkün olduğundan davalının bu yöndeki talebi de yerinde görülmemiştir.
Bu açıklamalar ışığında davalı tarafın takas-mahsup talepleri reddedilerek, davacı alt yüklenicinin icra takip tarihi itibariyle 4.654.619,11 TL iş bedeli, 972.655,65 TL ihtiyat kesintisi alacağı olmak üzere toplam 5.627.274,76 TL asıl alacak ve 84.931,33 TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 5.712.206,09 TL üzerinden davanın kabulüne ve takibe yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Davacı taraf her ne kadar icra-inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de, alacağın varlığı ile miktarının yargılama sonucu alınan bilirkişi raporuyla saptanmış olduğu ve davalı itirazında tamamen haksız olmadığından koşulları oluşmayan icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 5.627.274,76-TL asıl alacak ve 84.931,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.712.206,09 TL üzerinden takibin DEVAMINA,
Takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz miktarı üzerinden faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 390.200,79-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 78.819,81-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 32.630,84-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 278.785,00-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ile 78.819,81-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 372,00-TL posta gideri ve 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.372,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 3.934,00-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 145.747,07-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 49.136,50-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/10/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı