Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/724 E. 2019/560 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/724 Esas
KARAR NO : 2019/560

DAVA : İtirazın İptali (Rücuan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 11/02/2015 tarihinde davalı şirketin maliki olduğu …. plaka nolu aracın…. (% 1.43 promil alkollü) sevk ve yönetiminde iken Bayrampaşa …… Caddesi üzerinde seyrederken aracın kontrolünü kaybederek park halinde bulunan …. plaka nolu aracın sol arka kısmına daha sonra ise yine park halinde olan ……. plaka nolu aracın sol arka kısmına çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada …. plaka nolu aracın hasarlandığım, ekspertiz tespitine göre toplam 3.463.00 TL hasar bedelinin 24/03/2015 tarihinde ibraname mukavili …….. plaka nolu araç sahibine taraflarınca ödendiğini, kazada davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, ödedikleri tazminatın tahsili için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı sonucu icra takibinin durduğunu bütün bu nedenlerle, icra takibine yapılan itirazın iptalini, takibin devamını haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen Davalı …..İnşaat İthalat İhracat ve Elektrik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin herhangibir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, zorunlu mali sorumluluk (ZMSS-trafik) sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy…… İcra Müdürlüğünün ……esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı …… A.Ş., tarafından borçlu …..İnşaat İthalat İhracat ve Elektrik Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne yönelik 2.149,32-TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, sigortacının rücu hakkının doğumu için, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmesinin gerekip gerekmediği, noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ’nun 48. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, konu ile ilgili olan “b-2” bendinde “Alkollü içki almış olarak kandaki alkol miktarına göre araç sürme yasağı” kenar başlığı altında; Alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları açıklanmıştır. Konuya ilişkin Sigorta Genel Şartlarının B.4.d maddesinde ise tazminatı gerektiren olayın, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa ödemede bulunan sigortacının sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılması veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebileceği açıklanmıştır.
Gerek KTK’nun 48. maddesinde gerekse taraflar arasındaki akdi ilişkinin koşullarını belirleyen Genel Şartlarda, alkollü araç kullanma halinde alınan alkolün güvenli araç sürme yeteneğini engellemesi halinde, sigortacıya kendi âkidine rücu hakkı tanınmıştır.
Yukarıdaki açıklanan düzenlemelerden anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki Poliçenin Genel Şartlarına göre sigortacının rücu hakkının doğumu için kazanın salt (münhasıran) alkolün etkisiyle meydana gelmiş olması gerekmektedir; tek başına sürücünün alkollü olması sigortacıya rücu hakkı vermez. Aracı sürenin, alkolün tesiri altında olup, güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş olması halinde, meydana gelen kazanın sürücünün alkollü oluşunun bir sonucu olması gerekir. Başka bir anlatımla sürücü alkollü olsa da olmasa da kaza meydana gelecektiyse bu durum sigortacının sigortalıya rücu edebilmesi için yeterli bir neden değildir.
Bu kapsamda alkollü araç kullanma sebebiyle oluşan bir rizikoda sigorta tazminatı ödeyen sigortacı kendi sigortalısına rücu ederken TTK 1281. madde uyarınca böyle bir durumun varlığını ispat ile yükümlüdür.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkol oranının her zaman doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla, olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisi ile meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağının kabulü gerekeceği ilkesi benimsenmektedir.
Tüm bu açıklamalar ışığında söz konusu kazanın sırf alkolün etkisi altında meydana geldiği hususunda nörolog bilirkişisinin de bulunduğu bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve hükme esas alınan rapor uyarınca söz konusu kazanın sırf alkolün etkisi ile gerçekleştiği, dolayısıyla rücu şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır. Teknik bilirkişi eli yapılan hesaplama uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin gerçek zarar ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı tarafın davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak takibe konu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile İcra İnkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE
Bakırköy …….İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Takibe konu alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile İcra İnkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 146,82-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 36,71-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 10,75-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,36-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ve 36,71-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 89,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.589,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.149,32-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının ilgili tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2019

Katip…….
¸E-imzalı

Hakim …….
¸E-imzalı