Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/708 E. 2018/1021 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/708 Esas
KARAR NO : 2018/1021

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/07/2013
KARAR TARİHİ : 02/11/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 12/07/2013 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının takibe ve borcun tamamına itiraz ederek, böyle bir borcunun bulunmadığı, bu borcun kaynağının vefat eden babalarının Bakırköy …. nolu ganyan bayisini işletmesinden doğmuş ise de, tereke borca batık olduğundan mirasın reddedildiği ve borçtan sorumlu olmadıklarını belirttiklerini, davalıların itiraz dilekçelerinde belirttikleri hususların gerçeğe aykırı olduğunu, davalıların vefat eden babası …nın müvekkili kulübün Bakırköy …. nolu ganyan bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalıların ve vefat eden babanın mirasçılarının, Bakırköy …. nolu ganyan bayi ruhsat sahibi …nın 30.12.2011 tarihinde vefat etmesine rağmen, iş bu vefat husussunda kulübe bilgi vermeyip, 16.04.2012 tarihine kadar bayilik faaliyetlerine devam etmek suretiyle, bayilik primlerini almaya devam ettiklerini, bu hukuka aykırı faaliyetleri yanında, aynı zamanda almaya devam ettikleri ve müvekkili kulüp adına yaptıkları satış sonucu elde ettikleri hasılat üzerinden tahakkuk eden bayilik primine matrah teşkil eden ve kulüp adına yapmış oldukları satış sonucu elde edilen hasılatı, müvekkili kulübe teslim etmeleri gerektiği halde takip konusu bedeli teslim etmediklerini, bu nedenle mirasçılar için icra takibi başlatıldığını, talep ve beyanlarında bulunduğu görülmüştür. …. tarafından müvekkili kulübe Beşiktaş ….Noterliğinin … nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye göre, Bakırköy …. nolu ganyan bayisi …nın 30,.12.2011 tarihinde vefat ettiğini, murisin vefatı sonrasında terekenin borca batık olmasından dolayı mirasın hükmen reddedildiğini, ganyan bayiliği her ne kadar babası adına olsa da fiilen …..tarafından 2000 yılından beri işletildiğinin ve muhatabın …..olduğunun beyan edildiğini, sabit ganyan bayii yönetmeliğinin, bayiliğin devri ve ortak alma yasağı başlıklı 15. Maddesinde, bayinin kar ortaklığı dahil hiçbir suretle yanına ortak alamayacağı ve hisse devri yapamayacağı hükmünün bulunduğunu, …nın vefat tarihi 30.12.2011 tarihinden itibaren 16.04.2012 tarihine kadar ganyan bayiliğinin işletilmeye devam edildiğini, 3.000,00 USD bayilik teminatı ( 5.270,10 TL ) ve müvekkili hesaplarına bloke edilmiş olan 359,55 TL bayilik prim alacağının kulübe olan 32.384,99 TL borcundan mahsup edilerek, bakiye kalan 26.775,34 TL hasılat bedelinin şüphelilerce kulübe teslim edilmediğini, bu nedenlerle, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçluların alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafa taleplerinin haksız fiile mi yoksa, Miras hukuku hükümlerine mi dayandırdığının açıklattırılması gerektiğini, davacının dilekçesinin bir kısmında müvekkillerin ganyan bayiliği faaliyetini devam ettirdiklerini ve bu nedenle haksız tahsilat yaptıklarını belirtmesine karşın, dilekçenin bir başka kısmında müvekkillerin mirası reddettiklerine dair bir Mahkeme kararı sunmadıklarını beyan ettiklerini, …’nın 2000 yılından beri sağlık durumunun el vermemesi nedeniyle kendi üzerine olan ganyan bayiliğinin işletmesini fiilen yanında çalışan ve icra takibinde borçlu olarak gösterilen …ya devrettiğini, 2000 yılından sonra tüm ödemeler ve tüm sözleşme yenileme işlemleri … tarafından yapılmış olup, bu hususun davacı tarafından da bilindiğini, …nın vefat etmesi üzerine, müvekkillerinin davacıyı arayarak defalarca durumu bildirdiklerini, ancak davacı tarafından her hangi bir reaksiyon gösterilmeyip, bayilik sözleşmesinin iptal edilmediğini, haksız olarak ödenmesi gereken primleri ellerinde bulundurduğunu iddia edilen müvekkillerinin, kendi kendilerini ihbar etmesinin ve davacı kuruma önlem alması konusunda ihtarda bulunmasının düşünülemeyeceğini, müvekkillerinin, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmayıp, müvekkillerin tarafı olmadıkları bir sözleşme nedeniyle bilgi verme yükümlülüklerinin olmadığını, müvekkillerin babaları tarafından yürütülen ganyan bayiliği ile gerek hukuki gerekse fiili hiçbir ilgileri bulunmamakta olup, müvekkillerin prim tahsilatı yapmaya devam ettikleri iddiasının kabul edilebilir olmadığnı,, sözleşme hükümlerine aykırı davranan davacının, kendi kusur ve ihmalinden kaynaklanan zararlardan müvekkillerini sorumlu tutmaya çalıştığını, sözleşme hükmünde açıkça belirtildiği üzere bayinin 3 iş gününden fazla hasılatları uhdesinde tutması sözleşmeye aykırılık teşkil etmekte olup, böyle bir durumda TJK’nın yaptırım uygulama hak ve yetkisinin bulunduğunu, mirasbırakan …nın ödemeden aczi açıkça belli olduğundan, mirasın kanun gereğince reddedilmiş sayıldığını, Bakırköy …. nolu bayi 2000 yılından beri … tarafından işletilmekte olup, bu hususun davacının bilgisi dahilinde olduğunu, davacının müvekkillerinin ödeme konusunda zorlamak amacı ile kötü niyetli olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş olup, Savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini bu nedenlerle, davanın esastan reddi ile davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas , ….. Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizce yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca cevaba cevap ve 2. cevap dilekçesi, delil listeleri ve ekleri dosyaya sunulmuş, bu bağlamda dava dayanağı olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiş, dosyanın incelenmesinde ; alacaklasının …, borçlusunun …, … ve … olduğu, borç miktarının 27.415,06.-TL olduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Dosyada ön inceleme aşaması tamamlanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilerek incelenmiş, dava konusu olay itibariyle tanık …, …, … ve ….’ın mahkememiz huzurunda beyanları alınmıştır.
Davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında davacı tarafın kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu bağlamda bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda ÖZETLE; Mahkeme tarafından davacının alacak talebinde bulunabileceğinin kabulü durumunda, davacının incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerine göre, 17.08.2012 takip tarihi itibariyle 26.755,34 TL tutarınca alacağının bulunduğu, yukarıda açıklanan gerekçe ile davacının takipten önce istediği faizin yerinde olmadığı, bu durumda, davacının davalıdan 17.08.2012 tarihinde, 26.755,34 TL martah üzerinden borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık % 9 ve sonraki dönemlerde değişen oranlarda yasal faiz isteminin mümkün bulunduğu, tanık beyanları ve tarafların mali beyanları dışında kalan beyanları hukuki değerlendirmeler içerdiğinden, bu konuda takdir ve yorumun mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.

Dosya kapsamı, davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi raporu göz önüne alındığında, davacı tarafın yukarıda özetlenen dava dilekçesi itibariyle davalıların murisi … davacı …. Bakırköy …. nolu bayisi olduğu, …’nın 30.12.2011 Tarihinde vefat etmesine rağmen …. nolu bayinin … bayiliğine 16.04.2012 tarihine kadar devam ettiği ve bu süreçte davacıya ödenmesi gereken bedellerin ödenmediğini, ödenmeyen bölüm için yapılan icra takibine davalıların itiraz etmesi ile takibin durması üzerine Mahkememize itirazın iptali davası açılmış olduğu görülmektedir.
Davalı taraf cevap dilekçeleri itibariyle davayı kabul etmediklerini babaları olan …’nın vefatından sonra sözkonusu yeri uzun yıllar aynı yerde çalıştıkları …’nın işlettiği, miras hukuku açısından sorumlu olmadıklarını beyan ederek davanın reddini beyan etmişlerdir.
Davalıların murisi … ile davacı …. arasında bayilik sözleşmesinin bulunduğu 2000 li yıllardan itibaren bu sözleşme ile Muris …’nın Bakırköy …. nolu ganyan bayiliği yaptığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalıların murisinin vefatına kadar devam eden bir süreç olup vefat olayından sonra davalıların bayilik ilişkisini devam edecek olmaları halinde davacı külüb ile anlaşarak bayilik ilişkisinin mirasçılar veya devir edecekleri bir üçüncü kişi üzerinden devam etmeleri gerekmektedir. Buna rağmen vefat olayından sonra davalılar bu durumu davacı külübe bildirmediği gibi olayın tespit edildiği ve bayilik ilişkisinin sonlandırıldığı 16.04.2012 tarihine kadar bayi olarak tahsil ettiği davacı hesabına yatırması gereken bedeli yatırmadığı anlaşılmaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesi itibariyle bu husus net olarak tespit edilmiştir.
Muris …’nın davalılar dışında mirasçıları olduğu alınan nüfus kayıt örneklerinden anlaşılmaktadır. Davacı taraf murisin mirasçılarından sadece davalıları borçlu göstererek icra takibine başlamıştır. Gerek Medeni kanun hükümleri ve gerekse yerleşmiş yarıtay içtihatlarımız itibariyle murisin mirasçılarından bir veya birkaçına icra takibi yapılabileceği kabul edilmiştir. Elbette ödemek durumunda kalan mirasçı hissesi oranında diğer mirasçılara rücu etme hakkı bulunmaktadır. Bu sebeple davacı tarafın murisin sadece iki mirasçısına yönelik yapmış olduğu icra takibi yerinde olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalılar muris …’ mirasını reddetmemişlerdir. Bununla birlikte aciz halinde bulunduklarına yönelik olarak MK 605/2 maddesi kapsamında murisin aczi açıkça ispat edilmemiştir. Üstelik muristan kalan en azından … bayiliği ilişkisini ve bu kapsamda bayiliğin bulundu yerdeki işletmeyi işletmeye devam ederek murisin aciz halinde bulunmadığını ispatlamışlardır. Bu sebeple aciz hali veya mirasın reddi hali dosya kapsamı itibariyle Mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı taraf dava konusu yerin muris’i oldukları Babaları … adına … bayiliği bulunmakta ise de aslında faaliyetleri …’nın yapmakta olduğunu ve bu kişi tarafından işletildiğini bu hususun davacı … tarafından bilinmekte olduğunu beyan etmekte ise de, gerek davacı ile muris arasındaki sözleşme ve gerekse uzun yıllar süren bayilik ilişkisi kapsamında üyelik devir işlemleri resmi olarak tamamlanmadan bir başkasının adına aktarılmasının mümkün olmadığı, davalıların iddiası itibariyle …. tarafından işletilmek olsa bile bu husus tamamen davalılar ile … arasındaki hukuki ilişki olduğu davacıyı bu husus itibariyle ilgilendirmediği Mahkememizce kabul edilmiştir.
Dosya kapsamı bilirkişi raporu itibariyle davacının davalıdan takip alacak itibariyle alacaklı olduğu bu miktar itibariyle davacının davasının kabulüne fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, alacak likit ve bilinebilir olması haksız ve kötüniyetli itiraz ile icra takibini durdurulması sebebiyle yüzde yirmi icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş, dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin ….. Esas, … Karar sayılı ilamıyla bozulmuş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Tüm dosya kapsamı mahkememiz tarafından verilen karar ve temyiz incelemesi neticesinde verilen yargıtay bozma ilamı itibariyle mahkememiz tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından direnilmesine karar verilmesi ve mahkememizce verilen kararın verilmesi gerektiği kanaati gelmiş olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Yargıtay … Hukuk Dairesinin ….. Esas, ….. Karar sayılı bozma ilamına DİRENİLMESİNE,
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
Davacının davasının 26.755,34 TL asıl alacak üzerinden kabulü ile Bakırköy …… İcra dairesinin …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Davacının davasının 659,72 TL lik kısmının REDDİNE
Alacağın likit olduğu bilinebilir nitelikte olduğu kötü niyetli olarak itiraz ile icra takibinin durmasına sebebiyet verildiği anlaşıldığından %20 ni oluşturan 5.351,07 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davalı tarafın icra inkar tazminat talebi itibariyle davacı tarafın kötü niyetli olduğuna ilişkin dosyada yeterli ıspat vasıtası sunulmadığından icra inkar tazminat taleplerinin REDDİNE,
492 sayılı harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.827,66.-TL karar harcına ilişkin karar bozmadan önce karar verildiğinden yeniden bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 24,30.-TL başvurma harcı ile 468,20.-TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 214,75.-TL posta gideri ve 400,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 614,75.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 602,46.-TL’sının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan 130,00.-TL posta ücreti ve 143,50.-TL temyiz yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 273,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 5,47.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.210,64.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 659,72.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerini yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede mahkememizce daha önce verilen ilam yargıtay tarafından bozulması neticesinde direnilme kararı verildiğinden Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*