Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/686 E. 2020/398 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/686 Esas
KARAR NO : 2020/398

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkillerin murisi olan …’ün, 29.01.2018 günü sabah, iş çıkışında eve gitmek üzere arkadaşı …’ın kullandığı …… plakalı araç ile seyir halindeyken, İstanbul İli ….. İlçesi ……. Sokaktan ….. caddesine bağlanmak amacıyla kavşağa kontrollü bir şekilde yaklaştığını, trafik kuralları gereği solundan gelen …… plakalı aracın durması gerektiğini bildiğinden ve kontrollü bir şekilde hamle yaptığını,ancak davalı sürücü …’ın kavşaklardaki geçiş üstünlüğü kurallarına riayet etmeyerek durmaksızın kavşağa yaklaştığını ve müteveffa …’ün içinde bulunduğu …… plakalı araca hızla çarparak aracı karşı şeritten gelen ……. plakalı çekicinin önüne fırlattığını, Müteveffa …’ün içinde bulunduğu aracın bu defa …… plakalı minibüs ile ……. plakalı çekici arasına sıkıştığını, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ……. Sor. No.’lu dosyası ile soruşturma başlatıldığını ve dosyanın halen derdest olduğunu, 27.04.2018 teslim tarihli dilekçe ile sigorta şirketine başvuru yapılarak manevi tazminat talebi haricinde işbu davaya konu edilen talepler sigorta şirketine yöneltildiğini, olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap verilmediği, davalı …’m, kullandığı araç içerisindeki müvekkilin ölümüne neden olan kazaya tali kusurlu olarak sebebiyet vermiş olmakla, kusur derecesi nispetinde müvekkillere karşı maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından haksız fiil nedeniyle kusuru oranında sorumlu olduğunu, müteveffanın yaşamını yitirdiği tarihte 4 çocuk babası olduğunu, biri evli olmakla birlikte diğer 3 çocuk anneleri ile birlikte yaşadığı ve ev hanımı olan eşin müteveffanın ölümü ile birlikte hayattaki tek desteğini kaybettiğini, müteveffanın eşi … bakımından şimdilik 1.000.-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000.-TL cenaze gideri olmak üzere, fazlaya dair haklar saklı olmak üzere, şimdilik kaydıyla, 2.000.-TL maddi tazminatın (sigorta şirketi bakımından poliçe limiti ile sınırlı olarak) davalı işleten ve sürücüler yönünden olay tarihinden, davalı … şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, müteveffanın eşi … bakımından 50.000.-TL ve her bir çocuk için ayrı ayrı 25.000’er TL olmak üzere toplamda 150.000.-TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki davalılardan, haksız fıil/olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, davacıların murisi olan …’ün ölümü ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesine asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet veren …… ile tali kusurlu olarak sebep olan …… plakalı araçların kaydı üzerine tedbir konulmasını, tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; …… plakalı aracın, …… numaralı ZMS poliçesi ile teminat altına alındığını, vefat eden …’ün ailesi tarafından maddi tazminat talepli işbu davanın açıldığını, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, HMK 121. maddesi gereğince, davaya ilişkin bütün delil örneklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, kabul manasında olmamak üzere müvekkil şirket söz konusu zarardan azami olarak kaza tarihindeki poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının gelire ilişkin iddialarının kabulü mümkün olmadığını, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, dava tarihi öncesinde müvekkil şirkete yapılan başvuru usulsüz olduğundan geçersiz olduğunu ve bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep edilmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangibir cevap dilekçesi verilmemiştir.

DELİLLER
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… Soruşturma sayılı dosya sureti, …… plakalı araca ait ZMMS poliçesi, müteveffaya ait Ocak 2018 bordrosu, kazaya sebep olan …… ve …… plakalı araçlarının trafikleri, İstanbul Sosyal Güvenlik Merkezi, Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğüyazı cevabı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü yazı cevabı, Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü Polis Amirliği yazı cevabı, Kusur bilirkişisi …. tarafından hazırlanan 25/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ve Kusur bilirkişi ile birlikte aktüerya bilirkişisinden oluşan heyetten alınan 03/01/2020 tarihli ek bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİ DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, trafik kazası neticesinde desteğin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Konu ile ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirildiğinde; 6098 sayılı TBK.nun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”, TBK. 52/1 maddesinde ” zarar görenin zararı doğuran fiile razı olması veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olması veya tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırması halinde hakim tazminatı indirebileceği veya tamanen kaldırabileceği”, TBK 53/3 maddesinde “ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların” ölüm halinde uğranılan zararlardan bulunduğu, 2918 sayılı KTK 85/1 maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşübbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulacağı”, 2918 sayılı KTK 85/son maddesinde ” işleten ve araç işleticisi teşebbüs sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu”, olduğu, 2918 sayılı KTK 86/2 maddesinde “sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, kazanın oluşumunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse hakimin durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebileceği”, 2918 sayılı KTK 91/1 maddesinde “işletenlerin bu kanununun 85. Maddesinin 1 fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu” bulunduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortanın kapsamı başlıklı A.1 maddesinde “sigortacının poliçede tamınlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı KTK ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği… ” öngörülmüştür.
Kazaya karışan …… plakalı aracın maliki ve işleteni olan davalı …’ın KTK 85 uyarınca meydana gelen kaza dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminattan davalı sürücü … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilmiştir. Kazaya karışan …… plakalı aracan, davalı …tarafından Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandığı, poliçenin kaza tarihini kapsadığı, davalı … şirketinin meydana gelen kaza dolayısıyla uğranılan maddi zarardan poliçe limitleri dahilinde KTK 85 ve 91/1 uyarınca eksik teselsül hükümlerine göre sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Davalı …’ın ise müteveffanın içinde bulunduğu …… plakalı aracın sürücüsü olduğu, bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğu, dolayısıyla diğer davalılar ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Somut olayda; müteveffa …… ‘ün 29.01.2018 günü saat.08.00 sıralarında, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki …… plakalı otomobil ile yolculuk yaptığı sırada sürücü …’ın yönetimindeki …… plakalı aracın ön kısımlarıyla çarpışması neticesinde vefat ettiği, alınan kusur raporunda davalı …’ın %70 oranında, diğer davalı sürücü …’ın ise %30 oranında kusurlu olduğu ve müteveffanın ise kusursuz olduğu bu tespitin ceza dosyasında alınan kusur raporu ile örtüştüğü tespit edilmekle hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davacı eşin maddi tazminat talebine ilişkin olarak deliller toplanmış ve aktüerya bilirkişisinden kök ve ek raporlar alınmıştır. Alınan raporlar denetime elverişli ve mevzuat ve yargı içtihatlarına uygun hesaplama yapmış olması nedeniyle mahkememizce hükme esas alınmıştır. Davacı tarafın cenaze gideri talebine ilişkin yapılan araştırmada her ne kadar belediyece bir masraf yapılmadığı bildirilmiş ise de; yerel adetler gereği cenaze için mutlak bir giderin olacağı, bu hususta bilirkişi tarafından tespit edilen miktarın yerel adetler ve günün ekonomik koşullarına göre makul olduğu kabul edilmiştir. Bu kapsamda davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin ıslah dilekçesi doğrultusunda kabul edilerek; davacı eş … açısından 326.001,63 TL destek tazminatı ve 4.058,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 330.059, 63 TL maddi tazminatın davalılar …, … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren (29.01.2018), davalı ……. yönünden dava tarihi olan 10.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme de; Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin ölümü durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakim olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez. Bu ilkeler ve olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekononmik durumu, paranın alım gücü, yakınlık derecesi ve kaza neticesindeki uğranılan manevi zarar dikkate alınarak; davacı Davacı eş … için 40.000 TL, davacı çocuklar …… , …., … ve … için ayrı ayrı 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (29.01.2018) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Faiz yönünden yapılan değerlendirme uyarınca; kural olarak haksız fillerde faiz başlangıç tarihi kaza tarihidir. Ancak 2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2 maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Başvuru yoksa dava tarihinden itibaren davalı … şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceğinden ve somut olayda herhangi bir başvuru bulunmadığından davalı … Şirketi açısından dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE,
Davacı eş … açısından 326.001,63 TL destek tazminatı ve 4.058,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 330.059, 63 TL maddi tazminatın davalılar …, … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren (29.01.2018), davalı …… yönünden dava tarihi olan 10.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken mütesselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı eş … için 40.000 TL, davacı çocuklar …., ….., … ve … için ayrı ayrı 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren (29.01.2018) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 22.546,37 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 519,16TL peşin harç ile 1.120,48TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 20.906,73TL karar harcının davalılardan tahsili hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90TL başvurma harcı, 519,16-TL peşin harç ile 1.120,48-TL ıslah harcının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 287,19 TL posta gideri olmak üzere toplam 887,19 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar tarafından dosyada herhangi bir masraf yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MADDİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 26.666,92 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davalılar Mevlüd ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen MANEVİ TAZMİNAT yönünden hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara verilmesine,
10-Bakiye kalan gider avansının karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin, davalı asillerin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/07/2020

Başkan …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Üye …
¸E-imzalı
Katip …
¸E-imzalı