Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/682 E. 2020/223 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/682 Esas
KARAR NO : 2020/223

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 06/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı … adına kayıtlı, davalı … şirketi tarafından 19.04.2017-2018 tarihleri arasında ZMMS Poliçesi ile sigortalı, …. plakalı aracın davalı sürücü … sevk ve idaresinde iken davacıya ait …. Almanya plakalı araca 18.09.2017 tarihinde çapması sonucu maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, kaza sırasında kaza tutanağı tutulduğunu, akabinde 06.12.2017 tarihinde … SBM kaza ihbar no.lu dosya belirlendiğini, …. plakalı aracın % 100 tam kusurlu olduğunun görüldüğünü, ZMMS Poliçesi Genel Şartlarına göre değer kaybımn kazada kusurlu trafik sigortası teminatı kapsamında olduğunu, bu nedenle davalı … şirketine oluşan hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin olarak 28.05.2018 tarihinde başvuruda bulunduklarını, 15 günlük yasal bekleme süresi içinde davalı … şirketinin herhangi bir cevap vermediğini, davalı … şirketinin araç mahrumiyet bedeli hariç hasar bedeli ve değer kaybından poliçe kapsamındaki teminat miktarında sorumlu olduğunu, davacı aracının Almanya’da onarıldığını, eksper raporu ve tüm işlemlere ilişkim tercümelerin sunulduğunu, davacının aracına ait hasar bedelinin KDV dahil 6.335,56 Euro olarak hesaplandığını ve aracın onarıldığını, tüm belgelerle sigorta şirketine başvurulduğu halde herhangi bir ödeme yapılmadığını, Yargıtay Karan gereğince davacı aracının hasarı için tespit edilen toplam 6.335,56 Euro bedelli hasar almış parçaların bilirkişi marifetiyle analizi yapılıp, kaza tarihindeki Euro kuru üzerinden TL karşılığının tespit edilip, tam meblağın belirlenmesi gerektiğini, kazalı aracın, kaza görmemiş değerinden daha düşük fiyatla satılacağından dolayı değer kaybına uğradığım, değer kaybı hesaplaması yapılırken Almanya’daki sürüm değerine göre piyasa değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, 18.09.2017 kaza tarihinden sonra davacınm aracım kullanılamaz halde Almanya’ya götürdüğünü ve 25.09.2017 tarihli ekspertiz raporu ile aracın hasarının tespit edildiğini, aracın tamirinin 3-4 gün arasında süreceği ve tamirde kaldığı her gün için 65,00 Avro günlük zarar oluşacağının belirlendiğini, 18.09.2017 tarihinden 25.09.2017 ekspertiz tarihi artı 4 günün ilavesi ile 29.09.2017 tarihine kadar 12 gün davacının aracından mahrum kaldığını, günlük 65,00 Avro’dan mahrumiyet bedeli hesaplanması gerektiğini, ekspertiz raporu bedelinin yargılama giderleri arasına alınması gerektiğini, davacı tarafından 810,39 Avro ekspertiz ücreti ödendiğini, 25.09.2017 tarihindeki Euro kuruna göre TL’ye çevrilmesi ve yargılama gideri olarak davalılara yükletilmesi gerektiğini, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 1.000,00 TL hasar bedeli ile 400,00 TL araç değer kaybımn kısmi dava olarak kabulü ile davalı … şirketi yönünden 14.06.2018 temerrüt tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saldı kalmak kaydıyla şimdilik, 100,00 TL araç mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 810,39 Euro ekspertiz ücretinin 25.09.2017 tarihli kura göre TL’ye çevrilerek yargılama giderleri arasına alınarak, diğer yargılama giderleri ile birlikte davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği yerin sokak olduğunu, sokak yerleşim yeri içinde yer alması sebebi ile azami hız limitinin 50 km olduğunu, sürücülerin yerleşim yeri içinde hız limitlerine uymak zorunda olması sebebiyle kaza tespit tutanağında davacı aracının hızının ve fren izi uzunluklarının yer almamasından dolayı davacının hızının tespit edilmesi gerektiğini, bu sebeple keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacı aracının kaza anındaki hızının 50 km’den çok olup olmadığının kazanın meydana geliş şekline göre tespitini, davacıya yükletilecek kusur olup olmadığının belirlenmesini talep ettiklerini, bilirkişiden kapsamlı rapor alınması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalının sorumluluğunun poliçede belirtilen araç başına 29.000 TL tutarındaki poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, değer kaybının ayrı bir teminat içinde yer almadığım, değer kaybı sigorta kapsamında yer almadığından davalıdan maddi zarar haricinde ek olarak değer kaybı talep edilmesinin mümkün olmadığım, yine davayi kabul anlamına gelmemek kaydı ile araçta meydana gelen hasarın parça ve işçilik toplam ücreti ile orantılı olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığının detaylı araştırılması gerektiğini, değer kaybının hesaplanmasında, aracın piyasadaki tercih durumu, piyasada tercih edilirliği, yaptığı km, yedek parçalarına ulaşım kolaylığı, işlem gören araç parçası sayısı, boya onarımı, değişim yapılan parçanın araçtaki konumu, kullanılan yedek parçanın türü, parça değişiminin nasıl yapıldığı, geçmiş hasar durumu ve detayları, onanmın yapılıp yapılmadığı, onanmın yetkili serviste yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dilekçe ekindeki hesaplama tablosundaki formülün uygulanmasını gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının aracındaki maddi zararı tazmini yükümlülüğünün davalı sigortaya ait olmakla birlikte davacı iddialannın büyük çoğunluğunun gerçek dışı olduğunu, davacının sigortaya ihbarda bulunmadığı gibi mahkeme kanalıyla da hasar tespiti yaptırmadığım, başka bir ülkeden rapor aldığını, sigortaya ihbar ve muayene yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının tazminat talep edemeyeceğini, davalı …’nin, kaza tarihinde oturdukları binanın alt katındaki garajdan evin önündeki yola çıkarken, davacının, davalının otomobiline çarptığım, davacının aracının sol ön kısmında, davalının kullandığı aracın sağ tarafında çarpma izi olmasımn, davalının değil, davacının, davalının aracına arka yandan çarptığını kanıtladığını, hafif çarpmanın meydana geldi mahalle arasında dar bir yol olduğunu, KTK’da araçların düşük hızda ve dikkatli seyretmesi gerektiğini, davacı trafik kurallarına uygun seyretse idi yavaş gideceğini, davalının aracının yola çıktığını göreceğini, yavaşlayacağını, davalının aracına çarpmayacağını olayda davacının ağır kusurlu olduğunu, olay günü davacının aracından inerek davalıdan özür dilediğini, Almanya’da oto galerisi olduğunu söyleyerek, -önemli bir şey yok, ama bu küçük hasar bedelini Almanya’da sigortadan alabilmem için tutanak tanzim etmemiz gerekiyor- dediğini 20 yaşında üniversite öğrencisi olan davalıyı ….’de bulunan …. Sigorta denilen yere götürdüklerini, sigortacının talimatlarına göre hazırlanan tutanağın orada imzalandığını tutanağın imzasından sonra davacının •biz kendimiz hallederiz- diyerek ayrıldığını, davalının olay anını fotoğrafladığını, bu fotoğraflardan raporun tamamen çakma olduğunun ve dava talimatına göre hazırlandığının görüleceğini, bilirkişi incelemesi ile davacının aracındaki hafif hasarın giderilmesinin 1.000 TL’yi dahi aşmayacağımn anlaşılacağını, Almanya’daki ikinci el oto satış sitelerinde …. mdel aracın 7800 euroya satıldığını davacının 2008 model olan aracın değerinin 7000 eurodan daha az olduğunu, davacmın. kazadan bir hafta sonra Almanya’da ekspertiz raporu almasının dikkat çektiğini, davacımn ekspertiz bedelini Almanya’daki kasko sigortasından tazmin etmiş olmasının da muhtemel olduğunu, bu hususun göz önünde bulundurulmasını, davacı aracının 9 yaşında olduğunu, yaşı dikkate değer kaybı ile yenilenme bedelinin birbirini karşılayacağını, değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, davacı aracının sol ön kısmındaki hafif hasarın birkaç saatte tamirinin mümkün olduğunu, araç ikamesini gerektirecek bir durum olmadığını, davacının kazadan bir hafta sonra Almanya’ ya gitmesi ve davalının kazadan sonra çektiği fotoğrafların seyahate engel bir durum olmadığını, aracın kullanılamaz halde olduğu beyanlarını çürüttüğünü, ekspertiz bedeline itiraz ettiklerini, hukuken hiçbir geçerliliği olmayan ve davacının talimatıyla hazırlandığı açıkça belli olan rapor için bedel talep edilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı adına kayıtlı aracın trafik kazası sonucu hasarlanması nedeni ile araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve kar mahrumiyeti talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesinde hasar bedeli talebini 1.000,00 TL üzerinden kısmi dava olarak açarak tüm davalılardan; değer kaybı talebini HMK’nun 107.maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açarak tüm davalılardan; mahrumiyet bedelini ise HMK’nun 107.maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açarak sigorta şirketi dışındaki diğer iki davalıdan talep etmiş, ayrıca 810,39 Euro ekspertiz ücretinin de yargılama giderleri arasına alınarak tüm davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça Almanya ülkesinde alınan aracın ekspertiz raporu ve yeminli tercümesi dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce İTÜ Makine Mühendisliği bölümünden iki kişilik bilirkişiye inceleme yaptırılmış, dosyaya sunulan 22/02/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı sürücü …’nin mülk niteliğinde olan bina otoparkından yola çıkmadan önce karayolundaki araç trafiğini kontrol etmesi, karayolunda seyreden davacı sürücü yönetimindeki aracın emniyetle geçmesini beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra yolu çıkması gerekirken bu kurallara uymamış, dikkatsiz ve tedbirsiz seyri ile otoparktan ana yola çıkış yaparak karayolu üzerinde seyreden davacı yönetimindeki araca çarpması nedeniyle % 100 kusurlu bulunduğu, araçtaki KDV dahil toplam hasar miktarının 5.171,38 Euro olduğu, ancak aracın kazadan önceki ikinci el rayiç satış değerinin 9.500,00 Euro olduğundan aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiğinin tespit edildiği, aracın hasarının düşük seviyeli olduğu, aracın hareket etmesine engel olmadığı dikkate alındığında hasarlı haliyle sovtaj değerinin 7.500,00 TL olduğunun tespit edildiği, buna göre araçtaki hasar miktarının sovtaj değeri düşüldüğünde 2.000,00 Euro olduğu, aracın kaza anında 219.962 Km.’de olduğundan ve 165.000’den daha fazla Km. kat ettiğinden araçta bir değer kaybı oluşmadığı, aracın hasar seviyesi ve hareket etmesine engel olmadığı dikkate alındığında aracın tamirinin 4 günde tamamlanabileceği, dolayısıyla davacının aracından 4 gün mahrum kaldığının tespit edildiği, aynı marka ve model bir aracın günlük kiralama bedelinin 65 Euro olduğundan 4 günlü kiralama bedelinin 260,00 Euro olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna yapılan itirazlar ce duruşmadaki beyanlardı göz önünde bulundurularak bilirkişiden ek rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 16/12/2019 tarihli ek raporda taraf beyan ve itirazlarının karşılanarak kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan 29/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davayı ıslah ettiği, dava dilekçesinde kısmi dava olarak talep edilen 1.000,00 TL hasar bedelinin 7.264,80 TL artırılarak 8.264,80 TL’ye çıkartıldığı, dava dilekçesinde belirsiz alacak davası olarak talep edilen 100,00 TL araç mahrumiyet bedelinin 974,42 TL daha artırılarak 1.074,42 TL’ye çıkartıldığı görülmüştür.
Islah dilekçesi tüm davalılara usulün uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı …. tarafından ıslah dilekçesine karşı iki hafta içerisinde sunmuş bulunduğu dilekçe ile, hasar bedeline yönelik olarak zamanaşımı defi ileri sürmüş olduğu görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, toplanan tüm deliller muvacehesinde;
Davacının …. Almanya plakalı aracın maliki olduğu, kazanın diğer tarafları olan davalı …’nin 34 UB 2407 plakalı aracın maliki/işleteni, diğer davalı …’nin bu aracın sürücüsü ve yine davalı ….’nin bu aracın zorunlu mali mesuliyet poliçesini yapan sigortacı şirket olduğu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Ticaret Kanunu hükümlerine göre davacının kaza nedeni ile oluşan araç hasarı ve değer kaybından tüm davalıların davalı sürücünün kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, mahrumiyet bedelinden ise sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığı ve mahrumiyet bedelinden diğer iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde; mülk niteliğinde olan bina otoparkından yola çıkmadan önce karayolundaki araç trafiğini kontrol etmesi, karayolunda seyreden davacı sürücü yönetimindeki aracın emniyetle geçmesini beklemesi ve bu aracın geçişinden sonra yolu çıkması gerekirken bu kurallara uymamış, dikkatsiz ve tedbirsiz seyri ile otoparktan ana yola çıkış yaparak karayolu üzerinde seyreden davacı yönetimindeki araca çarpması nedeniyle % 100 kusurlu bulunduğu kanaatine varılmış olup kazanın bilirkişi raporunda belirtildiği şekli ile meydana geldiği anlaşıldığından ve davacıya yüklenebilecek bir kusur da bulunmadığından mahkememizce de yapılan bu kusur değerlendirmesi doğru bulunmuş ve bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bu kapsamda davacının kusuru bulunmadığından müterafik kusur indirimi söz konusu değildir. Davalı tarafça her ne kadar yabancı ülkeden alınan ekspertiz raporuna itibar edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, bilirkişilerin tüm dosya kapsamına göre rapor tanzim etmiş olmaları, dosya kapsamında araca ilişkin fotoğrafların da bulunması, bilirkişinin sadece ekspertiz raporunu dikkate alarak rapor ibraz etmemiş olmaları ve yabancı ülkeden alınan ekspertiz raporunda bulunan teknik verilerin geçersiz olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulamamış olması nedeniyle bu yöndeki itirazlar mahkememizce kabul görmemiştir.
DEĞER KAYBI TALEBİ YÖNÜNDEN: Kaza tarihi, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları Eki Değer Kaybı Hesaplama Tablosu’nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra olduğundan bu tablo uyarınca değerlendirme yapılması gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan teknik değerlendirmede de belirtildiği üzere aracın km’si dikkate alındığında bu tablo uyarınca değer kaybının oluşmaması nedeni ile değer kaybı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HASAR BEDELİ TALEBİ YÖNÜNDEN: Aracın kazadan önceki ikinci el rayiç satış değerinin 9.500,00 Euro olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total sayılması gerektiği yönündeki bilirkişinin teknik değerlendirmesine mahkememizce de itibar edilmiştir. Aracın hasarının düşük seviyeli olması, aracın hareket etmesine engel olmadığı dikkate alındığında hasarlı haliyle sovtaj değerinin 7.500,00 TL olduğunun tespit edildiği, buna göre araçtaki hasar miktarının sovtaj değeri düşüldüğünde 2.000,00 Euro olduğu kanaatine varılmıştır. 2.000,00 Euro’nun kaza tarihi olan 18/09/2017 tarihindeki TCMB satış kuru üzerinden 8.264,80 TL’ye tekabül ettiği, davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmamakla davacının gerçek hasar bedeli zararının bu meblağda olduğu, yukarıda da belirtildiği üzere araç hasar bedelinden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak; davacı araç hasar tazminatını dava dilekçesinde açıkça “kısmi dava” şeklinde açmış olup, davalılardan …. usulüne uygun ve süresinde sunduğu zamanaşımı defi ile ıslah yolu ile artırılan meblağa karşı zamanaşımı definde bulunduğundan ve ıslah tarihi itibariyle de 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmakla dava dilekçesiyle talep edilen 1.000,00 TL dışındaki meblağın sigorta şirketi açısından zamanaşımına uğradığı kanaatine varılarak sigorta şirketi sadece 1.000,00 TL’den sorumlu tutularak sigorta şirketi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalıların usulüne uygun ve süresinde zamanaşımı defi ileri sürmemeleri nedeni ile zamanaşımı definden sadece ileri süren sigorta şirketi yararlanmıştır. Faiz başlangıcı açısından ise, sigorta şirketi dışındaki davalıların genel haksız fiil hükümleri çerçevesinde kaza tarihinden itibaren faizle sorumlu oldukları, sigorta şirketi yönünden ise KTK hükümleri uyarınca faiz başlangıcı talebi 8 iş günü geçmesinden sonraki bir tarih olduğundan faiz yönündeki taleple bağlı kalınarak karar verilmiştir.
MAHRUMİYET BEDELİ TALEBİ YÖNÜNDEN: Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının aracın oluşan hasar dikkate alındığında aracın 4 günlük bir sürede tamir edilebileceği, günlük 65 Euro’dan davacının zararının 260,00 Euro olduğu, 260,00 Euro’nun kaza tarihi olan 18/09/2017 tarihindeki TCMB satış kuru üzerinden 1.074,42 TL’ye tekabül ettiği, davacıya yüklenebilecek bir kusur bulunmamakla davacının mahrumiyet zararının bu meblağda olduğu, yukarıda da belirtildiği üzere araç hasar bedelinden sigorta şirketi dışındaki davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Faiz başlangıcı açısından ise, davanın HMK’nun 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açıldığı, bu nedenle davalı sürücü ve işletenin genel haksız fiil hükümleri çerçevesinde zararın tamamından kaza tarihinden itibaren tüm faizle sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Davacının, 810,39 Euro ekspertiz ücretinin de yargılama giderleri arasına alınarak tüm davalılardan tahsilini yönündeki talebine gelince; davacı taraf aracın Almanya ülkesinde ekspertiz raporunu aldırdığını ileri sürerek ekspertiz raporunun alınması için ödediğini iddia ettiği 810,39 Euro’yu talep ettiği anlaşılmaktadır. Kaza sonrasında ekspertiz raporu alınmasının zorunlu olmadığı gibi aracın tamir ettirilmesi durumunda ekspertiz için ayrıca ücret ödenmeyeceği, verildiği iddia olunan 810,39 Euronun aracın hasar niteliği ve hasar miktarı yönünden son derece yüksek bir meblağ olduğu, ülkemizde yetkili mahkemelere yaptırılacak delil tespitinde bile bu meblağın 1/5’i kadar bir bedel ödeneceği, aracın yürüyen aksamında bir hasar olmaması ve kaporta/tampon kısmında hasar olup bu husurların fotoğraflarla bile ispatlanabilecek olması nedeni ile davacının yaptırmış olduğu ekspertizin zaruri olmadığı ve bu nedenlerle yapmış olduğu ekspertiz ödemesini talep edemeyeceği kanaatine varılarak bu yöndeki talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hasar tazminatı talebinin davalılar … ve … yönünden kabulü, davalı … şirketi yönünden kısmen kabulü ile 7.264,80 TL tazminatın davalı … şirketinin sadece 1.000 TL’lik kısmından sorumlu tutulmak kaydı ile davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 18.09.2017, davalı … şirketi yönünden 14.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … şirketi yönünden fazlaya ilişkin talebin zaman aşımı nedeni ile REDDİNE
2-Davalılar … ve … aleyhine açılan araç mahrumiyet tazminatı talebinin KABULÜ ile 974,42 TL tazminatın kaza tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Değer kaybı tazminatı talebinin REDDİNE
4-Ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalılara yüklenmesi yönündeki talebin REDDİNE
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca hasar tazminatı açısından alınması gereken 496,25.-TL karar harcından mahkememiz veznesine hasar tazminatı açısından yatırılan 157,60.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 338,65.-TL karar harcının sigorta şirketi yönünden kabul edilen miktar dikkate alınarak 76,61 TL’sinin sigorta şirketinden bakiye harcın davalılar davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 157,60 TL peşin harcın sigorta şirketi yönünden kabul edilen miktar dikkate alınarak 21,69 TL’sinin sigorta şirketinden bakiye harcın davalılar davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca araç mahrumiyet bedeli açısından alınması gereken 66,56.-TL karar harcından mahkememiz veznesine araç mahrumiyet bedeli açısından yatırılan 19,05.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 47,51.-TL karar harcının davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 19,05 TL peşin harcın davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.313,50.-TL yargılama giderinin 134,86 TL sigorta şirketi tarafından 976,33 TL’sinin davalılar … ve …’den müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davalı … şirketinin sadece 1.000 TL’lik kısmından sorumlu tutulmak kaydı ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
10-Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
11-Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’ye verilmesine,
12-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır