Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/665 E. 2021/21 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/665 Esas
KARAR NO : 2021/21

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 02/07/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı tarafından, 01.03.2018 ödeme tarihli 50.000-TL bedelli senetten ötürü müvekkil şirket aleyhine Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak, bu senet, müvekkili şirketi borçlandırmak için, müvekkili şirket yetkilisinin imzasını ve kaşesini taklit etmek suretiyle sahte olarak hazırlandığı, ve icra takibine konu edildiğini, takibe konu yapılan senetteki imza müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetkilisine ait olmadığını, daha önce atmış olduğu belgelerdeki imzaların ve yine mahkeme huzurunda oturarak ve ayakta atacağı imzaların bilirkişi marifetiyle tetkikinden de takip konusu yapılan evraktaki imzanın temsil ve ilzama yetkili olan kişiye ait olmadığının anlaşılacağını, İcra İflas Kanunu’nun 72/3 md.si uyarınca teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkil şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 62.623,84 asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasında bilirkişi Adli tıp uzmanı……. tarafından düzenlenen raporun hüküm kısmında; inceleme konusu senedin ön yüzündeki …… Taş. Oto-Oto Yedek Parça Petrol Ürün. Tar. Om. San. Ürn. ve Gıda Mad. İth. İht. Ve Tic. Ltd. Şti adına atfen yavaş seyirle, monoton tarzda atılmış bazit tersimli imza ile adı geçen şahsa ait yeni basit tersimli mevut mukayese imzalar arasında gerek yukarıda işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından tersim tarzı, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığı kanaatini bildirir raporunu ibraz etmişti.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyası ve bu takibin dayanağı olan 01/03/2018 tarihli 50.000,00 TL meblağlı borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit (İİK. mad.72) davasıdır.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ön inceleme davetiyesi usulüne uygun olarak tebliğ edilerek hukuki dinlenilme hakkı tanınmış ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Davacı tarafça dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Dava konusu bononun 01/02/2018 düzenleme tarihli, 01/03/2018 tediye tarihli, 50.000,00 TL meblağlı bono olduğu, bono üzerinde davacıya atfen keşideci sıfatı ile imza bulunduğu, bononun lehtarının ……., cirantasının …….olduğu ve davalının bono üzerinde cirolar sonucunda yetkili hamil olarak yer aldığı, işbu bonodan dolayı davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyası ile davacı şirket, ……. ve …….aleyhine kambiyo takibi başlattığı, davacının mahkememizde açmış bulunduğu işbu dava ile bono üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle icra takibi ve bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmış, sunulan 11/03/2020 tarihli SMMM bilirkişisinin raporunda dava konusu bononun davacı şirket defter ve kayıtlarında yer almadığı, davacı ile hamil veya lehtar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının tespit edildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut kayıtlardan, dava konusu bononun tanzim tarihinde davacı şirket yetkilisinin ……. olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket tarafından dava konusu icra takibine karşı imza itirazında bulunulduğu, Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı dava dosyası ile görülen davada bu mahkeme tarafından da imza incelemesine ilişkin grafoloji bilirkişisinden rapor aldırıldığı, bu dosyaya sunulan 25/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile davamızın konusunu oluşturan bono altında keşideciye atfen atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkilisi …’nın “Eli ürünü olmadığı”nın tespit edildiği anlaşılmış olup, icra hukuk mahkemesi tarafından aldırılan işbu bilirkişi raporuna itibar edilmemesi için bir neden bulunmadığı, yine mahkememizce aynı konuda yeniden rapor aldırılmasının HMK’nun usul ekonomisi ilkesine de açıkça aykırı olacağı kanaatine varılarak söz konusu bilirkişi raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklının icra takibinden vazgeçtiklerine ilişkin dilekçe sundukları görülmüş olup, her ne kadar davalı tarafça icra takibinden sunulan dilekçe ile vazgeçilmiş ise de, Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarına göre icra takibinden vazgeçmenin alacaktan feragat anlamına gelmediği, bu kapsamda davanın konusuz kalması gibi bir durumun söz konusu olmayıp;, davalı tarafın dava konusu bono nedeniyle yeniden alacak talebinde bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu bono üzerinde davacı kaşesi üzerindeki keşideci imzasının davacı şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığının icra hukuk mahkemesince aldırılan bilirkişi raporuyla sabit hale geldiği, bonodan davacının sorumlu olabilmesi için şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi tarafından imzalanmış bulunması gerektiği, sahte veya yetkisiz imzanın herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak def’ilerden olduğu, dolayısıyla dava konusu bonodan dolayı davacı şirketin borçlu sıfatı ile sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğinden davanın kabulünün gerektiği, icra kötüniyet tazminatı talebi yönünden ise dava konusu bononun davalıya geçmeden önce başkaca cirolar gördüğü, dolayısıyla davalının dava konusu bonodaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını bilmesinin beklenemeyeceğinden kötüniyetli olduğunun sübut bulmadığından icra kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davacının davalıya dava konusu bakırköy …… İcra dairesinin …… esas sayılı icra dosyası dayanağı olan 01/02/2018 düzenleme tarihli 01/03/2018 tediye tarihli 50.000,00 TL meblağlı keşidecisi davacı olarak görünün lehtarı …… diğer cirantası ……. olan bonodan dolayı BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE,
Davalının kötü niyeti subut bulmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.415,50-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 853,88-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.561,62-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 853,88-TL peşin 256,33 icra peşin harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.333,38-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır