Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/655 E. 2019/780 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/655 Esas
KARAR NO : 2019/780

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın mevcut hastalığı nedeniyle kısıtlanmasına ve kızı müvekkili …un kendisine vasi olarak tayinine karar verildiğini, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı uyarınca müvekkili …’ın hissedarı olduğu şirketlerle ilgili şirket paylarının ve malvarlıklarının korunmasına dönük şirketlerhakkında kayyum davası ve tedbir talepli olarak dava açmak üzere vasi müvekkili …a yetki ve izin verildiğini, …’ın rahatsızlaşması ve çalışamayacak duruma gelmesi sonucu hissedarı olduğu şirketlerde ve davalı şirkette yürütmekte olduğu yönetim kurullarını bırakmak zorunda kaldığını ve davalı şirkete 12/04/2017 tarihinden itibaren…, …’ın yönetim kuruluna seçildiklerini ve yönetim kurulu üyeleri kendilerine şirketi münferiden temsil ve tasarruf yetkisi verdiklerini bu dönemden sonra yeni yönetim kurulu üyelerinin şirketlerin malvarlığında azaltmaya yönelik tasarruflarda bulunmak üzere hareket ettikleri mal varlıklarını mevcut değerlerinin altına satmak üzere olduklarının tespit edildiğini, diğer hissedarların şirketin tüm imkanlarından faydalandıklarını, herhangi bir önlem alınmadığı halinde …’nde sahip olduğu hisselerin değerlerinin yok olacağını, müvekkilinin şirkette olan hisselerinin değer kaybetmemesi için şirketin tüm malvarlığının satılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı ile şirketin borçlandırıcı işlemler yapmaması amacı ile şirkete kayyum tayin edilmesi ihtiyacının doğduğunu belirterekdava sonuçlanıncaya kadar şirkete kayyum atanmasını tüm varlığa ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … Ticaret A.Ş. ‘nin feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taleplerinin vasi tayin edildiği …’ın menfaatlerenin korunmasının bir yana çok büyük miktardaki kredi borcu altında bulunan müvekkili şirket dahil tüm grup şirketlerinin doğrudan iflasına sebebeyiet verecek bir mahiyet arz ettiğini, davacının kendisine vasi tayin edildiği …’ın şirketlerin ilk kurulduğu günden 12/04/2017 tarihli genel kurula kadar yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğünü, niza konusu yapılan tüm şirketlere ait, 2016 yılı Ayrıntılı bilançolar, ayrıntılı gelir tabloları ve 2016 yılı genel kurul toplantısına ilişkin tutanakların kendilerine tebliğ olunduğunu, ancak davacı taraf önce istediğimiz hiçbir kayıt ve belge verilmemiştir diyerek dava açtığını, feshi ve tasfiyesi istenen şirketlerede fiilen 568 kişinin çalıştığını şirketlerin ipotekle temin edilen kredi borçları tutarının 100.000.000 TL civarında olduğunu, davacının şirket kötü yönetiliyor, şirketin aktifleri …’ın hastalığından hemen sonra satışa çıkarıldı diyerek huzura getirdiği, 12/04/2017 tarihli genel kurulda alınan kararların …’ın yönetim kurulu başkanı ve toplantı sırasında da divan başkanı olduğu, 28/12/2016 tarihli genel kurulda alınan kararların birebir aynısı olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir. hmk nun 309. maddesi “(1)feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir. hmk nun 310. maddesi “(1)feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir. hmk nun 311. maddesi “(1)feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir. açıklanan nedenlerle davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-FERAGAT NEDENİ İLE DAVANIN REDDİNE,
2-Feragat deliller toplandıktan sonra yapılmış olmakla 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40.-TL karar harcının 2/3’ü olan 29,60.-TL’nin peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa İADESİNE,
Tarafların yokluğunda verilen karar, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içeresinde İstinaf yoluna başvuru hakları hatırlatılarak dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.10/09/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır